Yani, gitmek istemediğim bir okula neden bakmak durumundayım ki? | Open Subtitles | أعني لماذا أعاين مدرسة لا أرغب حتى في الذهاب إليها |
O bu gezegendeki asla zarar vermek istemediğim tek kişi. | Open Subtitles | إنّه الشخس الوحيد بهذا الكوكب، و الّذي لا أرغب بأذيته. |
Ben evlenmek istemediğim zaman sende istememiştin, şimdi ben istiyorum. | Open Subtitles | عندما لم أرد الزواج، كنتم تلحون علي والآن أنا راغب |
Daha çok bir sığınıkta yaşayıp insanları uzaktan kumandayla öldürmek istemediğim için. | Open Subtitles | في الغالب لم أرد العيش في مخبئ وأقتل الناس بجهاز عن بعد |
Bir anımı yansıtıyor bir hissimi, ...bir daha olmasını asla istemediğim bir hatırayı. | Open Subtitles | لقد علمت لي لحظة, شعوراً, شيئاً ذاكريا لن أريده ان يحدث مرة أخرى. |
Kimse benim hakkımda bilmelerini istemediğim şeyleri öğrenme hakkına sahip değil. | Open Subtitles | لا احد أوضح له أشياء عني والتي لا أريدها ان تنتشر |
Bu yapmak istemediğim her şeyi zorla yaptırman anlamına mı geliyor? | Open Subtitles | لمَ يجبرني أعز أصدقائي على فعل الأمور التي لا أرغب بفعلها؟ |
Ben istemediğim sürece hiçbir zaman bir erkeğe dudaklarımı değdirmeyeceğim. | Open Subtitles | ولا أضع شفتاي حول عضو رجل ما لم أرغب بذلك |
Sonra o beni bir filmi izlemeye götürdü, ki benim aslında görmek istemediğim bir film. | TED | وقد اصطحبتني لمشاهدة فلم لم أكن أرغب في مشاهدته. |
Ben ayrıca, yapmak istemediğim bütün şeyleri zihnimde sınıflandırırken stratejiyi düşünmeyi öğrendim, başarısızlığı değil. | TED | تعلمت كذلك استراتيجية التفكير لا الفشل عندما أقوم بدراسة كل تلك الأمور التي لا أرغب بفعلها. |
Daha çok bir sığınıkta yaşayıp insanları uzaktan kumandayla öldürmek istemediğim için. | Open Subtitles | في الغالب لم أرد العيش في مخبئ وأقتل الناس بجهاز عن بعد |
Gözlerimi, var olduğunu bile bilmek istemediğim, yep yeni bir dünyaya açtılar. | Open Subtitles | لقد فتحتن أعيني على عالم جديد لم أرد أن أعرف بأنه متواجد |
Anlayamadığım bir sürü soru vardı ve anlamak istemediğim sorular da vardı. | TED | كانت هناك الكثير من الاسئلة التي لم اتمكن من فهمها، وكانت هناك بعض اسئلة التي لم أرد ان أفهمها. |
Bu yeni diyara giderken peşimden gelmesini istemediğim tek bir kişi var. | Open Subtitles | هناك شخصٌ واحدٌ لا أريده أنْ يلحق بي إلى هذه الأرض الجديدة. |
Homer, her zaman istediğim ama aslında hiç istemediğim adama dönüştü. | Open Subtitles | وهومر تحول إلى الرجل الذي أردته دائما والذي حقا لا أريده |
Hayır, sen umutlandırdın. İstemediğim bir iş için hem de. | Open Subtitles | لا، أنت أملتني كثيراً في وظيفة لم أكن أريدها أصلاً. |
Ama bazen istemediğim zaman da oluyor. | Open Subtitles | ولاكن بعض الاحيان يحدث عندما لا ارغب بذالك |
Ve sonra ironik bir şekilde, konuşmadan, kahraman olarak nitelendirildim, ...bu hiç istemediğim bir nişandı. | Open Subtitles | , و لسخرية القدر , بعد تحدثي , دعيت بطلاً ثناء لم أطلبه |
Ve kimse beni yapmak istemediğim bir şeyi yapmaya zorlayamaz. | Open Subtitles | ولكن لا يستطيع أى احد إجبارى على ما لا اريده |
- Ben istemediğim halde beni götürüyorlar. - Bu çok saçma. | Open Subtitles | لقد أخذونني ضدّ رغبتي هذا لا يجعل أيّ إحساس |
İlginç olan kısım insanlar çocuk istemediğim için kendimi işe adadığımı sanıyor. | Open Subtitles | نعم.. انه شيء يؤرق التفكير معظم الناس يعتقدون انني لم ارد الاطفال |
Bir arkadaşı kaybetmenin acısı kimsenin başına gelmesini istemediğim bir acı. | Open Subtitles | ألم فقدان الصديق للأبد هو ألمٌ لا أتمناه لأحد .. |
Daha fazla sorun istemediğim doğru değil. | Open Subtitles | ليس صحيحاً أني لا أريد المزيد من المشاكل |
Eğer istediğim başı alamazsam, istemediğim dört başı alacağım! | Open Subtitles | اذا لم احصل على الرأس التى اريدها ساحصل على اربعة الان |
Hani şu benim hiç istemediğim senin de muhtemelen şimdi istemediğin parti otobüsü vardı ya? | Open Subtitles | التي لم أردها وأنت تقريباً لا تريدينها الآن؟ |
Jer, biz bir aileyiz ve bana istemediğim birşeyi yaptırma. | Open Subtitles | جير نحن عائلة ولا ترغمني على فعل شيء لا أريد فعله |
Sanırım istemediğim romantik tavsiyeni es geçeceğim, sağ ol. | Open Subtitles | أعتقد أنّني سأتخطى أمر المشورة الرومانسية الغير مرغوب بِها. شكراً. |