"istemediğimi" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا أريد
        
    • أرغب
        
    • أرد
        
    • لا اريد
        
    • رغبتي
        
    • لاأريد
        
    • لا أريده
        
    • لا أودّ
        
    • أكن أريد
        
    • أريدُ أن
        
    • لا أود
        
    • أُريدُها
        
    • لم اريد
        
    • لا أريدكِ
        
    • لا أريدُ
        
    Senin hikayeni duymak istemediğimi, söylemiştim. Ancak bazı bilgilere ihtiyacım var. Open Subtitles أسمع، لا أريد أن أسمع قُصتك و أنما بحاجة لبعض المعلومات
    Dürüstçe hiçbir belirsizlik hissi olmadan seni bir daha görmek istemediğimi söyleyebilirim. Open Subtitles يمكنني القول بصراحة, بدون اية لمحة للشك, أنني لا أريد رؤيتكِ مجدداً.
    En az senin kadar onları haklamak istemediğimi mi sanıyorsun? Open Subtitles أتعتقد أنني لا أرغب بمعرفتهم بقدر ما تودّ أنت بمعرفتهم؟
    Ama bir daha düşününce o eve bir daha dönmek istemediğimi fark ettim. Open Subtitles ولكن عندما فكرت في ذلك لم أكن أرغب في العودة إلى ذلك المنزل
    Sınıfta hikâyemi duyduktan sonra, savcılar hiçbir zaman birine zarar vermek istemediğimi söyleyebildiler. TED الآن نعود إلى الصف، وبعد سماع قصتي، أدرك المدّعون أنني لم أرد إيذاء أي شخص.
    Hayır, onu kapının önüne koydum ve bir daha görüşmek istemediğimi söyledim. Open Subtitles لا ، لقد طردته للخارج وقلت له لا اريد رؤيته مرة اخرى
    Anlatmak isteyip istemediğimi bile bilmiyorum. Kendimi çok aptal hissediyorum. Open Subtitles لست حتى متأكدة من رغبتي في الحديث عن ذلك، أشعر بغباء شديد.
    Şey, önceden, partine gelmek istemediğimi söylediğimde sadece dalga geçiyordum! Open Subtitles سابقاً عندما أخبرتك بأني لا أريد حضور حفلك، كنت أمزح
    Jonathan'a yemekte sizi rahatsız etmek istemediğimi söyledim, ama ısrar etti. Open Subtitles لقد أخبرت جوناثان أنني لا أريد إزعاجكم على الغداء لكنه أصر
    Şu an hiçbirinizi görmek istemediğimi açık bir şekilde ifade etmiştim. Open Subtitles أجل، حسناً، لقد أوضحت أنّني لا أريد رؤية أحد منكم الآن.
    - Sana büyük bir mesele haline getirmek istemediğimi söylemiştim. Open Subtitles أخبرتك أني لا أريد أجعله أمرا جللا. إنّه أمر جلل.
    Ve bu imkana National Geopgraphic kanalı bana Çin hakkında birşey yazmak isteyip istemediğimi sorduğunda kavuştum. TED وأتيحت لي الفرصة لفعل ذلك عندما طلبت مني مجلة ناشونال جوغرافيك إذا ما كنت أرغب في كتابة شئ عن الصين.
    Aslında bilmiyorum. Bana ifade vermek isteyip istemediğimi sordular. Open Subtitles اٍننى لا أعرف بالتحديد سألونى اٍذا كنت أرغب فى الاٍدلاء ببيان
    Arkadaşlarına, atla deve istemediğimi söyle. Sadece yolumu bulacak kadarını alırım. Open Subtitles اخبرهم أننى لا أرغب بالكثير قطعة صغيرة من الكعكة فقط
    Evet, artık neden anlatmak istemediğimi öğrendim. Open Subtitles حسناً، الآن أنا أعلم جيّداً لما لم أكن أرغب في الحديث
    Seni öldürmek istemediğimi söyledim. Seni yaşatmaya çalıştım. Open Subtitles أنـا لم أرد قتلك حـاولت إبقـائك على قيد الحيـاة
    Gelmek istemediğimi sana söylemiştim. Şu halime bak. Open Subtitles لقد أخبرتك أنني لم أرد المجئ أنظري الى وجهي ,سأموت من الالتهاب الرئوي
    Sana o antibiyotikleri istemediğimi söyledim. Open Subtitles أخبرتك أنني لم أرد هذه المضادات الحيوية.
    Sonra, bir daha yapmak istemediğimi söyledim. Çünkü hazır değildim. Open Subtitles بعدها اخبرته انى لا اريد ان افعل هذا مرة اخرى لانى لم اكن فى سن يسمح
    Geçen akşam seni evimde istemediğimi söylediğim için de özür dilerim. Open Subtitles وأنا آسف ل ما قلته الليلة الماضية حول عدم رغبتي لك في بيتي.
    İkinizi de Pizza Portal'da bir daha görmek istemediğimi söylersem umarım anlayışla karşılarsın. Open Subtitles أتمنى أن تستوعب عندما أقول لاأريد أن أرى أياً منكما في محلّي مجدداً
    Buraya geldiğimizde onun ya da küçük kardeşimin yasa dışı işlerine karışmalarını istemediğimi söylemiştim. Open Subtitles أخبرتك عندما جئنا للعيش هنا أننى لا أريده هو أو أخى الصغير أن يتعرضا لعملك غير القانونى
    Anne, ona da onu bir daha görmek istemediğimi söyledim zaten. Open Subtitles أخبرتها، أنّني لا أودّ أن أراها مُجدّدًا.
    Orada olmak istemediğimi biliyor musun? Oradan başka herhangi bir yerde olmak istedim. Open Subtitles لم أكن أريد الذهاب الى الجنازة أردت الذهاب الى أى مكان غيره
    Ölmediğinde ise o duyguya bir daha asla yakınlaşmak bile istemediğimi çok iyi anladım. Open Subtitles وحينَ لم يمت، أيقنتُ أنّني لا أريدُ أن أشعر بهذا مجدّداً
    Yalnız kalmak istemediğimi sana söyledim. Open Subtitles لقد أخبرتك أنني لا أود أن أكون وحيدة في المنزل
    Geri dönüp, Selina'ya onun beni vali olarak desteklemesini istemediğimi söyle, tamam mı? Open Subtitles بأنّني لا أُريدُها إلى ان تؤيدني لدى الحاكمِ،مفهوم؟
    George Simmons' a yazmak kadar havalı bi işi istemediğimi mi düşündün? Open Subtitles هل تعتقد اننى لم اريد وظيفه لدى جورج سيمونز
    Çok öfkeli görünüyorsun. Oraya gitmeni istemediğimi biliyordun, ama göz göre göre gittin. Open Subtitles تعلمين أننى لا أريدكِ أن تهذبين إلى هناك لكنكِ ذهبتِ رغماً عن ذلك
    Seni bir daha görmek istemediğimi söylemedim mi? Open Subtitles ألم أخبرك بأنني لا أريدُ رُؤيتك ثانيةً أبداً؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more