İyi bir koca bulup üç çocuk yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد فقط إيجاد زوج صالح وانجب ثلاثة أولاد |
Bildiğim her şekilde sana iyi bir koca olmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | حاولت أن أكون زوج صالح أيضاً بكل طريقة ممكنه |
İyi bir koca, eşi yapamasa bile onun ailesini korur. | Open Subtitles | زوج جيد يعتني بعائلة زوجته حتى لو لم يكن بإمكانها |
Çocukluğumuzdan beri bize başarılı evliliğin başarılı hayat olduğu öğretildi. Bu yüzden çoğu kız iyi bir koca bulmak için bir çeşit kavga içinde. | TED | ندرّس منذ الطفولة، بأن الزواج الناجح يعني حياة ناجحة، لذلك فمعظم الفتيات يقاتلن للحصول على زوج جيد. |
Sana iyi bir koca olmaya çalışacağım, ve çocuklarına iyi bir baba. | Open Subtitles | وسأحاول أن أكون زوجاً صالحاً وأباً مثالياً لأطفالك |
Bildiğim her şekilde sana iyi bir koca olmaya çalıştım. | Open Subtitles | وحاولتُ أن أكون زوجًا صالحًا لكِ بكل الطرقِ التي أعرفها |
İyi bir koca değilim, sana iyi babalık yapamadıysam da özür dilerim. | Open Subtitles | لست أفضل زوج وأنا آسف لو أنني لم أكن أفضل أب |
Yo, benim hoşuma gitti. Daha iyi bir koca olmak istemen hoşuma gitti. | Open Subtitles | لا أنا أحب أنك تريد أن تكون زوجاً أفضل |
Bir gün iyi bir koca olacağından eminim ama sonsuza dek sabredemem. | Open Subtitles | ستصبح زوجاً جيداً لإحداهن يوماً ما ولكني لا أستطيع الانتظار إلى الأبد |
Müvekkilim de iyi biri olduğunu söylüyor ama iyi bir koca değil. | Open Subtitles | موكلتي تقولُ دائماً بأنه شخصٌ جيد لكنهُ ليس زوجاً مناسباً لها |
Ona hediyem, seni iyi bir koca olarak eğitmek olacak. | Open Subtitles | هديتي لها هو تدريبك لتكون زوج صالح |
Tanrı'ya, sana iyi bir koca olmayı öğretmesi için yalvarmalısın. | Open Subtitles | تضرع الي الله ليعلمك كيف تكون زوج صالح |
Onun iyi bir koca ve harika bir baba olacağını söylemiştim. | Open Subtitles | قلت بأنه سيكون زوج صالح و أبٌ عظيم |
Öyleyse, Manhattanlı iyi bir koca karısının cesediyle ne yapardı? | Open Subtitles | إذن، ما الذي سيفعله زوج صالح يعيش في (مانهاتن)، بجثة زوجته؟ |
İdare edecek kadar iyi bir koca olacağımı düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أني يمكن أن أكون زوج جيد إلى حد معقول. |
İyi bir baba ve iyi bir koca ve harika bir aşçı, çok şanslıyım. | Open Subtitles | أنه والد جيد و زوج جيد و هو طباخ ماهر كذلك شكرا للرب لأجلي |
Bana da iyi bir koca oldu. Ve, ailelerimizi de dediği gibi, çocuk yapma lütfundan nasıl mahrum bırakıldığımızdan da bahsedilirdi. | Open Subtitles | زوج جيد لي و الطريقة التي أثبتت بها عائلتنا |
"Sana iyi bir koca olurum, ve çocuklarına iyi bir baba" | Open Subtitles | وأنه سيكون زوجاً صالحاً وأباً رائعاً لأطفالي |
tabiki iyi bir koca olmalı iyi bir koca olmalı iyi bir koca olmalı. hey, çocuk! | Open Subtitles | طبعاً يجب أن أكون زوجاً صالحاً، يجب أن أكون زوجاً صالحاً يجب أن أكون زوجاً صالحاً، |
Sen de iyi bir koca olacaksın, ve gidip onları bizim için geri alacaksın. | Open Subtitles | وأنت ستكون زوجًا صالحًا وتذهب وتحضر ما هو لنا |
Çünkü donanımlı bir deniz piyadesi olmasının dışında karşınızdaki adam, iyi bir koca ve harika bir baba. | Open Subtitles | حتى وأن كنت جندي في البحريّة يحمل وسامًا. فهذا الرجل الماثلُ أمامكم. كانَ زوجًا صالحًا وأبًا ممتازًا. |
Bak, ben her zaman çok iyi bir koca veya bir baba olamadım. | Open Subtitles | اسمعي، لمْ أكن أفضل زوج دوماً. |
Biliyorum. Senden daha iyi bir koca olurdum. | Open Subtitles | أعرف، كنت لأكون زوجاً أفضل منك بكثير |
Çok iyi. Senin tek eksiğin iyi bir koca. | Open Subtitles | أحسنتِ ، كل ما تحتاجينه فقط ، زوجاً جيداً |
Sanırım Cole'un iyi bir koca olacağını düşündü. Belki de haklıdır. | Open Subtitles | . أظن أنها تعتقد أن (كول) سيكون زوجاً مناسباً لها ربما تكون على حق |