Sırt roketin dünyayı nasıl daha iyi bir yer hâline getirecek? | Open Subtitles | كيف يمكن لحقيبة الطيران الخاصة بك أن تجعل العالم مكاناً أفضل |
Hiçbir şey yapmadan Vega'yı daha iyi bir yer yapmaktansa ölmeyi tercih ederim. | Open Subtitles | أفضل الموت وأنا أحاول جعل فيغا مكاناً أفضل أكثر من لاشيء على الإطلاق |
Önümüzdeki yıl dünyanın daha iyi bir yer olacağını düşünüyor musunuz? | TED | هل تعتقدون أن العالم سوف يكون مكان أفضل في السنة القادمة؟ |
Buralarda pizza bulabileceğim iyi bir yer biliyor musunuz acaba? | Open Subtitles | هل تعرف مكان جيد هنا حيث يمكنني الحصول على بيتزا؟ |
Başbakana iyi bir yer ayarlar mısın? | Open Subtitles | عزيزتى ، هل يمكنك إختيار مكان مناسب للسيد رئيس الوزراء |
Stormhold sizin yönetiminizde daha iyi bir yer olacaktır,buna eminim. | Open Subtitles | ليس عندي شك أن ستورمهولد ستكون مكانا أفضل تحت حكمك |
Güzel! Doğru değil ve dünya daha iyi bir yer. | Open Subtitles | حسنا , هو كلام غير صحيح والعالم الان مكان افضل |
Sihir, dünyayı daha iyi bir yer yapabilir. İmkansız gibi görünüyor, biliyorum. | Open Subtitles | إذ يمكنه أنْ يجعل العالَم مكاناً أفضل وأعرف أنّ هذا يبدو مستحيلاً |
ve bunu dünyayı daha iyi bir yer hâline getirmek isteyen bu büyük gücü kullanan bir organizasyona nasıl kanalize edebileceğiniz olacak. | TED | وعن كيفية احتواء ذلك الشعور في إطار منظمة تسخر تلك الطاقة الكبيرة لجعل العالم مكاناً أفضل للعيش. |
Ve biz bu insanlara eğitim sunabilirsek dünyayı hepimiz için daha iyi bir yer hâline getirebilecek yeniliklere imza atabilirler. | TED | وإذا استطعنا توفير التعليم لذلك الشخص، سيتمكن من الوصول إلى الفكرة الضخمة القادمة ويجعل العالم مكاناً أفضل لنا جميعاً. |
Bugün burada, okyanusun ortasında teknede duruyorum ve çalışmamın gerçekten önemli etkisini konuşmak için buradan daha iyi bir yer olamaz. | TED | أقف هنا اليوم على هذا القارب في عرض المحيط، وما من مكان أفضل من هذا للحديث عن تأثير عملي بالغ الأهمية. |
Geceni geçirebileceğin daha iyi bir yer olamazdı, değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تستطيعى أن تجدى مكان أفضل لقضاء الليلة، صح؟ |
Daha iyi bir yer var. Şu tepenin arkasında bir yerlerde. | Open Subtitles | هناكَ مكان أفضل في الخارج، في مكان ما وراء ذلكَ التلّ |
Bu ağacın altının durmak ve belki de uzanmak için iyi bir yer olduğunu düşünüyorlar. | TED | وسيعتقدون أن شجرة جوز الهند مكان جيد للجلوس والاستلقاء. |
Biraz tadilat gerekiyor ama başlamak için iyi bir yer. | Open Subtitles | تحتاج إلى بعض الترميم لكنه مكان جيد للبدء |
Pusuya düşürmek için iyi bir yer ve onu iki ateş arasına alabiliriz. | Open Subtitles | انه مكان جيد للكمائن و بامكاننا حصره بين نارين |
Gördüğün gibi, beklemek için iyi bir yer. | Open Subtitles | أنت تعرفين الآن أنه لدينا مكان مناسب نمكث فيه |
Ve bu projeler, etraflarındaki dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için. | TED | وهذه المشاريع لجعل العالم من حولهم مكانا أفضل. |
Bu geminin büyüklüğünü gördün mü? Sence biz burdan daha iyi bir yer bulabilir miyiz-- | Open Subtitles | ألا تعتقد بانه يمكن ان نجد مكان افضل للقيام بهذا الشئ الذي تعتقد بأننا نريد القيام به |
Öncelikleriniz ne olursa olsun Banton yasamak için iyi bir yer. | Open Subtitles | مهما كانت اولياتك بانتون مكان لطيف جدا للعيش |
Konsey istifamı istedikten sonra durumumu tekrar değerlendirmek için iyi bir yer gibi göründü. | Open Subtitles | لقد كان مكاناً جيداً للجلوس و إعادة تقييم حياتى بعد أن تم إرغامى على الاستقالة من المنظمة |
Öyleyse, bu enerjiyi kullanalım ve dünyayı daha iyi bir yer yapalım. | TED | لذا، لنستخدم هذه الطاقة لجعل العالم مكانًا أفضل. |
Tehdit hangi taraftan gelirse gelsin, buradan daha iyi bir yer yok. | Open Subtitles | أياً كان الاتجاه الذي سيأتينا منه الخطر هذا أفضل مكان نكون فيه |
- Tiyatro çalışmak için daha iyi bir yer var mı? | Open Subtitles | ـ وهو المكان المناسب لحصة الدراما ، أليس كذلك؟ |
Tek söylediğim, iyi bir yer bulabilmemiz için artık bakmaya başlamalıyız. | Open Subtitles | كل مااقوله اذا كنا سنحظى بفرصة حجز مكان جميل نحتاج للبحث الآن |
Bir seri katilin başıboş kalanları seçmesi için iyi bir yer. | Open Subtitles | آخر حافلة في اليوم. مكان ملائم لقاتل متسلسل لإختطاف أي معزول. |
Arapça biliyor. Ona bir şans tanı. İyi bir yer var mı? | Open Subtitles | يمكنها الحديث بالعربية اعطها فرصة لتتألق ما هو افضل مكان ؟ |
Sen buraya geldiğinden beri, burası daha iyi bir yer oldu. | Open Subtitles | منذُ جئتِ إلى هُنا , أصبح هذا هو المكان الأفضل |