| - Ayakkabısını çıkarırsan iyi edersin. - Arabayı kim çekecek? | Open Subtitles | ـ من الأفضل أن تفك الحدوة ـ من سيجر العربة؟ |
| Annemle babam görmeden yakalı bir şey giysen iyi edersin. | Open Subtitles | من الأفضل أن تلبس رقبة ضيقة قبل أمي وأبي يرونها |
| Kız arkadaşına söyleyeceğin bir şey varsa bu gece söylesen iyi edersin. | Open Subtitles | لديك أي شيء تريد أن تقوله لفتاتك من الأفضل لك قوله الليلة |
| - O zaman kazansan iyi edersin. Bak ne diyeceğim. | Open Subtitles | اذن على ما أطن يجدر بك الفوز , اخبرك بهذا |
| Öyle olsan iyi edersin. Eğer öyle değilse beni hala seviyorsun demektir. | Open Subtitles | من الأفضل أن تكون كذلك لأن غير ذلك يعني أنك مـازلت تحبني |
| Eğer bana söyleyecek bir şeyin varsa, hemen söylesen iyi edersin. | Open Subtitles | إذا لديك شيء تود قوله لي، من الأفضل أن تقوله الآن. |
| Adı Robert Russell ve ona iyi davransan iyi edersin. | Open Subtitles | اسمه روبرت رسل و من الأفضل أن تكون لطيف معه |
| Yani, eğer tüm kararları alacaksan, sonuçlarını da anlasan iyi edersin. | Open Subtitles | لذا ان كنتي ستتخذي كل القرارات فمن الأفضل أن تفهمي العواقب |
| En önemlisi de dünyayı kurtarıyor olsan iyi edersin. Olur da ezik, satılmış biri olursan git kendini bir uçurumdan at. | Open Subtitles | وأهم شيء ، من الأفضل أن تكون تنقذ العالم فإذا أصبحت سخيفاً بوظيفة سخيفة فمن الأفضل أن ترمي نفسك من هاوية |
| İşe koyulsan iyi edersin. Başka bir yayın daha yapacağız. | Open Subtitles | من الأفضل لك أن تعود لعملك فستكون لديك نشرةً أخرى |
| Yarattığın bu savaştan kurtulmak istiyorsan, bir an önce Meksikalı olsan iyi edersin. | Open Subtitles | اذا أردت أن تفوز في حربك فمن الأفضل لك أن تكون مكسيكياً بسرعة |
| Yarattığın bu savaştan kurtulmak istiyorsan, bir an önce Meksikalı olsan iyi edersin. | Open Subtitles | اذا أردت أن تفوز في حربك فمن الأفضل لك أن تكون مكسيكياً بسرعة |
| İçeride çok sessiz olsan iyi edersin dostum. | Open Subtitles | يجدر بك أن تكون صامتاً للغاية هناك يا صديقي |
| Bir dahaki sefer işler yolunda gitmezse... ilk nefesinde bana bildirsen iyi edersin. | Open Subtitles | المرة التاليه سيحدث شيئاً سيئاً اتمنى من الافضل ان اعرف بعد ان تفعل |
| Arkanı kollasan iyi edersin, çünkü hak ettiğimi alana kadar şehri terk etmeyeceğim. | Open Subtitles | يستحسن أن تراقبي ظهركِ لأني لن أغادر المدينة حتى احصل على ما استحقه |
| Hallie onun haklı olduğunu düşünüyor. Dinlesen iyi edersin. O bir avukat. | Open Subtitles | هيلي تعتقد انه محق الافضل لك ان تستمع له انه محامي |
| 7 bin dolarlık, çok sevdiğime inansan iyi edersin. Yani, kendi giydiğine bak. | Open Subtitles | بـ 7000, من الأفضل ان تعتقد أنني أحبهم أقصد, أنظر إلى ما ترتديه |
| Kulaklarini tikasan iyi edersin Angela. | Open Subtitles | من الأفضل لكِ أن تغلقي أذنيكِ، أنجيلا، فهي امرأة |
| Seni kurtarmak için o kadar uğraştıktan sonra taksan çok iyi edersin. | Open Subtitles | بعد كل ما عانيناه في سبيل إرجاعكَ. من الأفضل لكَ أن تضعها. |
| O zaman ona söylemesen iyi edersin. Hak ediyorsun ama. | Open Subtitles | من الأفضل ألا تخبريه إذاً سأكون قد خدمتكِ إذا فعلت |
| Beni şimdi öldürsen iyi edersin çünkü seni aramaktan asla vazgeçmeyeceğim. | Open Subtitles | ربما عليك أن تقتلني الآن لأنني لن أتوقف عن مطاردتك أبداً |
| O sikko kafanın ardında da bir çift göz daha taşısan iyi edersin artık. | Open Subtitles | يفضل أن تكون لك عينان في مؤخرة رأسك اللعينة |
| Kokun geçene kadar şehirden ayrılsan iyi edersin. | Open Subtitles | أن كنت أفضل من ترك المدينة حتى لا نتن السوء. |