"izin verdiğim" - Translation from Turkish to Arabic

    • تركتك
        
    • سمحت لك
        
    • سماحي
        
    • جعلتك
        
    • سمحت له
        
    • لتركك
        
    • الذي أسمح
        
    • التي سمحت
        
    • أسمح لشخص
        
    Bugün ise uyumana izin verdiğim için beni azarlıyorsun. Open Subtitles اليوم تركتك تنام ، و الآن تشتاطُ غضباً لأني لم أوقظك
    Sana izin verdiğim için öncelik sana kaldı. Göğüs filmleri nerde? Open Subtitles وصلت إلى هنا أولاً لأنني تركتك أين أشعة الصدر ؟
    Verilen ifadelerde, bu hastaların haklarını çiğnemenize izin verdiğim takdirde herhangi bir suç delilinin bulunacağını gösteren bir delil yok. Open Subtitles لا شيء في الإفادة يدعم افتراضك أن دليل على جريمة سوف يكتشف لو سمحت لك بالتعثر بحقوق هؤلاء المرضى
    Beni oraya götürmene izin verdiğim için bile şanslısın. Open Subtitles أنت محظوظ لأني سمحت لك بالطيران بي الى هناك
    Zaten duş yapmasına izin verdiğim için bana borcu var. Open Subtitles أعني أنها تدين لي بخدمة بسبب سماحي لها بالاستحمام هنا
    - Sürmene izin verdiğim için. Open Subtitles كيف عرف أننا هنا ؟" لأنني جعلتك تقود السيارة
    Bu gemide hayatta ve tutuklu kalmasına izin verdiğim zaman zarfında bütün filonun dağılıp, savunmasız kalmasını sağladı. Open Subtitles خلال الوقت الذي سمحت له ان يبقي حيا ويصبح اسيرا بهذه السفية تسبب لاسطولنا الكامل ان ينتشر بعيدا عن الدفاعات
    Amplifikatörü almana izin verdiğim zaman öldürdüm onu. Open Subtitles قتلتله عندما تركتك تأخذ مكبر الصوت خاصته
    Beni çıIdırtmana izin verdiğim için randevumu mahvettim ve bunu bir daha yapmana izin vermiyorum. Open Subtitles لقد افسدت موعدي الليلة لاني تركتك تجعليني مجنون ولن ادعك تفعلي هذا علي الاطلاق
    Ama şu an sadece yanmana izin verdiğim için üzülüyorum. Open Subtitles الكثير من الأمور لكن الآن ، أنا آسف فقط لإني تركتك تحترق
    Bunun, düğüne yardımını istemeyiş sebebim olduğunu sanmana izin verdiğim için üzgünüm. Open Subtitles أنا متأسفة لأنني تركتك تظنين أن هذا هو السبب لعدم كوني أود مساعدتك بشأن الزفاف
    Bu birime dönmene izin verdiğim zaman psikoloji raporunu okumamıştım. Open Subtitles عندما سمحت لك بالعودة الى هذه الوحدة أنا لم أقراء تقريرك النفسي
    Bu pek hoş bir laf olmadı. Özellikle de günbatımına kadar hayatta kalmana izin verdiğim düşünülürse. Open Subtitles هذا ليس لطيفًا، وضعًا بالاعتبار أنّي سمحت لك بالحياة حتّى المغيب.
    Bu kadar ileri gitmen izin verdiğim içindi. Open Subtitles أنت فقط أبتعدتي كثيرا لأنني سمحت لك بذلك.
    Yapmana izin verdiğim şey, işte hastalık bu. Open Subtitles الذي سمحت لك بفعله هو المرض الحقيقي بعينه
    Bana defalarca saygısızlık yapılmasına izin verdiğim için kendimden nefret ettim. TED كرهت سماحي لأشخاص بأن يقللون احترامهم معي مرارًا وتكرارًا
    İlişkimizin okul hayatımın önüne geçmesine izin verdiğim için. Open Subtitles بسبب سماحي لعلاقتنا بأن تعترض طريق دراستي
    Yakınıma gelmene izin verdiğim için şanslısın. Open Subtitles انت محظوظ لاني جعلتك تقترب مني
    Sen ancak benim izin verdiğim kadar büyüyebilirsin. Open Subtitles جوني " ... أنت بالضبط كبير كما جعلتك " ... ولن تكون أكبر
    Ağır ol. Oraya geçmeye izin verdiğim son erkek bana yüzük almak zorunda kaldı. Open Subtitles اخر رجل سمحت له بان يقترب من هناك وجب عليه ان يشتري لي خاتما
    Yaşamana izin verdiğim için onca insanı öldürmüş oldum. Open Subtitles كل هؤلاء الأشخاص الذين قتلتهم كان لتركك حياً.
    En önemlisi ise, içine çekmene izin verdiğim hava için minnettar ol. Open Subtitles و قبل كلّ ذلك، أنْ تكوني ممتنّةً على الهواء الذي أسمح لكِ أنْ تتنفّسيه
    İkiniz,sen ve Susan, birbiri ardına sakladığınız ve hiç sorgulamadan izin verdiğim o yalanlar. Open Subtitles كلاكما.انت و سوزان الكذبات التي تختبآن خلفها الكذبات التي سمحت أن تمر بدون إختبار
    Bir yönetim kurulundaki ya da devlet kuruluşundaki birinin işime karışmasına izin verdiğim an kepengi indirsem yeridir ve bunu yapmaya hiç niyetim yok. Open Subtitles في اللحظة التي أسمح لشخص من مجلس الإدارة أو أسمح لمكتب حكومي أن يخبرني ما أستطيع أن أشتريه ومالا أستطيع يجدر بي اذا أن أغلق شركتي، وأنا لن أغلق شركتي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more