Yok etmek istediğimiz hedeflerin izini sürmek içindi. | Open Subtitles | كي نتمكن من تعقبه إلى الأهداف التي نود تصيفيتهم. |
Ama izini sürmek zordur çünkü arkasında bıraktığı izi tespit etmesi neredeyse imkansızdır. | Open Subtitles | لكن من الصعب تعقبه لأنه لا يترك آي أثر يكشف عنه |
Dünya'ya Yakın Cisimleri bulmak, bir bakıma kasırgaların izini sürmek gibi. | Open Subtitles | العثور على هذه الاجسام كان قريبا نوعا ما من تعقب الأعاصير |
Bunu bebeklerin izini sürmek için mi takmışlar sence? | Open Subtitles | أتعتقدين أنه بإمكانهم تعقب هذا الشئ مثل الطفل لوجاك ؟ |
O şeyi yapanın izini sürmek için hırsızlar ihtiyacım olan bağlantı olabilir. | Open Subtitles | أعتقد أنهم قد يكونوا الخيط الذي أحتاجه لتعقب من يقوم بذلك الشيء |
Şimdi yapmamız gereken, diğer kazaların izini sürmek ve birileri yaralanmadan bunun sebebi bulmak. | Open Subtitles | ما علينا فعله هو تعقّب أيّ حوادث أخرى ونكتشف سبب هذا قبل أن يتأذّى أحد |
Astronotlar, kayanın üzerine indikten sonra, izini sürmek için bir radyo alıcı-vericisi yerleştirebilir. | Open Subtitles | بمجرد الهبوط على الكويكب يمكن لرواد الفضاء تركيب جهاز إرسال راديو لتتبع مكان وجوده |
Eğer yıllık 90,000 gibi bir faizle bankaya yatırdıysa izini sürmek neredeyse imkansız. | Open Subtitles | بمعدل 90 ألف دولار فى السنة فلن يمكننا تعقبه |
İzini sürmek kolay olacaktır. Öldürmek biraz daha zor. | Open Subtitles | تعقبه سهل جداً وقتله أكثر صعوبة |
Bay Swettenham, o tür silahların izini sürmek neredeyse olanaksızdır. | Open Subtitles | سيد "سويتنهام"، مسدس مثل ذاك من الصعب تعقبه |
Bunu bebeklerin izini sürmek için mi takmışlar sence? | Open Subtitles | أتعتقدين أنه بإمكانهم تعقب هذا الشئ مثل الطفل لوجاك ؟ |
Nazir'in bulunduğu yerin izini sürmek ve onun bir sonraki hamlesini ön görmek benim sorumluluğumdu. | Open Subtitles | تعني مسئوليتي فى محاولة تعقب اماكن تواجدهُ وتوقع خطوتهُ التاليه |
O zavallı fahişeye kanlı bir ortam yarattı çünkü onun izini sürmek, bizi adama ulaştırmaz. | Open Subtitles | أنه سيتم تعقب الامر إليه. و قتل تلك العاهرة في فوضى دموية و التى لن يتم تعقبها إليه. |
Bu kadının izini sürmek için bu akşam onlarca telefon konuşması yaptım, gerçekten önemli. | Open Subtitles | لقد أجريت دزينة من الإتصالات هذا المساء في مسعىً لتعقب أثر هذه المرأة و الأمر بهذه الأهمية |
Londra Emniyeti'nde bir adamın izini sürmek için bu yöntemin kullanıldığını okumuştum. | Open Subtitles | "وكنت قد قرأت عن شرطة "سكوتلاند يارد باستخدامهم لهذه الطريقة لتعقب رجل |
Kendi duyularımızın kaynağı ile ilgili bizi aydınlatacak olan bir hayvanın izini sürmek için... | Open Subtitles | لتعقب الحيوان الذي يمكن أن يحكي لنا شيئا حول أصول الحواس الخاصة بنا. |
Bu görüşmenin izini sürmek için yardım et. | Open Subtitles | أحتاج لمُساعدتك في تعقّب مكان مُكالمة. |
Bunun izini sürmek mümkün değil. | Open Subtitles | لن يمكنهم تعقّب هذا الحساب |
Uzaydaki özel bir ajan özellikle E.T.'nin izini sürmek üzere dizayn edildi. | Open Subtitles | وسيلة مميزة في الفضاء صممت خصيصا لتتبع الحياة خارج الأرض. |
Talia Suarez'in koruyucu aileden ayrıldıktan sonraki izini sürmek için elimden geleni yaptım. | Open Subtitles | لقد كنتُ أبذل قصارى جهدي لتعقبها بعد خروجها من مركز التبني المؤقت. |