| Öldürülemeyen köken bir vampir neden bir vampir avcısından korkuyor öğrenmek istemiyor musun? | Open Subtitles | ألا تريدي أن تعلمي لمَ يهرب مصّاص دماء أصليّ خالد من صيّاد مصّاصين دماء؟ |
| Adam köken vampir. Biraz gerçekçi olsun. | Open Subtitles | لأنّه مصّاص دماء أصليّ لنجعل القصّة تبدو واقعيّةً |
| Yaptığın tüm o köken seksinden sonra telefon açmaya vakit bulduğuna şaştım. | Open Subtitles | أندهش أنّ الوقت وسعكَ للإتّصال بها، ماذا دهاكَ ومصّاصة الدماء الأصليّة الفاتنة؟ |
| İnsanlara göre köken hikayeleri, kimlik mitleri bizleri daha güvende hissettiriyor. | TED | يعتبر الناس اليوم أن قصص الأصول وأساطير الهوية تُشعرنا بالأمان. |
| Ne yani o 1000 yıllık köken bir vampir değil mi? | Open Subtitles | ماذا؟ ليست مصّاصة دماء أصليّة عمرها ألف عام؟ |
| Sen yeterince köken kızdırdın, o sana bir ömür yeter. | Open Subtitles | لقد أغضبت ما يكفي من مصاصي الدماء الأصليين أثناء حياتك سأذهب أنا |
| Dürüst olmak gerekirse 2 numaralı köken kardeşi alt etmeme izin vermediğiniz için ben biraz kızgınım. | Open Subtitles | للأمانة فإنّي مُنزعج لعدم دعوتي لمكيدة التخلُّص من الأصليّ رقم 2. |
| Elimizde sadece bir tane kazık var yani... - ...sadece bir köken ölmek zorunda. | Open Subtitles | ثمّة وتد واحد، مما يعني أن مصّاص دماء أصليّ واحد سيموت. |
| Bir köken daha yaratamazsın. Ya o çocuklarından da büyük bir canavar hâline gelirse? | Open Subtitles | لا يمكنكِ صُنع مصّاص دماء أصليّ آخر، ماذا لو أصبح وحشًا أضرى من أبنائك؟ |
| Eğer bir köken vampir öldürürsen onun soyundan gelen tüm vampirler beraberinde ölür. | Open Subtitles | إن تقتل مصّاص دماء أصليّ فسيموت من تحوّلوا عن تحدّره |
| Fakat ne zaman arkamı dönsem bir köken vampiri elini kurabiye tabağına atmışken yakalıyorum. | Open Subtitles | لكن كلّما التفتّ وجدت مصّاص دماء أصليّ يحاول فعل أمرٍ مخالف |
| Eğer elimizde köken aile hakkında bir hikâye varsa biz de doğrudan kaynağına gideriz. | Open Subtitles | إذا كانت القصّة تروي حياة العائلة الأصليّة هنا. إذاً فعلينا التوجّه مباشرةً إلى المصدر. |
| O biraz köken hastasıydı da. | Open Subtitles | لقد كانت من رفاق العائلة الأصليّة نوعًا ما. |
| Çünkü hissetmezsen, beni sonsuza dek kaybedeceksin. Kolye, köken cadının kendisinden bir tılsım. | Open Subtitles | القلادة هي تعويذة من الساحرة الأصليّة. |
| Evrenin gerçek doğası sizi köken'in yolundan ayrı tutanlar tarafından sizden saklanmış. | Open Subtitles | تم إخفاء الطبيعة الحقيقية للكون عنكم.. بقوى كانت ستضلكم عن درب "الأصول" |
| Afrika köken motifleriyle bezenmiş ne de güzel bir sanat eseri! | Open Subtitles | .. ياله من تكافل رائع بين الأصول الأفريقية الفنية والتألق في إستخدام الخلفية |
| köken Kitabı der ki, aydınlanmaya giden yolu arayanların yoldan uzak kalmalarına izin verilemez! | Open Subtitles | يقول كتاب "الأصول": "أولئك الذين يبحثون عن درب التنوير.. يجب ألا يضلوا" |
| Öyle kuzu kuzu gelmeyecektir. Ve koruması olarak yanında köken bir vampir de var. | Open Subtitles | فلا أظنّها سترضى بهدوء ومعها مصّاصة دماء أصليّة تحرسها |
| Hadi gidip biraz köken öldürelim. | Open Subtitles | دعنا نذهب لقتل بعض من مصّاصين الدماء الأصليين. |
| Dürüst olmak gerekirse 2 numaralı köken kardeşi alt etmeme izin vermediğiniz için ben biraz kızgınım. | Open Subtitles | للأمانة فإنّي مُنزعج لعدم دعوتي لمكيدة التخلُّص من الأصليّ رقم 2 |
| Bir taşla iki köken kuş vurduk yani. | Open Subtitles | وبهذا نقضي على إثنين من مصّاصين الدماء الأصليّين بحيلة واحدة. |
| Bugüne tarih atın, dünyanızın karanlığı kaldırıldı, böylece köken'in ışığı üzerine vurdu. | Open Subtitles | إحفظوا هذا اليومِ لظلامِ عالمِكَم الذى رُفِعَ لذا الضوء الأصلِ قَدْ يُشرقُ عليه |
| Cadılar vardı, balçık vardı, birkaç da köken vardı. | Open Subtitles | هناك ساحرات وحساء بامية، وبضعة أصليّين. |
| Bu Ori'ın isteği, köken'i onların yaratılmasıyla ödüllendirilmiş olan her yere yaymalıyız. | Open Subtitles | إرادة الـ((أوراي)).. هي نشر "الأصول" إلى كل من تباركوا بتكوينهم |
| Şu anda köken mitleri gelenekle yakından ilişkili ve gelenek kelimesi eski, değişmez, neredeyse doğal bir şey anlamına geliyor ve insanlar geleneğin sadece tarih olduğunu, geçmişin güzel bir hikaye olarak sunulması varsayıyorlar. | TED | ترتبط خرافات الأصل ارتباطاً وثيقاً بالتقاليد، وكلمة تقاليد تشير إلى شيءٍ قديم ودائم وفطري تقريباً، ويَفترضُ الناس أن التقاليد هي مجرد تاريخ، ماض ملخص ببساطة في قصة لطيفة. |
| Peki ya size sizi tanımlayan tüm köken mitlerini reddetmenizi söylesem? | TED | هل أستطيع تحديك في رفض كل أساطير الأصل التي تشكّلك وتصنعك؟ |
| Şehirde 3 tane köken vampirin dolaşmasına izin verecek değiliz, di' mi? | Open Subtitles | سيسير بيننا ثلاثة من الأصليّون في المدينة حقًّا؟ |