Misafir kabul edecek durumda olduğunu sanmıyorum. kötü bir gün geçirdi. | Open Subtitles | لا أظن أنه في مزاج يسمح بزيارته لقد مر عليه يوم سيء |
kötü bir gün geçiriyorduk. İkimiz de. Birlikte birkaç kadeh içmiştik ve... | Open Subtitles | لقد كان يوماً سيئاً لكلانا تناولنا القليل من المشروبات , والأمر فقط |
Belki kötü bir gün geçiriyorum. Bu programına uyuyor mu? | Open Subtitles | ربما أحظى بيوم سيء هل يمكنك وضعه ضمن جدولك ؟ |
65 milyon yıl önce dinazorlar çok kötü bir gün geçirdi. | TED | قبل ٦٥ مليون عام، مرت الديناصورات بيوم عصيب. |
Bu senin için kötü bir gün değil aslında, değil mi? | Open Subtitles | إذن هذا لَيس يوم سيئ لَك، حقاً، أليس كذلك؟ |
Olmaması gereken bir yerdeydi ve bu yüzden çok kötü bir gün geçirdi. | Open Subtitles | و انتهى بها المطاف حيث لا يجب أن تكون و مرت بيوم سئ للغاية بسبب هذا |
Özür dilerim, özür dilerim. kötü bir gün geçirdim de. | Open Subtitles | أنا اسف أنا اسف أناأعتذر لقد كان فقط يوما سيئا جدا |
kötü bir gün geçirsem sen de benim için aynını yaparsın. | Open Subtitles | قد تفعل الأمر نفسه لي لو كان لدي يوم سيء |
kötü bir gün geçirdiğimde senin Müslüman ayinini basmanı okuyacağım. | Open Subtitles | وفي كل يوم سيء سأقرأ عنك و أجتماعك مع صلاة تلك الجماعة |
Evet, eskiden Lucas ve ben kötü bir gün geçirdiğimizde buraya gelip, çatıdan aşağı bunlardan atardık. | Open Subtitles | نعم ، انا ولوكاس اعتدنا على الصعود هنا ورميها على البعض في يوم سيء |
Altında kötü bir gün geçiren roketten uzaklaşmasını istiyorsunuz. | TED | تريد أن تبتعد الكبسولة عن الصاروخ الذي عانى يوماً سيئاً تحته. |
Kafamdan sızan kanı fark ettiyseniz hepimizin oldukça kötü bir gün geçirdiğimizi anlarsınız. | Open Subtitles | ان لاحظتما غزارة الدم اللذي يخرج من الثقب اللذي في رأسي فيمكنكما افتراض اننا جميعا نواجه يوماً سيئاً |
Belki kötü bir gün geçiriyorum. Bu iş takvimine uygun değil mi? | Open Subtitles | ربما أحظى بيوم سيء هل يمكنك وضعه ضمن جدولك ؟ |
Ama biri zenginse ve kötü bir gün geçirmişse unut gitsin. | Open Subtitles | لكن لو كان شخصا غنيا ومر بيوم سيء فليس ضروريا |
kötü bir gün geçirdiğinizi ve acılı olduğunuzu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنك قد مررت بيوم عصيب و أنك تشعر بمرارة |
Gerçekten çok kötü bir gün geçiriyorum çünkü dişim çok ağrıyor. | Open Subtitles | لقد مررت بيوم عصيب جداً، لأنه يؤلمني كثيراً |
Bende çok kötü bir gün geçirdim Yine ölümle ilgili. | Open Subtitles | أنا أُفضّلُ أَنْ a يوم سيئ على جبهةِ الموتَ، نفسي. |
Yok be, kötü bir gün geçiriyordun, düşene bir de ben tekme vurmuş oldum. | Open Subtitles | لا ، لقد حظيت بيوم سئ ولم أقوم بالأمر بالطريقة الأفضل معك |
Duygu sömürüsü yapmak için çok kötü bir gün seçtin. | Open Subtitles | لقد اخترت يوما سيئا للغاية لينمو هذا الضمير الانتقائي |
Benimle oyun oynamak için kötü bir gün Charlie. | Open Subtitles | إنه يوم سئ إذا فكرت فى العبث معى فيه يا صديقى شارلى |
kötü bir gün geçirdiğimi söylemeye çalışıyorsan, tam bir saçmalık. | Open Subtitles | إذا كان ما تقوله هو أنني فقط أمر بيوم سيئ فهذا سخيف |
Belki de gerçekten iyi biridir. Sadece kötü bir gün geçiriyordur. | Open Subtitles | ربما يكون رجلٌ طيب ولكنه خاض يوماً عصيباً |
Çok kötü bir gün geçirdim ve burada ne olduğunu öğrenmek istiyorum! | Open Subtitles | لقد مررت بيومٍ عصيب جداً و أحب أن أعرف ما الذي يجري هنا بالضبط |
kötü bir gün geçiriyor. | Open Subtitles | -إرفق بحاله. قضى يوماً صعباً |
kötü bir gün geçiriyordum. | Open Subtitles | كان لدي يومٌ عصيب |
Eğer bu krater oluşurken Mars'ta olsaydınız, gerçekten çok, çok kötü bir gün geçirirdiniz. | TED | إن صدف أنك على الكوكب عند إرتطام المذنب فأنه يومٍ سيء جداً على كوكب المريخ |
-Bu benim için çoktan, kötü bir gün haline geldi. | Open Subtitles | هذا يوم سيىء بنظري |