"kötü hissediyor" - Translation from Turkish to Arabic

• يشعر بالسوء
• تشعر بالسوء
• يشعر بتأنيب الضمير
• يشعر بسوء
• يشعرون بالسوء
• إنه يشعر
• تشعر بسوء

Hayır ama inan bana şu anda kendini çok kötü hissediyor.
لا . ولكن صدقيني لا أحد يشعر بالسوء أكثر منها الآن

...Binbaşı Lorne seninle konuşmak istiyor. Olanlar hakkında kötü hissediyor.
الرائد لورين يريد التحدث إليك أنه يشعر بالسوء حيال ما حصل

Kötü adamlar kötü hissediyor. Herkes kötü hissediyor.
الأشرار يشعرون بالسوء الجميع يشعر بالسوء

Senden nefret ettiği için kötü hissediyor.
إنّها تشعر بالسوء أنّها كانت تبغضك.

Aldattı. kötü hissediyor ama.
أجل تشعر بالسوء حيال ذلك أعتقد

Pokerde sıfırı tükettiği için kötü hissediyor.
إنه يشعر بتأنيب الضمير لأنه خسر في القمار.

Bak, dün gece yüzünden herkes kendini kötü hissediyor.
انظر الكل يشعر بسوء بسبب ماحدث بالامس

Öyle baktığında insan kendini kötü hissediyor.
ـ ماذا ـ يجب أن لا تنظر إلى الناس ، ذلك يجعلهم يشعرون بالسوء

Onu kurtaramadığın için kendini kötü hissediyor olmalısın.
لابد أنك تشعر بسوء لعدم إنقاذها.

O da kötü hissediyor. İkimiz de hissediyoruz.
و هو يشعر بالسوء حيال ذلك كلانا نشعر بهذا

Olan her şey için kendini çok kötü hissediyor.
إنه حقاً يشعر بالسوء لكل ما حدث لما ارتكبه

Bir çocuğun kardeşi bot kazasında ölüyor ve çocuk kötü hissediyor.
أخ احدهم توفي في حادث قارب وهو يشعر بالسوء

Bu kadar yeter. İkiniz de. Yeterince kötü hissediyor zaten.
باستا, كلاكما هو يشعر بالسوء بما فيه الكفاية

Yukarılarda bir yerde kendini kötü hissediyor olmalı.
بالتأكيد هو يشعر بالسوء في الأعلى

Uğraşma onla, Terrence. Zaten yeteri kadar kötü hissediyor.
لا تبدأ معه إنه يشعر بالسوء بالفعل

İnsanlar hata yapar. kötü hissediyor...
الكل يُخطئ ، إنها تشعر بالسوء

Bu yüzden kendini çok kötü hissediyor.
تشعر بالسوء بسبب ذلك

Kendini gerçekten kötü hissediyor.
وهي حقاً تشعر بالسوء

- Kendini kötü hissediyor.
هي تشعر بالسوء.

Evet ve yaptığında da bizim gibi kendini kötü hissediyor.
أجل، وحينئذ يشعر بتأنيب الضمير كبقيتنا أيضا

Benden sana söylememi istedi. Kendini kötü hissediyor.
طلب منّي إخباركِ، إنّه يشعر بسوء شديد.

Unutmayın, kendinizi iyi hissetmeniz için başkaları kötü hissediyor.
تذكروا، نحن نجعل الآخرين يشعرون بالسوء لنشعركم بالإرتياح

O konuda kendini çok kötü hissediyor.
إنه يشعر باستياء عارم حيال ما حدث

Bugün kendisini bayağı kötü hissediyor.
انها تشعر بسوء اليوم