Hayatından vazgeçmiş bir adamdan daha kötüsü yoktur | Open Subtitles | ليس هناك شيء أسوأ للرجل من أن يتخلّى عن حياته. |
Aynen. Mide virüsünden daha kötüsü yoktur. | Open Subtitles | ليس هناك شيء أسوأ من علة في المعدة. |
İletişim Teknolojileri çalışanı için birinin istasyonunuza girmesinden kötüsü yoktur. | Open Subtitles | لا شئ أسوأ بالنسبة لتقني من أن يقتحم أحد محطته |
Habersiz yakalanmaktan daha kötüsü yoktur. Burası harika. | Open Subtitles | لا شئ أسوأ من أن تأتي على حين غرة هذا مذهل |
Ama hayatınızın en büyük kararıyla yüzleşip bir yere varamamak kadar kötüsü yoktur. | Open Subtitles | لكن لا شيء أسوأ من مواجهة أهم قرار في حياتك بلا الوصول لنتيجة |
Yetişkin bir insan için yarım saatlik öğle tatilinden daha kötüsü yoktur. | Open Subtitles | لا شيء أسوأ من استراحة غداء نصف ساعة لرجل راشد |
İşe yaramayan bir hediyeden daha kötüsü yoktur. | Open Subtitles | لا شئ أسوأ من هدية لا تعمل |
Ayık bir sarhoştan kötüsü yoktur. | Open Subtitles | لا شيء أسوأ من ثملاً ومستيقظاً في نفس الوقت |
Seni sürekli hayal kırıklığına uğratan birini sevmek kadar kötüsü yoktur. | Open Subtitles | لا شيء أسوأ من أن تغرم بشخصٍ لن يكف أبداً عن تخييب أملكَ |
Bir korku filmi delisinden daha kötüsü yoktur. | Open Subtitles | لا شيء أسوأ من مهووسة بأفلام الرعب |
Michael her zaman "bir hainden daha kötüsü yoktur" derdi. | Open Subtitles | إعتاد (مايكل) أن يقول دومًا: "لا شيء أسوأ من خائن." |
Pişmanlıktan daha kötüsü yoktur. | Open Subtitles | لا شيء أسوأ من الندم |