Sophy annesini kaybettiğinde çok küçüktü, ama çok fazla sorumluluk yüklendi. | Open Subtitles | صوفي كانت صغيرة جداً عندما فقدت أمها و تحملت مسؤوليات جمة |
Adli rapora göre, örnek çok küçüktü ve çoğunlukla test esnasında kullanıldı. | Open Subtitles | طبقا لهذا التقرير ، العينة كانت جدا صغيرة وأُستخدمت كلها في الإختبار |
Bir karadeliğin varlığını göstermek üzere incelememiz gereken bölge oldukça küçüktü. | Open Subtitles | المنطقة التي علينا دراستها لإثبات وجود ثقب أسود صغيرة بشكل مذهل |
Bazıları güvercinler kadar küçüktü, bazıları ise okul servisi büyüklüğündeydi. | TED | كان بعض منها صغيراً كالحمام، وكان بعضها بحجم حافلة مدرسية. |
Biz esasen üç ayrık alanda çalışmak durumundaydık, ve her biri, binanın boyutlarından baya baya küçüktü. | TED | بثلاثة مواقع منفصلة كل منها بشكل جيد، جيد بشكل أصغر من حجم المبنى. |
Çok küçüktü, 7 ya da 8 yaşındaydı ama bayılırdı. | Open Subtitles | لقد كان صغيرا ، في السابعة أو الثامنة لكنه اعتاد أن يحبها |
Oldukça küçüktü çünkü uyumak için her gece birazını içmem gerekiyordu. Öyleydi. | Open Subtitles | و الذي أصبح صغيراً جداً لأنني كنت ادخن قطعاً صغيرة منه لأنام |
Zaten bir cep telefonuna sahip olmak için çok küçüktü. | Open Subtitles | لقد كانت صغيرة على امتلاك هاتف نقّال على أي حال |
Geçenlerde küçük bir bezi keşfettim çam fıstığından daha küçüktü. | Open Subtitles | إكتشفت مؤخراً غُدّة صغيرة جدّاً ليست أكبر من الجوز والصنوبر |
Sol, çok küçüktü ve boğmacaya karşı ilk aşısını olamadı. | TED | وكانت سول صغيرة جدًا ولم تتلقى بعد أول تطعيم لها ضد السعال الديكي. |
ama o yangınlar bugünün standartlarına göre oldukça küçüktü. | TED | معظم الحرائق كانت صغيرة بمقاييس هذه الأيام |
Onu aldığımda çok küçüktü, ayakkabının içinde uyuyabiliyordu. | Open Subtitles | لقد كانت صغيرة جدا عندما حصلت عليها لقد كأن بإمكانها أن تنام في حذائي |
Annesini hatırlamak için çok küçüktü, ama hep bir şeylerin eksik olduğunun farkındaydı. | Open Subtitles | فقد كان صغيراً ليتذكر والدته ولكنه دوماً ما علم أن هناك شئ مفقود |
Aslında filmi izlemeye davetli değildi, daha çok küçüktü. | TED | و لم يكن قد حضر السينما من قبل . فقد كان صغيراً جداً على ذلك. |
Bu zincirdeki her kral bir öncekinden daha küçüktü. | Open Subtitles | كل ملك في هذه السلالة كان أصغر حجماً من سابقه |
Ağaçlar daha kısa evler daha küçüktü. | Open Subtitles | الأشجار تبدو منخفضة عما كانت والمنزل أصغر عما كان |
Korumayı ikna etmek için gereken yaştan epey küçüktü. | Open Subtitles | تطلب هذا إقناع الحارس أنها أصغر بعدة أعوام من عمرها |
O çok küçüktü, bu yüzden onun yaptığını görmezden geldiler. | Open Subtitles | لقد كان صغيرا جدا، أعتقد أنهم لم يقسوا عليه. |
İlk tanıştığımızda senden bir yaş küçüktü. | Open Subtitles | هل تعلم؟ كان بسنة واحده اصغر منك عندما تقابلنا , هل اخبرتك؟ |
Hatırlıyorum da, o kadar küçüktü ki onu lavaboda yıkardık. | Open Subtitles | أتذكر حين كان صغيرًا للغاية، كنّا نعطيه حمامًا في المغسلة. |
Benden üç yaş küçüktü ama güreş takımındaydı ve benim iki katımdı. | Open Subtitles | لقد كان يصغرني بثلاثة أعوام ولكنه كان بفريق المصارعة وأضخم منّي بالضعف |
Penisi küçüktü, elleri ufaktı, ve sinir bozucu gözleri vardı. | Open Subtitles | وكان قضيبه ضئيلاً يدان صغيرتان , وهذه الأعين الكبيرة كالحشرات |
Ama beni eleyen benden küçüktü ve çok da güçlü değildi. | Open Subtitles | ولكن من هزمتني شر هزيمة كانت أقصر منّي وليست قوية للغاية |