"kürsüde" - Translation from Turkish to Arabic

    • على المنصة
        
    • منصة الشهود
        
    • على المقعد
        
    • المنبر
        
    • في المنصة
        
    • على المنصّة
        
    • سيخرجهم من الحبس
        
    Ama seni ilk gördüğümden beri, ...seni kürsüde gördüğümde, Open Subtitles .. و لكن أول ما رأيتك .. و أنت واقف على المنصة
    kürsüde ve jüride düşmanları olan bir siyah... nasıl adil bir şekilde yargılanabilir? Open Subtitles كيف سيحصل رجل أسود على محاكمة عادلة والعدو يجلس على المنصة وفي مكان هيئة المحلفين؟
    Ama hepinize söylüyorum, o kürsüde hiç kimse yalan söylemeyecek. Open Subtitles لكني سأخبركم الآن لن يقوم أحدكم بالكذب على المنصة
    Bay. Majumdar, gelin ve kürsüde konuşun. Open Subtitles يرجى منك إذا تريد الادلاء بشهادتك ان تقف على منصة الشهود هذه
    Fakat kendimi kürsüde adalet dağıtırken görebiliyorum. Open Subtitles لكن أستطيع رؤية نفسي على المقعد أقيم العدالة
    Köpek gibi havlayan bir insan. kürsüde bir maymun. Open Subtitles نباح الكلب البشري قرد في المنبر
    Nasıl olurda birisi gidip kürsüde "ben bir şerler gördüm ama ne gördüğümü bilmiyorum" diyebilir? Ian, dostum, Eğer müracaat etmezsek- Open Subtitles كيف لشخصٌ ما يقف على المنصة ويقول أني قلتُ أشيائاً، والتي حتى لا أعرفها
    Umarım kürsüde daha inandırıcı olursun. Open Subtitles آمل أن تكون قابلاً للتصديق أكثر على المنصة
    - Ne? kürsüde yalan söyleyecek kadar cesaretli olduğunu fark edemedim. Open Subtitles لم أكن أدرك أنه لديه الجرأة للكذب على المنصة
    Ya kürsüde yer alıp sırlarımı dünyaya ilan edersin ya da gerçekten yapmak istediğin şeyi yaparsın. Open Subtitles تستطيعي أن تقفي على المنصة وتفضحي أسراري بصوتٍ عالٍ للعالم أجمع , أو تستطيعي أن تفعلي الذي تريديه حقاً
    Ve müvekkile dikkat etsin.Çok konuşup, kürsüde kasıntı davranacaktır. Open Subtitles و أن تتوخى الحذر مع الموكل سيتكلم كثيراًً ويدّعي على المنصة
    kürsüde o kadar kolayca yalan söyledi ki, belki başka konularda da yalan söylemiştir. Open Subtitles هي فقط كذبت بهذه السهولة على المنصة ربما هي كذبت بشأن أمور آخرى
    Sayın Vali, basına kazandırmayacağız, kürsüde siz olmadan durmasını istiyoruz. Open Subtitles سيدي الحاكم ؛ نحنُ لم نجمع التغطية الصحافية نريدُكَ بأنّ لا تبقى على المنصة ؛ سيدي
    kürsüde bana gülme yoksa kahkaha atarım. Open Subtitles ولا تبتسم في وجهي على المنصة وإلا فسأنفجر بالضحك
    kürsüde başka kimin olacağını öğrenmek için bir avukatla görüşmeye böylece kendimi onların merhametine bırakabilirim. Open Subtitles لأعيّن محامٍ وأكتشف من على المنصة أيضاً لكيألقيبنفسيتحت رحمتهم.
    Yıllar önce kürsüde yalan söyledi. Neden? Open Subtitles كذب على منصة الشهود قبل ثلاث سنوات لماذا؟
    Onlarla görüstügümü kürsüde söylemeyi kabul edemem. Open Subtitles فلا يمكن أن أعترف على منصة الشهود أني قابلتهم
    Tabii kürsüde Domenic gibi savcılığın tarafını tutan bir yargıç olmadığı sürece. Open Subtitles ليس مع النيابة العامة الموالية للقاضي مثل (دومينيك) على المقعد
    Papaz Wells, kürsüde Tanrı'ya açık ve modern bakan bir adam olması gerçekten çok güzel. Open Subtitles القسّ ويلز، هو بهجة حقيقية أن يكون عنده رجل في المنبر... الذي له مثل هذا الطريق المفتوح والحديث نظر إلى الله.
    Tanığa sunacak belgeniz olmadığı müddetçe kürsüde kalın. Open Subtitles سؤال مثل ذلك باستثناء وجود وثيقة لتسليما الى الشاهد رجاءً ابق في المنصة
    kürsüde doğru yargıçların oturacağından emin olmalıyız. Open Subtitles علينا الإطمئنان لبقاء القضاة الصالحين على المنصّة!
    Glenn'e James'in onlara savunma için ifade verirlerse ve kürsüde yalan söylerlerse... Open Subtitles ... لقد اخبروا جلين أن جيمس قال لهم أنه سيخرجهم من الحبس الأنفرادى ، إذا ما شهدوا لصالح الدفاع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more