| 60 yaşında, göğüs ve karın üst bölgesinde 2. ve 3. dereceden yanıklar var. Yüz bölgesinde çürükler ve muhtemel omuz kırığı var. | Open Subtitles | العمر 60 و هناك حروق من الدرجة الثالثة على صدره و الجزء العلوي من البطن و هناك كدمات و احتمالية كسر في الكتف |
| Humerusundaki kırığı temizleyip cebire ile bağladım ve yüzündeki kesikleri diktim. | Open Subtitles | لقد نظفت وجبرت كسر العضد لديه وقمت بخياطة التمزق في وجهه. |
| Çocuktaki her bir kırığı, aldığı her yarayı, katil anneye de vermiş. | Open Subtitles | و كلّ كسر و ضرر تعرض له الإبن أعطاه القاتل إلي أُمه |
| Bir otopsi lezyonları gösterdi, sağ beyin zarı kanaması ve sol şakak kırığı. | Open Subtitles | التشريح سيبين الأضرار النزيف فى فص المخ الأيمن و الكسر فى الهيكل الأيسر |
| Omuriliği sağlam. Omurga kırığı ya da omuriliğe baskı yok. | Open Subtitles | العمود الفقري نظيف لا كسور أو ضغط على الحبل الشوكي |
| Teşhis, ağrıya ve hareket yeteneğinin kısıtlanmasına yol açan... kalça kemiği kırığı ve eklem yüzeylerinin tahribatıydı. | Open Subtitles | التشخيص كان كسر بالفخذ مع تهتك بالمفاصل مما سبب آلماً وإعاقة للحركة |
| Kafatası kırığı sadece üstten vurulan bir darbe nedeniyle olabilir. | Open Subtitles | كسر الجمجمه يمكن أن يحدث فقط نتيجة سلاح تم ضربه به من أعلى |
| Çürük ve karşı koymadan kaynaklanan muhtemel bilek kırığı. | Open Subtitles | كدمات ومحتمل وجود كسر في المعصم تحت التحفظ |
| Efendim, sol kaval kemiğinde önemli bir kırığı var, ancak kafasındaki yaralanma beni endişelendiriyor. | Open Subtitles | حسناً سيدي، لديه كسر بالغ في عظمة الساق و لكن الصدمة في رأسه ليس ما يقلقني |
| Boyun kırığı olmadan felç olmuş, biraz garibime gitti. | Open Subtitles | باختصار دون كسر بالرقبة بدا لي الأمر غريباً |
| Sol bacakta tibia-fibula kırığı ve sağ uyluk kemiği kırığı. | Open Subtitles | حسناً ، احتمال وجود كسر في الجهة اليسرى وعظمة الفخذ اليمنى |
| İyiye gidiyor fakat kalçasında kırığı ve bir kaç kanaması var. | Open Subtitles | انها تتحسن لكن لديها كسر في الحوض ونزيف طفيف |
| Ayık ve cevap veriyor. Sağ humerusta stabil kırığı var. | Open Subtitles | إنّه واعٍ ويستجيب لديه كسر ثابت بالعضد الأيمن |
| Kemik iliğinin sızmasını önlemek için kırığı düzeltmelisin. | Open Subtitles | ستحتاجين لتصحيح الكسر ليتوقف نخاع العظم عن التسرب |
| Sağ elinle parmağı ucundan tut diğer elinle de kırığı tut. | Open Subtitles | أمسك طرف إصبع القدم بيدك اليمنى واحمل الكسر بالأخرى |
| Ciddi kafatası kırığı var. Geceyi çıkaracağını sanmıyorum. | Open Subtitles | لدية كسور حادة فى الجمجمة و لا أعتقد أنة سيعيش ليرى يوماً أخر |
| Ciddi kafatası kırığı var. Geceyi çıkaracağını sanmıyorum. | Open Subtitles | لدية كسور حادة فى الجمجمة و لا أعتقد أنة سيعيش ليرى يوماً أخر |
| Kafatası kırığı ve muhtemelen "intracranial" kanaması olan bir hastayla beraberim. | Open Subtitles | لديّ مريض مصاب بكسر ضاغط على الجمجمة و من المحتمل نزيف اضطرابي |
| Evet, Adams Park'a muhtemel kaburga kırığı için bir ambulans gerekiyor. | Open Subtitles | أنا بحاجة لسيارة إسعاف لإحتمالية ضلع مكسور في منتزه آدم |
| Yağ embolisi için düzeltilmemiş kemik kırığı gerekir. | Open Subtitles | الانسداد الدهني يتطلب كسراً عظمياً غير ملتحم |
| Kafatası kırığı var. Tomografi çekilmesi gerek. | Open Subtitles | لديه كُسر كبير في الجمجمة , يحتاج لفحص الدماغ بالأشعة المقطعية |
| Kafada ağır sarsıntısı, iç kanaması ve birçok kırığı var. | Open Subtitles | خبطه جامده في الرأس و نزيف داخلي و بعض الكسور |
| İki tane kafatası kırığı mı? | Open Subtitles | كسر مضغوط ثانٍ عند مؤخرة الرأس كسران في الجمجمة؟ |
| Muhtemel kafatası kaide kırığı. | Open Subtitles | وهنالكَـ إحتمالُ وجودَ كسرٍ في الجمجمة |
| Lenny'de Jefferson kırığı var. Kırık, birinci boyun omurgasının ön ve arka kemerinde. Omuriliğinde bir hasar var mı? | Open Subtitles | "ليني" مصاب بكسور جيفرسون في مقدمة وخلفيّة فقرات رقبته العليا الأولى |
| Arabada cam kırığı bulduğunu söylememiştin. | Open Subtitles | لا تخبرني أن ذلك كان من زجاج السيارة المكسور |
| Sadece birkaç parmak kırığı var, tabii o da varsa. | Open Subtitles | لديك فقط بعض الأصابع المكسورة. |