"kıyıda" - Translation from Turkish to Arabic

    • على الشاطئ
        
    • الضفة
        
    • على الساحل
        
    • على شاطئ
        
    • على الواجهة البحرية
        
    • على الشاطىء
        
    • عند الشاطئ
        
    • الساحلي
        
    kıyıda uykulu bir grubun keşfiyle, bekleyiş başlıyor. Open Subtitles بدأت الإثارة على إثر اكتشاف مجموعة نائمة على الشاطئ.
    Kanal'daki hava koşulları nedeniyle kıyıda tutunmak oldukça zor bir işti. Open Subtitles الحفاظ على مواقعنا على الشاطئ عقب الأبـرار كـان مسألـه فـى غايـة الصعوبـة بسبب حدة تقلب الأحوال الجويه فوق القناه
    Ertesi gün onları kıyıda buldum. Open Subtitles و فى اليوم التالى وجدت جثتيهم على الشاطئ
    Bir nehri geçen sandaldaydım karşı kıyıya yaklaştığımızda kıyıda bekleyen insanlar gördüm. Open Subtitles لقد كنت على عَبَارَة , أعبُر النهر وكأننا نقترب من الجانب الأخر رأيت كل هؤلاء الناس يقفون على الضفة
    Ordularımız kıyıda karşılaştı. ıki günde kaçtılar. Open Subtitles جيوشنا إجتمعت على الساحل وبعد يومين من القتال , هربوا
    Nehir hiç yalan söylemez, yine de, kıyıda duran sahtekar adam onları duyar. Open Subtitles النهر لا يخبر الأكاذيب خلال الوقوف على الشاطئ الرجل المخادع مازال يسمعهم
    Nöbetimde gözlerimi açmış otururken birdenbire suda kış, kıyıda da bahar olduğunu farkettim. Open Subtitles بينما كنت أجلس واسع العينين على ساعتي، لاحظت بأنّه كان وقت شتاء في الماء وموسم ربيع على الشاطئ
    gözcü olarak dört gözle izlerken, farkettim ki suda kış mevsimi var ama kıyıda bahar var. Open Subtitles بينما كنت أجلس واسع العينين على ساعتي، لاحظت بأنّه كان وقت شتاء في الماء وموسم ربيع على الشاطئ
    Bu insanlar bahsi denizde yapıp kıyıda buluşuyorlar. Open Subtitles حسناً إذاً هؤلاء الناس يراهنون على البحر ثم يلتقون على الشاطئ ؟
    Bereket, kıyıda onları bekleyen hiç kaplan yok. Open Subtitles لحسن الحظ, ليس هنالك نمور بأنتظارها على الشاطئ
    Anne fokların yemek bulmak için denize açılıp yavrularını da kıyıda bırakmaları olağan bir şeydir. Open Subtitles إنّه ليس بغريب فالأمهات يذهبن للصيد، ويتركن الصغار على الشاطئ.
    Şu anda isyancılar kıyıda sıkıştırılmış halde. Open Subtitles الوضع الحالي، أن المتمردين قد تمركزوا هنا على الشاطئ
    Sen de kıyıda durmuş, izliyorsun. Beni kurtarmak için suya atlamıyorsun. Open Subtitles وكنت تقفين على الشاطئ تشاهدين ولم ترغبي في القفز لإنقاذي
    "Ama bu engeller asla kıyıda kalmak için bahane değildir." Open Subtitles و لكن هذه الأشياء لم تكن ابداً اسباباً للبقاء على الشاطئ
    Aslında, bu çok olağan dışı bir durum. - ...kıyıda bir timsah. Open Subtitles في الواقع ، من النادر جداً رؤية تمساح في هذه الضفة
    kıyıda, altı düz kayığın yanında güneşte yayılmış bir suret vardı. Open Subtitles على الضفة الأخرى، تمدد شخصًا تحت الشمس، وقاربه المسطح بجانبه.
    kıyıda, altı düz kayığın yanında güneşte yayılmış bir suret vardı. Open Subtitles على الضفة الأخرى، تمدد شخصًا تحت الشمس، وقاربه المسطح بجانبه.
    Navarone'u terk edip, kıyıda konuşlanacaklarına kumar oynuyorum. Open Subtitles اننى الان اجازف بأنهم سيقومون باخلاء نافارون ويتخذون مواقعهم على الساحل
    Buradaki akbabaların nasıl kıyıda biriken vücut parçalarına üşüştüğünü görseydiniz. Open Subtitles إذا كان يمكنك ان ترى جميع النسور التى هناك التي تجمعت على شاطئ البحر لترى هذه الأشلاء المتجمعة
    Hayat okulundan mezun olduktan sonra, kendimi doktor olarak kıyıda, babamın evinden uzakta ve hastalar arasında buldum. Open Subtitles بعد تخرجى من مدرسة الحياة وضعت نفسى طبيبا على الواجهة البحرية بعيدا عن بيت أبى
    Faturalar burada. Malzemeler kıyıda çekilmeyi bekliyor. Ben otele gideceğim. Open Subtitles هذه فواتيرك.إنتظر حتى ترسوا المعدات على الشاطىء على أن اعود إلى الفندق.
    "Deniz bir kıyıda,kara bir kıyıda olacaksa; Open Subtitles واحد إن عند الشاطئ أو اثنان إن عند البحر
    Dışlanan genç foklar yiyecek aramak üzere kıyıda dolanmaya başlıyor. Open Subtitles عندما يُطردون، فإن المراهقين يجوبون الشريط الساحلي بحثاً عن الطعام

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more