"kızınızı" - Translation from Turkish to Arabic

    • ابنتك
        
    • إبنتك
        
    • ابنتكِ
        
    • إبنتكِ
        
    • ابنتكما
        
    • أبنتك
        
    • إبنتكم
        
    • ابنتكم
        
    • بنتك
        
    • بنتَكَ
        
    • بابنتك
        
    • ابنتكَ
        
    • لابنتك
        
    • لإبنتك
        
    • طفلتكما
        
    Kimse kızınızı benden daha fazla sevmeyecek. Hiç bir zaman. Open Subtitles لا أحد سيحب ابنتك على الإطلاق أكثر مني ، أبداً
    Bu gerçeğin beyninize iyice işlemesi için bir dakika verin: Kızınıza tecavüz ediliyor ve sizin tek yapmak istediğini şey kızınızı öldürmek. TED أدر هذه الفكرة في رأسك قليلا لقد تم إغتصاب ابنتك والذي تريد القيام به هو قتلها
    Beyefendi, Allah'ın emri Peygamberin kavliyle kızınızı sizden istiyorum. Open Subtitles سيدي ، لي عظيم الشرف لأطلب منك الزواج من ابنتك
    kızınızı deliliklerinizden kurtarmak ve kralın cesedini kaldırmak için geldim. Open Subtitles ‫لقد أتيت لكي أنقذ إبنتك من جنونك ‫وإزالة جثة الملك
    Bayan, biraz anlayış gösterip kızınızı bağırışlarını duymayacağımız bir yere götürür müsünüz? Open Subtitles سيدتي؟ أيمكنكِ المُراعاة قليلاً وإخراج ابنتكِ من هنا حتى لا نسمع صُراخها؟
    - kızınızı biraz alabilir miyim, Bay Ferguson? - Hayır. - Neden peki? Open Subtitles انا أُحاولُ البَقاء هل يمكنني ان أخذ ابنتك
    kızınızı parası için sevmiyorum ve kanıtlayabilirim. - Öyle mi? Open Subtitles لا أحبّ ابنتك لأجل مالها، وبوسعي إثبات ذلك
    Kont'un söylediğine göre kızınızı en son, Çarşamba günü çay içtiklerinde görmüş. Open Subtitles الكونت يقول أنه رآى ابنتك آخر مرّة حين احتسى الشراب معها يوم الأربعاء
    Kontrol edin evinizi, kızınızı, keselerinizi! Open Subtitles , انظر إلى منزلك .. و ابحث عن ابنتك وحاجيتك
    Bunun zor bir zaman olduğunun farkındayım Sayın Konsolos ama kızınızı geri alacağımızı bilmenizi istiyorum. Open Subtitles أنا اعلم ان هذه اوقات عصيبة بالنسبة لك قنصل هان لكننا سوف نعيد ابنتك اليك
    Bunun sizin için zor olduğunu biliyorum Konsolos fakat... kızınızı ellerinden geri alacağımızdan emin olun. Open Subtitles أنا اعلم ان هذه اوقات عصيبة بالنسبة لك قنصل هان لكننا سوف نعيد ابنتك اليك
    Eminim. Okunuyor. Bakın bu eli kaybedersiniz, kızınızı boşarım. Open Subtitles أنا متأكد أنه كذلك.لقد فُضح , إذا خسرت هذه اللعبة سأطلق ابنتك
    Varlıklı biri olacağıma garanti verdi ve bu durumda kızınızı istemek cüretini gösteriyorum. Open Subtitles لقد أكد لى أننى سأكون رجل ذو مركز و لهذا أنا أتقدم لطلب يد إبنتك
    Gort. Şimdi, sevgili doktor güzel kızınızı dışarı çıkaracağız. Open Subtitles لكن ،حان الوقت عزيزي الدكتور أن أخرج إبنتك الرائعة من هنا
    kızınızı boşverip erkek çocuğunuzun problemini çözün. Open Subtitles تجلس هناك تحل مشاكل الطفل الذكر بينما تضع مشاكل إبنتك وراء ظهرك
    Biri vagonunuza uzanıp kızınızı çekmiş olabilir mi? Open Subtitles هل من الممكن أن احدهم وصل لعربتكم و سحب ابنتكِ خارجها؟
    Sürekli kızınızı övüp duruyor. Tam bir dâhi olduğunu söylüyor. Open Subtitles إنها تتكلم بشأن إبنتكِ طوال الوقت حتى تقول بأنها عبقرية
    - Efendim, lütfen sakin olun. Size söylemeliyim ki, kızınızı kaçıranlardan akıl almak pek iyi fikir değil. Open Subtitles والآن، فعلي إخبارك بأن أخذ نصيحة من خاطفي ابنتكما فكرة سيئة
    Gelirseniz, o küçük, tatlı kızınızı da getirin. Open Subtitles إذا أستطعتم الحضور, تذكر أن تحضر أبنتك الصغيرة معك.
    Sorgu yargıcı birinizin morga, kızınızı teşhis etmeye, gitmesini isteyecektir. Open Subtitles الطبيب الشرعي سيحتاج أحدكم ليأتي... إلى المشرحة ليتعرف على إبنتكم.
    Üzgünüm, eşiniz durumdan bana biraz bahsetti. kızınızı huysuz yapan şeyden. Open Subtitles آسفة، لقد أخبرنى زوجك بذلك هذا الشيء الذى يجعل ابنتكم تعيسة
    Bütün olanlara ilaveten bir de fırtına mı küçük kızınızı korkutmuştu? Open Subtitles أفزعت العواصف بنتك الصغيرة بالإضافة إلى الأشياء الأخرى التي حدثت؟
    Üzgünüm çünkü sizin kızınızı bulamadık, sizin yardımınız olmadan... Open Subtitles أَنا آسفُ بأنّنا لا نَستطيعُ أَنْ نَجِدَ بنتَكَ بدون مساعدتِكَ.
    kızınızı doğurduğunuzdan beri süreç değişmedi, Bayan Tillingsworth. Open Subtitles عمليتنا لم تتغيّر منذ أنْ رُزقتي بابنتك يا سيّدة تيلينغوورث.
    Bu adamı yakalamak için elinden geleni ardına koymadığınızı biliyorum, dedektif ama öz kızınızı yem olarak kullanmak acayip duygusuz geldi bana. Open Subtitles أعلم أنّكَ أقسمت على تسليم ذلك الرجل للعدالة أيُّها المتحرّي.. لكن استخدام ابنتكَ طُعمًا، هو أمر مجرّد من الأحاسيس.
    kızınızı desteklemek için gittiğiniz futbol maçlarında her seferinde bağırarak konuşmanız.. Open Subtitles كلام نابي في ملعب كرة القدم في كل مرة أراك تهتف لابنتك
    Tören, kızınızı nasıl anmak istediğinizle alakalı olacak. Open Subtitles الخدمة سوف تكون لإبنتك بالطريقة التي تريد بها أن يتذكرها الناس بها
    Vastra ve Jenny, görüşürüz. Rory, Amy, kızınızı bulacağım ve hayatım üzerine yemin ederim, güvende olacak. Open Subtitles (فاسترا) و (جيني) الى المرة القادمة (روري) و (ايمي) أعلم أين أجد طفلتكما

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more