kaçmanın ürkütücü yanı, yine de kendini daha kötü bir yerde bulma ihtimalindir. | Open Subtitles | شىء مخيف حول الهروب مع ذلك المحاولة قد تنتهى بك الى مكان اسوأ |
Bir tilkiden kaçmanın olağan dışı olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف أن الهروب من ثعلب أمر خارج عن المألوف |
Sanırım annen kaçmanın en iyi seçeneği olduğunu düşündü. | Open Subtitles | اعتقد ان امك عرفت ان الهروب هو افضل خياراتها |
Böylece güzel melek bir iblise dönüşüyor, sonsuz ızdırabından kaçmanın yolunu arıyor. | Open Subtitles | فتحولت هذه الملاك الجميلة الى شيطانة تسعى فقط للهروب من عذابها الابدي |
Bu yüzden Radley'den orayı terk etmeden kaçmanın yolunu buldum. | Open Subtitles | لذا، وجدت طريقة للهروب من رادلي بدون ان اغادر مطلقاً |
Uyuşturulmaktan ve gaz bombası patlamasından yoruldum. Buradan kaçmanın bir yolu olmalı. | Open Subtitles | سئمت تخديري بالحقن والغاز لابد من ثمة سبيلاً للهرب |
Yıllar boyunca insanlardan kaçmanın getirisi olan bir dayanıklılık. | Open Subtitles | ذلك النوع الذي اكتسبته من الهرب من النّاس لسنوات |
Tamam, belkide birisine kızmak kendi hayatında olup bitenlerden kaçmanın en kolay yoludur. | Open Subtitles | حسنا, لأنه ربما الغضب في وجه أحدهم وسيلة لتجنب مواجهة ما يحدث معك |
O kasvetli kasabadan kaçmanın yanında, hep senin için bekledim. | Open Subtitles | ، بالإضافة إلى الهروب من القرية الكئيبة لقد انتظرت فقط من أجلك |
Yerden 9 km yukarıda kaçmanın bir seçenek olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن الهروب خيار مطروح ليس على إرتفاع 30 الف قدم |
Satranç, onun için gerçeklerden kaçmanın bir yolu kişisel bir takıntı haline gelmişti. | Open Subtitles | كانت الشطرنج له هي الهروب النهائي و هاجسه الوحيد |
Bir yanım, kaçmanın mümkün olmadığını söylemeni bekliyordu. | Open Subtitles | جزء مني أراد سماع أن الهروب بعيداً ليس خياراً |
Bir yanım, kaçmanın mümkün olmadığını söylemeni bekliyordu. | Open Subtitles | جزء مني أراد سماع أن الهروب بعيداً ليس خياراً |
Ama bu kadın, bir gözetleme ekibinden kaçmanın onu Ana Rusya'sına kavuşturacağını sanıyorsa, sizin kadar saf demektir. | Open Subtitles | لكن إن ظنت هذه المرأة أن الهروب من فريق مراقبة واحد ،يؤدي بها الي بلادها روسيا فهي ضعيفة مثلك |
Christopher, buradan büyükbabanın haberi olmadan kaçmanın bir yolunu buldun değil mi? | Open Subtitles | أخبرنى يا كريستوفر لقد عثرت على طريقة للهروب من هنا أليس كذلك ؟ بدون أن تكتشف جدتنا ذلك |
Oluyor, sen de burada oturup üzülebilirsin, ya da buradan kaçmanın bir yolunu bulmama yardımcı olursun. | Open Subtitles | قد حصل, و أنت تستطيع أن تجلس هنا و الشعور بالأسف على نفسك. أو تحرك مؤخرتك و تساعدني لنضع خطة للهروب. |
Her gün bu korkunç mağaradan kaçmanın yollarını bulmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | وكل يوم من الأيام فى ذلك الكهف المرعب الفتاه حاولت إكتشاف طريقه للهروب |
ÖIümlü bedeninden kaçmanın bir yolunu buldu. | Open Subtitles | لقد وجدت طريقة للهرب من من سجنها البشري لفترة محددة |
Bunca zamandır senin güvenini kazanmaya çalışıyordum ama sen kaçmanın planını yapıyormuşsun. | Open Subtitles | كل ذلك الوقت، أنا أحاول كسب ثقتكِ في وقتٍ أنتِ تخططين فيه للهرب |
Ya kaçmanın bir yolunu bulduysa? | Open Subtitles | ماذا لو أنها تمكّنت من الهرب بطريقة ما؟ |
Evden çalışmak... Omzunun üzerinden gelen bakışlardan kaçmanın bir yolu. | Open Subtitles | هذه هي الطريقة الوحيدة لتجنب تجسسهم على عملك |
kaçmanın tek yolu yukarısı, kardeşim. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة للخروج الآن هي العلوّ، يا اخي |
kaçmanın bir faydası yok, salak! | Open Subtitles | لا جدوى من الركض أيها الغبي |
Bir sefer daha... size kaçmanın bir spor olmadığını hatırlatmak istiyorum. | Open Subtitles | مرة اخرى يجب على ان اذكركم ان الهرب ليس رياضة |