"kaçtığın" - Translation from Turkish to Arabic

• هروبك
• هربتِ
• تهربين
• هربتى
• هربك
• لهروبك
• الذي هربت
• ركضت بعيدا

New Orleans'dan kaçtığın için buradayız. Tekrar kaçmayacağız.
لولا هروبك في السابق لما كنا هنا ، ولن نهرب ثانية

Ama sana şunun sözünü verebilirim ki Hissedeceğin hiçbir acı sevgiden kaçtığın için hissedeceğin pişmanlıkla asla ve asla boy ölçüşemez.
ولكني أضمن لكِ هذا أي ألم تخشينه لا يقارن أبداً ندمك على هروبك من الحب

Bugün kaçtığın zaman "Bu kadarını ben bile ummuyordum" diye düşündüm.
عندما هربتِ اليوم... توقعت، حتى أنا لمَ تمنيتُ لأكثر من هذا.

Dün gece arkadaşını döven şu adamlardan ve kaçtığın olaydan bahsettin ya...
ليلة أمس,عندما أخبرتينى عن هولاء الرجال يضربونا صديقك و أنتى تهربين منهم

Tamam, kaçtığın şu hafta sonundan konuşalım.
حسنا, فلنتحدث عن عطلة نهاية الاسبوع التى هربتى فيها

Donna, kaçtığın ve okuldakileri göreceğin için gerginsin biliyorum ama bilmeni isterim ki her şey kontrolüm altında.
حول مقابلة زملائك في المدرسة بعد هربك وكل ما هنالك لكن أريدك أن تعلمي أن كل شيء تحت السيطرة

- Senin düğünlerden neden kaçtığın konusunda bir şeyler anlatıyordu.
عن سبب هروبك من السعادة الزوجية

- Sen kaçtığın için. Onları senin öldürdüğünü düşünüyorlar ve Venezuela'ya kaçmak istediğini de biliyorlar.
هروبك جعلهم يظنوا بأنك القاتل، ويعلمون أيضاً بأنك سغادر لـ (فنزويلا)

Onu öldürdüm. Senin kaçtığın dakika...
أنا قتلته لحظةَ هروبك

kaçtığın geceden başlayarak.
بداية من ليلة هروبك

Neden biraz da kaçtığın evle ilgili konuşmuyoruz?
لمَ لا نتحدث قليلاً عن المنزل الذي هربتِ منه.

kaçtığın yerin neresi olduğunu bulabilirsin?
ربما تجدين المكان الذي هربتِ منه

Sen kaçtığın için Tanrıya şükrediyorum.
أشكر الله أنكِ هربتِ.

Senin kaçtığın o işe yaramazlardan biri.
أحد أولئك الأوغاد الذين تهربين منهم

kaçtığın gerçek bu.
هذه هي الحقيقه هذا ما تهربين منه

Üzgünüm. Seni kaçtığın için suçlamamalıydım.
أنا آسف , أنا لا ألومك لأنكى هربتى

İlki. Beraber kaçtığın.
الأول الذى هربتى معه

Aşığınla kaçtığın günü hatırlıyorum.
فيها إعتراف عن هربك مع حبيبك

Seni askerden kaçtığın için çarmıha gerdirebilirdim.
كان يمكنني أن أقضي عليك لهروبك

Ben espriden çok iyi anlıyorum, örneğin şehirden kaçtığın sabah federal ajanlar dükkanımı basıp arama emirlerini gösterdiklerinde ve bana sevgilin uyuşturucu satıcısı dediklerinde çok komik bulmuştum.
اعتقد بأنني امتلك روح دعابة جيدة مثل الصباح الذي هربت فيه من المدينة قبل ان يهاجم العملاء محلي الغاء التفويضات ، يخبرني بأن صديقي تاجر مخدرات

Tarihin güç unutulan bir tarzı vardır. Ne kadar uzağa kaçtığın fark etmez.
التاريخ لديه طرق لمطاردتك مهما ركضت بعيدا