Şimdi Jason'ı bu kağıtların arasına karıştır ve kağıtları kes. | Open Subtitles | ما سنفعله هو إننا سنخلط ورقة جيسون مع باقى الأوراق |
- Onu oradan çıkarmam için gereken kağıtları vereceğini söyledin. | Open Subtitles | ـ لقد قلت أنك ستساعدني في الحصول على الأوراق لاخراجها. |
Fern'le yaptığımız buluşmadan sonra bana verdiğiniz kağıtları hatırlıyorsunuz değil mi? | Open Subtitles | هل تذكرون الأوراق اللتي أعطيتموني إياها بعد لقاءنا مع فيرن ؟ |
Ve tabii eline geçirebileceğin diğer bütün kimlik kartları, nüfus kağıtları, belgeler. | Open Subtitles | وبالطبع , أى بطاقات هوية آخرى أوراق شخصية وثائق تقع فى يديك |
Hayır,hayır, bütün bu kağıtları toplamam gerek. Babam bir seçim yarışın... | Open Subtitles | لا لا علي أن أجمع هذا الورق أنها تصويتات لإنتخاب أبي |
Hepsi onun suçuydu. Ben kağıtları arıyordum. | Open Subtitles | كنت ابحث عن الاوراق انا لم المسك ابدا , اليس كذلك ؟ |
Duvar kağıtları kaplanıp birkaç da duvar yıkılırsa burası yaşanacak hale gelebilir. | Open Subtitles | بمجرد تغيير ورق الحائط وتوسيع الغرف سيصبح العيش ممكنا في هذا المكان. |
B-B-Ben, biliyorsun, kağıtları senin için götürmemin... yardımı olacağını düşündüm. | Open Subtitles | و ظننت انني سأكون مفيدة ان اخذت الأوراق عوضا عنك |
Bu bebeğin yetişkin birine ihtiyacı var. O kağıtları imzalamalısın. | Open Subtitles | هذه الطفله بحاجه إلى بالغ عليك أن توقع تلك الأوراق |
Üzgün olduğunu kanıtlamak istiyorsan bu kağıtları imzalayıp ebeveynlik haklarını devredebilirsin. | Open Subtitles | إذا أردت أن تُثبت أنك آسف فيمكنك أن توقع تلك الأوراق |
Bu kağıtları imzala ve kütüphaneye daimi olarak transfer ol. | Open Subtitles | إن وقعتي أولئِلك الأوراق ستَكوني قَد نُقِلتِ للمَكتبة إلى الأبد. |
kağıtları, kitapları, filmleri alıyorsunuz ve yok ediyorsunuz. Sihir gibi birşey. | TED | يمكنك جمع الأوراق والكتب والأفلام وإخفاءها من حياتك بلمسة سحرية |
ve bütün yazıları sildi, Ve kağıtları ortadan kesip hepsini karıştırdı, 90 derecelik açı yapacak şekilde bir araya getirdi ve bu kitapların üzerine dualar yazdı. | TED | وقام بمحو جميع نصوصها، ثمّ قام بقصّ الأوراق من وسطها، وقام بخلطها معا، وأدراها 90 درجة، ثمّ كتب الصلاوات على أعلاها. |
İskambil kağıtları ya da kusma torbası falan istiyor musun? | Open Subtitles | ،أتريد مجموعة أوراق لعب أو كيس تقيؤ أو أي شيء؟ |
Boşanma kağıtları geldi, ve tam bir kaltak gibi davranıyor. | Open Subtitles | قد أتت أوراق طلاقها و لم تكف عن التصرف كحقيرة |
Sonra anahtarları al, valizi aç ve kağıtları yak. | Open Subtitles | و من ثم ستأخذ المفاتيح لتفتح حقيبته و تحرق ما بها من أوراق |
Bana hep tasarruf yapmak için ışıkları kapatmam ve kaynakları korumak için kağıtları geri dönüşüme yollamam söyleniyordu. | TED | كان يقال لي بأن أطفئ الإضاءة من أجل الحفاظ على الطاقة وأن أعيد استخدام الورق لأحافظ على الموارد. |
Kolleksiyonuma şöyle bir göz attım da... yıllardır gazetelerden... bu kağıtları kesip sakladım. | Open Subtitles | أتفقد أوراقى بعض الورق المقصوص من الصحف كنت مذكوراً فى عدة صحف منذ أعوام |
Ashley o kağıtları almış olsa bile dedektifi öldürmüş olamaz. | Open Subtitles | حتى ولو كانت أشلى سرقت الاوراق فلا يمكن ان تكون هى قاتلة المحقق |
Neyse işte, birkaç parça kağıt. Durup kağıtları mı konuşacağız? | Open Subtitles | على أية حال, إنها قطعة من ورق ما نتحدث عنه |
Yetimhaneyi elinden almak için o kağıtları sana kim imzalattı? | Open Subtitles | تذكر المرة التي جعلتها توقع على اوراق لسرقة الملجا ؟ |
Benle görüşmek istiyorsan, üçüncü numarayı ara. Numaraları ezberleyin, kağıtları atın. | Open Subtitles | إذا احتجتم إليّ فاتّصلوا بي على الرقم الثاني احفظوا الأرقام وارموا تلك الورقة |
Keşke bu kağıtları birleştirdiğimi söyleyebilseydim. | Open Subtitles | أتمنى لو أنّني أستطيع إخبارك بأنّني أعدت تجميع هذه الوثائق. |
Artık kağıtları bırakabilirsin. Hoşça kal Raymond. | Open Subtitles | يمكنك وضع الكروت جانباً الآن إلى اللقاء يا ريموند |
İmzalı kağıtları tekrar göstermem mi gerekiyor? | Open Subtitles | أيجب أن أخرج المستندات الورقية مرّة أخرى؟ |
Altı ay boyunca tanıdığım hiç kimseyle görüşemeyeceğimi kabul ettiğim kağıtları imzalamak sorun değildi. | Open Subtitles | حسناً، وافقت على التوقيع على أوراقكم و وافقت على عدم التحدث مع أحد لستة أشهر |
Ben bu gece kesinlikle ihtiyacım olan bazı kağıtları ofiste bıraktım. | Open Subtitles | لقد تركت في المكتب أوراقاً أحتاجها بشدة الليلة |
O kağıtları kamyondan alın! Ne dedikleri umurumda değil. | Open Subtitles | أنزل تلك الجرائد من الشاحنة أنا لا أهتم بما يقال فيها |
Mademki çantanda bulunuyorlar kağıtları nası inceliyorsun? | Open Subtitles | كيف لك أن تقرأ المستندات و هي في حقيبتك ؟ |