"kaşığı" - Translation from Turkish to Arabic

    • ملعقة
        
    • الملعقة
        
    • ملاعق
        
    • معلقة
        
    • الملاعق
        
    • المعلقة
        
    • بالملعقة
        
    • ملعقه
        
    • بملعقة
        
    • الملعقه
        
    • وملعقة
        
    • ملعقتي
        
    • ملعقتين
        
    • البوليون
        
    Uçlarda davranıyorsun, zor nefes alıyorsun ve uyuşturucu pişirme kaşığı takıyorsun. Open Subtitles أنت تتصرّف بإنتشاء، أنت تستنشق إكراهياً، وأنت ترتدي ملعقة خاصّة بالكوكايين.
    Bana yağsız vanilyalı dondurma üzerinde çeyrek çay kaşığı şekersiz karamel ve 9 değil 11'de değil tam 10 tane yaban mersini. Open Subtitles أريد بولة واحدة من الفانيليا بدون دهون أو لبن مع ربع ملعقة صغيرة من سكر الكراميل منزوع الكاربوهيدرات , و 10 ..
    Dilini ısırıp koparmamak için bu tahta kaşığı ısırsan iyi olur. Open Subtitles ولكن من الأفضل أن تعض هذهِ الملعقة الخشبية لتتفادى عضات لسانك
    Ve yemek için oturduğumda, dişilerim takırdamaya başladı ve kaşığı ağzıma götüremedim. TED وعندما جلست للأكل، بدأت أسناني تصطك، ولذا لم أستطع حتى وضع الملعقة في فمي.
    Burada bir çocuk var diyelim günde sekiz yemek kaşığı şeker tüketiyor. TED لدينا طفل هنا، يتناول كما تعرفون ثمانية ملاعق سكر يومياً.
    Sadece bir süpermarkete gideceksin ve 40 tatlı kaşığı şekeri orada bulacaksın. Open Subtitles يجب عليك مجرد الذهاب إلى السوبر ماركت وسوف تحصل على اربعين ملعقة
    İlk kahvaltımı ettim ve 20 tatlı kaşığı şekere denk geldi. Open Subtitles على وجبة إفطاري الاولى ولقد وصلت إلى 20 ملعقة من السكر
    Bir çay kaşığı deniz suyu, bir milyondan daha fazla yaşayan varlık içerebilir. TED إن نحو ملعقة صغيرة من ماء البحر يمكن أن تحوي أكثر من مليون كائن حي
    Ortalama bir çay kaşığı temiz deniz suyunun içinde 5 milyon bakteri ve 50 milyon virüs var. TED إن متوسط ملعقة صغيرة من ماء البحر تحتوي على 5 ملاين أنواع من البكتيريا و 50 مليون نوع من الفيروسات.
    Eğer çorba içilmiyorsa, çorba kaşığı yerleştirmeyin. TED إذا كنت لن تأكل الحساء، لا تضع ملعقة الحساء مع باقي أدوات الأكل.
    "Şeytanla sofraya oturanın kaşığı uzun olmalı." Open Subtitles الذى يتناول العشاء مع الشيطان لا بد له من ملعقة طويلة
    Yüzbaşı Weincheck kimseye anlatmamamı tembihledi ama işte biri o kaşığı çaldı. Open Subtitles لقد طلب منى ألا أعلن ذلك أبداً لكن أحدهم قد قام بسرقة هذه الملعقة
    Buraya gel, kaşığı al çalışmaya başla. Open Subtitles تعالا من هـنـا , وحركا الملعقة بقوة اليس هذا عظيماً ؟
    Ne sosu yapıyorsun sen? Ve bana şu kaşığı! Open Subtitles لقد احرقتي الصلصه مره اخرى اعطيني الملعقة
    Muhtemelen Kent kaşığı silah sanmış olmalı. Open Subtitles ظن كينت على الأرجح ان الملعقة كانت سلاحاً
    kaşığı bırak ve yavaşça ocaktan uzaklaş. Open Subtitles اترك الملعقة , وابتعد عن الفرن نهاية سهلة وجميلة
    O kaşığı çaldığınızı biliyorum. Open Subtitles أنا أعرف أنكِ سرقتي تلك الملعقة أي ملعقة ؟
    Bir bardak özgürlüğü 3 çay kaşığı adaletle karıştırın. Open Subtitles اخلط فنجان من الحرية وثلاثة ملاعق صغيرة من العدل.
    Bu saflaştırılmış polimerden sadece bir tatlı kaşığı kadar ekleyeceğim. TED سأضع معلقة شاي صغيرة هنا من هذا البوليمر المنقى،
    Kaşık da. Neden kaşığı düşünemedin? Open Subtitles الملاعق أيضاً لماذا لم يخطر ببالك الملاعق؟
    Etiyopyadayım, kaşığı getirirsen gitmeme izin vericekler. Open Subtitles أنا في أثيوبيا ، احضر المعلقة وبعدها سوف يدعونني أذهب
    En basiti, bir çay fincanı ve çay kaşığı alıp fincanın ağzına hafifçe vurarak dinlemek, ilginç bir şey duyacaksınız. TED أبرزها هي أن تأتي بكوب شاي، وملعقة، انقر بالملعقة حول حافة الكوب واستمع، وستسمع شيئاً غريباً.
    Plastik Dondurma kaşığı olabilir mi? Open Subtitles ملعقه أيس كريم بلاستيكة ؟ كم يتكلف هذا ؟ 400 دولار
    Bana, kocanın çay kaşığı kullanarak Amatör Saatinde müzik yaptığını bile anlatmadın mı? Open Subtitles أخبرتني أن زوجك يستطيع العزف على أسنانه الإصطناعية بملعقة صغيرة من أشركه في برنامج الهواة؟
    Sonra buraya geldim... ve kaşığı burada biryere sakladım. Open Subtitles وأعود لهنا وأخبئها فى مكان، تلك الملعقه الفضيه اين؟
    Evet, onu bir alarmlı saat karşıdaki tepelerden çıkardığım biraz bakır ve bir çay kaşığı ile kendim yaptım. Open Subtitles أجل، صنعته بنفسي من منبه ونحاسٌ وجدته تنقيبًا في التلال هناك وملعقة شاي.
    Ne zaman yeni bir kız gelse kaşığı her zaman fincanın üzerine koyarım. Open Subtitles ...كلما كانت هناك فتاة جديدة أضع ملعقتي فوق الكوب
    2 yemek kaşığı yağı ve 2 yumurtayı çırp. Open Subtitles أدمج الخليط مع ملعقتين من الزيت و بيضتان
    - Öyleler ama et suyu kaşığı değil, çünkü daha küçük bir tabaktan içiliyor. Open Subtitles وهم كذلك ، لكن ليس لـ ِ"البوليون"، وهو يأكل من طبقٍ أصغر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more