| Neler oluyor bilmiyorum ama buraya geldiğinizden beri Kabil ve Habil gibisiniz. | Open Subtitles | لا أدري ماذا يحصل لكنكما تتعاركان مثل قابيل وهابيل منذ وصولكما هنا |
| Kabil'i öldürüp, Samson'u susturduğu için geceleri Tanrı'ya dua ediyor, ...inzivadan çıkıp ikinizin icabına bakmasını niyaz ediyorum! | Open Subtitles | لكن من الآن, سأدعو الله كل ليلة أن قابيل القتيل و سامسون المضغوط، يعودون من تقاعدهم |
| Habil ve Kabil'den bu yana hiçbir cezanın beklenen caydırıcı etkisi olmamıştır. | Open Subtitles | من عهد قابيل حتى آخر من عاقبت هل حفزت اي شخص أو ردعته عن إرتكاب المخالفات |
| Eğer Kabil karanlık tarafa geçtikten sonra bununla yaşamanın bir yolunu bulduysa benim de kendimi kontrol altına almam gerekiyor. | Open Subtitles | إن كان (كاين) قد وجد طريقةً ما للتعايش معها بعد أن إنظم للجانب المظلم فإذًا علي العثور على طريقة لمراقبتها |
| Efendilerine iyi para ödedim, Kabil. Beni hayal kırıklığına uğratma. | Open Subtitles | لقد دفعت جيدًا لرؤسائك يا (كاين) لا تخذلني |
| Daha sonra, Kabil'e gittim ve Taliban'ın düşüşünün ardından Afganistan'da çalıştım. | TED | لاحقا، سافرتُ إلى كابل و عملتُ في أفغانستان بعد سقوط طالبان. |
| Asla değişmeyecek bir kuralı çiğnediğin için Kâbil'deki bir kiliseye gönderildiğini duymak istemiyorum. | Open Subtitles | لا اريد ان اسمع انه تم تكليفك في كنيسة في كابول لأنك تجاوزت احدى القواعد القليلة التي لا تحتاج الى تغيير |
| Sanırım Kabil yazları çok çalışarak mahsulü topluyordu Habil ise o sırada tarlada oyun oynuyordu. | Open Subtitles | أعتقد أن هابيل اجتهد طيلة الصيف في حصد محاصيله بينما كان قابيل يلعب في الحقل. |
| Kış gelince Kabil tüm fındıklara sahipti, Habil'in ise hiç fındığı yoktu. | Open Subtitles | وبحلول الشتاء، حصد هابيل كل البندق فيما لم يحصل قابيل على أي بندق. |
| Benim hatırladığım kadarıyla Habil başarılı bir doktordu ama ne zaman özel iksirini içse, Bay Kabil'e dönüşüyordu. | Open Subtitles | كما أتذكر فإن قابيل كان طبيباً ناجحاً ولكن عندما وضع تلك التوليفة الخاصة أصبح مغروراً. |
| Kabil, sana yine soruyorum, kardeşin Habil nerede? | Open Subtitles | قابيل ، وأطلب منكم مرة أخرى ، أين هو خاصتك شقيقه هابيل؟ |
| Kabil, sana yine soruyorum, kardeşin Habil nerede? | Open Subtitles | قابيل ، وأطلب منكم مرة أخرى ، أين هو خاصتك شقيقه هابيل؟ |
| İnsanlar bu soruları çağlardır soruyorlar ve tüm yollar Habil ile Kabil'e çıkıyor. | Open Subtitles | الناس تسأل عنها من عصور ابتداء من اول الطريق لدى قابيل وهابيل |
| Kabil'i anlattın kaçakçılığı, L-9'ları anlattın aklıma gelebilecek her şeyi anlattın. | Open Subtitles | لقد تحدثت عن (كاين) وعن التهريب وعن (ل - 9)، أي شيء يمكنني التفكير به |
| Kabil'in kolunda bunun dövmesi vardı. | Open Subtitles | -كان لدى (كاين) هذا الرمز كوشم على ذراعه |
| Hayır Vince, söylemek istediğim Kabil sıradan bir paralı asker değil. | Open Subtitles | -كلا يا (فينس)، ما أشير إليه هو .. (كاين) ليس بمرتزق يمكن استئجاره من مؤسسة (آرك) |
| Kabil'in gerçek adı Raimonde Lefleur. | Open Subtitles | -اسم (كاين) الحقيقي هو (رايموند لافلور ) |
| Kabil'in burada 50 kadar ismi ve iki yıl öncesine ait bir adresi var. | Open Subtitles | لدى (كاين) حوالي 50 أسم شهرة هنا ولديه عنوان بعمر عامين |
| Birliğim Kabil'de üs kuruyor. Oh. Sophia'yı hapisten çıkardın mı? | Open Subtitles | وحدتي سترجع إلى كابل هل اخرجت صوفيا من الحجز ؟ |
| Kabil'de bacakların kopsun diye ordu şimdi de iyi notlar mı istiyor? | Open Subtitles | أذآ , ماللذي يتطلبة دخول الجيش الآن.. ليجعل ساقك تنفجر في كابل |
| Yetkilendirilen askeri nakil. Kâbil'den El Salvador'a. Bu altı kişi için. | Open Subtitles | يسمح بنقل عسكري من كابول إلى جمهورية السالفادور هذا يخصّ ستة أشخاص. |
| Bana Kabil'in Habil'i neden öldürdüğünü hatırlıyor musun diye sordu. | Open Subtitles | لقد سألني إن كنت أعلم لماذا قايين قتل هابيل؟ |