Dünden beri onunla beraberdim, ama bunu kabul etmiyor. | Open Subtitles | لقد كنت أنصحه ،منذ ما قبل الأمس لكنه يرفض |
Ama biraz nakit para da götürmeliyiz çünkü bazı yerler kredi kartı kabul etmiyor. | Open Subtitles | ربما لو تحضرين بعض النقود معكِ، تعلمين بعض الأماكن لا تقبل البطاقات الإئتمانية |
Neden dünya artık Eddie ile olmak istemediğimi kabul etmiyor? | Open Subtitles | لماذا لا يقبل العالم اني اريد الأ اكون مع إيدي ثانيةً |
Ona yardım etmek istiyorum ama bunu kabul etmiyor. | Open Subtitles | أريدُ أن أساعده لكن هو يرفضُ ذلك |
Ayrıca, oğluma bir hediye almak istiyorum fakat annesi benim babalığımı kabul etmiyor. Bunun için bir şeyiniz var mı? | Open Subtitles | ولكن والدته لا تعترف بأبوتي هل عندكِ أي شيء لذلك |
- Bu sesli posta artık... - Hey, Izzie'yi arıyorum. Gelen mesajları kabul etmiyor. | Open Subtitles | أنا أبحث عن إيزى هذا البريد الصوتي لا يستقبل الرسالة |
Aktif savaşçıların birçoğu bu barış herzelerini artık kabul etmiyor. | Open Subtitles | لن يقبل العديد من رجال المقاومة هذا الهراء حول السلام |
Onu yanıma almak istiyorum ama kabul etmiyor. | Open Subtitles | كنت أود أن آخذها معي لكنها لن تقبل |
Baba olmak üzere ve hiç bir sorumluluk kabul etmiyor. | Open Subtitles | فالفتى يوشك أن يصبح أباً ومازال يرفض تحمل المسؤولية. |
Pekala, duyguları benimsemek yerine onlara karşı koyup yeteneğini kabul etmiyor olabilir. | Open Subtitles | حسناً، قد يكون هو لكنه يرفض هِبته، و يُحارب العواطف التي يشعر بها عوضاً عن اعتناقِها |
Onu görmeye uğraşıyorum ama beni kabul etmiyor. | Open Subtitles | وأحاول القيام برؤيته , لكنّه يرفض بأستمرار. |
Araç kontrolden herhangi bir girişi kabul etmiyor. Motor tam güçte. | Open Subtitles | المقاتلة لا تقبل التوجيه الدافع بأقصى طاقته |
Tuş takımına zarar vermiş olmalı. Kodu kabul etmiyor. | Open Subtitles | يبدو عطل في لوحة المفاتيح انها لا تقبل الشيفرة |
Açlıktan ölen sanatçılardan esasen çünkü varlıklı ailesinin yardımını kabul etmiyor. | Open Subtitles | لكنه رسام يتضور جوعاً فهو لا يقبل المساعدة من عائلته |
Bir bağlantım var. Ama kredi kartı kabul etmiyor. | Open Subtitles | ربّما أدبّر الكميّة، لكنّه لا يقبل الدفع بالبطاقات الائتمانيّة. |
Tyler'ın vücudu daha fazla fosforu kabul etmiyor gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أنّ جسمَ (تايلر) يرفضُ زيادة الفوسفور. |
Almanya bunları savaş esiri olarak kabul etmiyor. | Open Subtitles | المانيا لا تعترف بهم كأسرى حرب |
Bay Wilde, ziyaretçi kabul etmiyor. | Open Subtitles | -اين هو ؟ السيد وايلد لا يستقبل الزوار |
Futbol buradan kurtuluşum olacaktı. Şimdiyse ordu bile beni kabul etmiyor. | Open Subtitles | كرة القدم كانت مخرجي حتى الجيش لن يقبل بي الان |
Fakat sabah 1:35'ten beri Leona Lansing bizim istifalarımızı bile kabul etmiyor. | Open Subtitles | و لكن في 1: 35 هذا الصبح (ليونا لانسينج) لن تقبل استقالتنا. |
Bay Rogianni diğer suçlardan ötürü tutuklu durumda fakat hâlâ oğlunuzu kaçırdığını kabul etmiyor. | Open Subtitles | لقد سُجن السيد "روجاني" بسبب الجرائم الأخرى. ولم يزال لم يعترف بإختطافه إبنك. |
Üzgünüm Beyler. Doktor, bugün hasta kabul etmiyor. | Open Subtitles | انا اسفة, الدكتورة لا تستقبل المرضى اليوم. |
Eğer Bayan Florrick müvekkilini dışarı çıkarmaya bu kadar hevesliyse neden süratli bir duruşmayı kabul etmiyor ki? | Open Subtitles | عازمة على إخراج موكلتها لماذا لا توافق على محاكمة سريعة؟ |
Bunu kabul etmiyor ama PET onunla aynı fikirde değil. | Open Subtitles | انه ينكر ذلك لكن الفحص الطبقي يظهر عكس ذلك |
Hastanın babası tanıdan emin olana kadar steroid tedavisini kabul etmiyor. | Open Subtitles | لقد رفض الأب الستيروئيدات حتى نتأكد من التشخيص |
Davalı bu mahkemenin yetkisini kabul etmiyor ve resmi bir şekilde protesto etmek istiyor. | Open Subtitles | المتهم لا يعترف بسلطة هذه المحكمة... ويرغب بتقديم إحتجاج رسمي بدلاً من الإلتماس |