"kabullen" - Translation from Turkish to Arabic

    • واجه
        
    • تقبل
        
    • تقبّل
        
    • إقبل
        
    • اقبل
        
    • واجهي
        
    • اعترفي
        
    • تتقبل
        
    • تقبلي الأمر
        
    • إقبلْ
        
    • يَعتنقُ
        
    • إعترف بذلك
        
    • تعامل مع
        
    • تعاملي
        
    Şimdi, o adamı kendin için yumrukladığını Kabullen, Q. Open Subtitles واجه ذلك الان كيو لقد لكمت ذلك الرجل من اجل نفسك
    Kabullen. Değerli bir şeyi gördüğüm anda ayırt edebilecek bir zekam var. Open Subtitles واجه الأمر، لديّ الحنكة لتمييز الشيء القيّم عندما أراه
    Olayı Kabullen artık. Open Subtitles تقبل الأمر كرجل ٍ بريطاني شفته العلويه متصلبه
    Ben cana yakın biriyim sürtük! Bunu Kabullen artık. Ben her gün antreman yapıyorum. Open Subtitles ـ أنا محبوب ، أيها اللعين ، تقبل الأمر ـ أنا اتمرن كل يوم
    Seni sevmiyorum. Şunu Kabullen artık ve herkesin hayatını perişan etmek yerine kendi hayatına devam et. Open Subtitles أنا لا أحبّكَ، لذا تقبّل الأمر وتابع حياتكَ بدلاً من جعل الجميع بائساً
    Hayır, karakter olarak kim olduğunu Kabullen. Open Subtitles لا، إقبل ما أنت عليه كإنسان
    İnkâr etmene gerek yok. Gerçeği Kabullen yeter. Open Subtitles لا تعيش في حالة إنكار، اقبل بالواقع فقط
    Kabullen bunu. Open Subtitles واجهي الأمر، الوقت الذي نكون به أصدقاء فقط
    Kabullen artık. Bu adamdan bize ekmek yok. Open Subtitles واجه الأمر ، هذا الرجل ليس الذي يصدر الأوامر
    Kabullen; kadınlar vajinalarıyla düşünür. Open Subtitles واجه ذلك، النساء تفكر بالإضافة لوجود أعضائهن التناسلية
    Bunu Kabullen, Columbo, işler biraz sıkıcılaşmaya başlamıştı. Open Subtitles واجه الأمر أيّها المُخبر، لقد كانت الأمور نوعاً ما عسيرة.
    Kabullen dostum, bu biraz delice. Open Subtitles واجه الأمر يا رجل أنه نوعاً من الجنون
    Bu olayların yaşanmış olduğu gerçeğini Kabullen. Open Subtitles تقبل واقع أن هذه الأشياء قد حدثت بالفعل
    Charlie, ilişkimiz bitti. Kabullen ve yoluna devam et. Open Subtitles تشارلي، لقد انتهى، تقبل هذه الخطوة.
    Sanırım bu mesele "Değiştiremeyeceğin Şeyleri Kabullen" başlığı altında geliyor. Open Subtitles أظن هذا يأتي تحت عنوان "تقبل الأمور التي لا يمكنكَ تغييرها"
    Seni nasıl dövdüğümü iki milyon kişi izledi. - Kabullen artık. Open Subtitles -مليونا شخص رآني أشبعكَ ضرباً، تقبّل ذلك
    Kabullen, affet, özgür bırak. Open Subtitles إقبل , سماح , حرر
    - ...ve kaderini vakarla Kabullen. Open Subtitles و اقبل مصيرك بكرامه.
    - Kabullen artık. Dibe vurduk. - Hmm. Open Subtitles واجهي ذلك , لقد ارتطمنا بالمستوى الأدنى - نعم -
    - Kabullen, ben sakinim ama senle annem... - ...patlamaya hazırsınız. Open Subtitles فقط اعترفي انني هادئ وانتِ وامي سريعا الانفعال
    Bitti mi? Bak.Bill benim kocam. Lütfen Kabullen artık.Şimdi gitmem gerek. Open Subtitles أنظر، ان بيل زوجي ارجو ان تتقبل هذا، و الأن علي الذهاب
    Aman Tanrım. Sadece Kabullen. Open Subtitles تقبلــي الأمر و حسب ، ربــاه تقبلي الأمر و حسب
    Ne olmak için dünyaya geldiğini Kabullen ya da nefret ettiğin hayata geri dön. Open Subtitles إقبلْ الشئ الذى ولدت من أجله أَو َعُودُ إلى الحياةِ التي تَكْرههاُ
    Etrafa saçtığımız gülücüklerin hiçbir önemi yok bu durum gerçek, bu yüzden Kabullen. Open Subtitles بغض النظر عن عدد الإبتسامات التي نضعها على وجهنا لذا إعترف بذلك
    Annemle kalacak, Kabullen bunu. Open Subtitles في الحقيقة ، أنه سيبقى مع أمي ، لذا تعامل مع ذلك
    Bizimle kapana kısıldın Kim. Kabullen artık. Open Subtitles حسنا، انتِ عالقة معنا الان، كيم، لذا تعاملي مع الوضع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more