"kadında" - Translation from Turkish to Arabic

    • المرأة
        
    • المرأه
        
    • بالمرأة
        
    • من النساء
        
    Her ne kadar yoğun çalışsa da, tümörü olan kadında olduğu gibi, yardım edemeyeceği hastalar olacaktır. TED رغم عملها الجاد، سيبقى هناك دائماً مرضى لا تستطيع مساعدتهم، كتلك المرأة المصابة بالورم.
    Aslında bize kadının iki rolü olduğu söyleniyor, ama bu iki rolün aynı kadında var olması çok zordur. TED يُقال لنا بأنه يوجد دورين للمرأة، لكن من الصعب إيجاد هذين الدورين في نفس المرأة.
    Cinayeti gördüğünü söyleyen kadında da burnunun iki yanında aynı izler vardı. Open Subtitles المرأة التي شهدت بأنها رأت القتل كان لديها نفس العلامات على جوانب أنفها.
    O hep geç kalır. Bu kadında hiç zaman kavramı yok. Open Subtitles دائماَ تتأخر هذه المرأة ليس لديها حس بالوقت
    Bu şeylerden o kadında da olduğunu bilmek beni hiç şaşırtmazdı. Open Subtitles لن يفاجئني وجود إحداها في تلك المرأه أيضاً
    Bu kadında anlık postprandiyal üst abdominal distansiyon var. Open Subtitles هذه المرأة تعاني من انتفاخ ألم أسفل بطنيّ تالٍ للأكل.
    Ama bu, bugünlerde bir kadında olması gereken bir özellik. Open Subtitles ولكن هكذا يجب أن تكون المرأة .هذه الأيام
    Vergi kağıtlarım kadında. Ve ona gösterişçi mi dedin? Open Subtitles المرأة لديها ورق الضريبة خاصتي، وتخبرها أنها متكبّرة؟
    Bu kadında gördüğümüz şey, dudak köşelerinde orta yoğunlukta bir kas hareketi. Open Subtitles ما نراه في هذه المرأة هنا نوع من انقباض العضلة متوسط الشدة يرفع زاويتي الشفتين لأعلى
    kadında pankreas kanseri var. Bir şeyler yapacağız. Open Subtitles ‫المرأة مصابة بسرطان البنكرياس، ‫إننا سنفعل شيئاً
    Genevieve paranoya, bir kadında çok cazip bir özellik değildir. Open Subtitles جنفياف الخوف الهوسي ليس بالميزه الجذابة لدى المرأة
    Eğer bu kadında doğal bağışıklık varsa inanılmaz değerli. Open Subtitles إن كان لهذه المرأة مناعة ضده فهي مهمة جداً.
    Bu şeylerden o kadında da olduğunu bilmek beni hiç şaşırtmazdı. Open Subtitles لن أدهش لو أن تلك المرأة كانت تحمل واحدة من هذه بداخلها أيضاً
    Hep daha fazlası için geri geliyorsunuz. kadında bu özelliği ararım. Open Subtitles تواصلين العودة لأجل المزيد أتطلع لرؤية ذلك في المرأة
    kadında amma mide varmış beni o şekilde rezil ettikten sonra bir de benden yardım istiyor. Open Subtitles هذه المرأة جريئة بالفعل لتظن أنها تستطيع أن تطلب مساعدتي بعدما أحرجنتي بهذا الشكل
    Üzgünüm ama streslisin ve yalnızsın ve o kadında kusursuz bir cilt var, organik bir tavuktaki gibi. Open Subtitles أنا أسفة, لكنك مجهد و وحيد و هذه المرأة لديها بشرة بلا عيوب مثل دجاجة عضوية
    kadında 750 bin dolarımız var. Open Subtitles المرأة لديها سبعمائة وخمسون ألف دولار من مالنا
    Biliyorum Profesör Fang ayarladı bunu, fakat sana söylemeliyim, bu kadında yolunda gitmeyen bi şeyler var. Open Subtitles أعلمُ بأن البروفسورة فانغ قد رتبت هذا ولكن علي أن أخبرك هناك شيء خاطىء بتلك المرأة
    Hatırlatayım, bu kadında yolunda olmayan bir şey var. Open Subtitles دعني أذكرك أن هناك شيء خاطىء بتلك المرأة
    Bir kadında, iradenin bu kadar önemli olduğuna hiç inanmadım. Open Subtitles لم أعتقد أبداً أن قوة الإراده كانت ذات أهمية لدى المرأه
    Sadece... bir erkek kadında ne arar onu bulmaya çalışıyorum? Open Subtitles انا فقط أحاول أن أكتشف عن ماذا يبحث الرجال بالمرأة
    Çoğu kadında bugün buraya gelecek cesaret olmazdı. Open Subtitles ليس كثير من النساء يمتلكن الشجاعه ليكن هنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more