"kadar çok şey" - Translation from Turkish to Arabic

    • الكثير من الأشياء
        
    • الكثير مما
        
    • العديد من الأشياء
        
    • الكثير من الاشياء
        
    • الكثير من الأمور
        
    • فقط الكثير
        
    • الكثير ممّا
        
    • العديد من الأشياءِ أنا
        
    • مقدار مايمكن أن
        
    • أمورٌ كثيرةٌ لا
        
    • الكثير جداً
        
    • الكثير يحدث
        
    • المزيد أكثر من
        
    • العديد من الأمور
        
    Düşünecek daha önemli o kadar çok şey var ki,.. Open Subtitles هنالك الكثير من الأشياء المهمه التي علي أن أفكر بها
    Yapabileceğiniz o kadar çok şey var ki, fakat nihayetinde bu gerçekten basit bir şeyle ilgili. TED وهناك الكثير من الأشياء التي يمكنك القيام بها، ولكن في نهاية المطاف كل هذا يتعلق بشيء بسيط جداً.
    Telefonun kapalı. Kapalı olamayacak kadar çok şey yaşanıyor burada. Open Subtitles هاتفك مغلق، هناك الكثير مما يحدث ليكون هاتفك مغلقاً
    Ben isterdim ki. Tanrım, o kadar çok şey istiyorum ki. Open Subtitles أريد ذلك، يا إلهي أريد العديد من الأشياء
    Mutlu olunacak o kadar çok şey var ki. TED فهناك الكثير من الاشياء التي يجب ان نسعد من اجلها
    Onunla konuşmak istiyorum. Anlatacağım o kadar çok şey var ki. Open Subtitles أريد التحدث معها فحسب, هناك الكثير من الأمور علي إخبارها بها.
    Birleşik Devletler hakkında sormak istediğim o kadar çok şey var ki. Open Subtitles يوجد الكثير من الأشياء التي أود سؤالك إياها عن الولايات المتحدة. ـ .لم
    O kadar kısa zamanda o kadar çok şey oldu ki. Open Subtitles حسنا، الأمر فقط أن الكثير من الأشياء تحدث بهذه السرعة
    Seninle konuşmalıyım. Söylemek istediğim o kadar çok şey var ki. Open Subtitles أنا آسف ، يجب أن أتحدث معكِ هناك الكثير من الأشياء أريد قولها
    Sana anlatmak istediğim o kadar çok şey var ki. Open Subtitles هنالك الكثير من الأشياء التي أردت أن أخبرك بها
    Yapmak istediğim o kadar çok şey var ki, sonunda pek bir şey yapmamış oluyorum. Open Subtitles هناك الكثير من الأشياء التي أريد أن أقوم بها لكنني سأنتهي دون أن أكون قد قمتُ بالكثير منها
    Karşılığını ödeyemeyeceğim kadar çok şey yaptın bile. Open Subtitles لا، أعنّي أنك قد فعلت لي الكثير مما لاأستطيع رد الجميل عليه
    Burada yapabileceğin o kadar çok şey var ki baba. Open Subtitles حسناً يا أبي هناك، الكثير مما يمكنكَ فعله
    Yapacak o kadar çok şey varken, olanları takip etmek biraz zor oluyor. Open Subtitles إنه لصعب قليلاً تتبع كل شيء مع الكثير مما أنوي فعله
    Seninle konuşmam gereken o kadar çok şey var ki. Open Subtitles هناك العديد من الأشياء أريد أن أحدثِك عنها
    Ben isterdim ki. Tanrım, o kadar çok şey istiyorum ki. Open Subtitles أريد ذلك، يا إلهي أريد العديد من الأشياء
    Seninle konuşmam gereken o kadar çok şey var ki. Open Subtitles هناك العديد من الأشياء أريد أن أحدثِك عنها
    Dikkatli olun diyor çünkü bir şey planladıklarını öğrenecek kadar çok şey duymuş. Open Subtitles تقول خذوا حذركم ، لقد سمعت الكثير من الاشياء عن خطط ينوون القيام بها
    Artık göremeyeceği o kadar çok şey var ki. Open Subtitles هناك الكثير من الأمور التي لن تتمكّن أبداً من رؤيتها مثل الأنهار الجليدية
    Alkoliklerden öğrenebileceğimiz o kadar çok şey var ki. Open Subtitles هناك فقط الكثير ونحن أن نتعلم من المشروبات الكحولية.
    Sana anlatmak istediğim ve sana sormak istediğim o kadar çok şey var ki. Open Subtitles ثمّة الكثير ممّا أودّ إخباركِ بهِ و ما أودّ سؤالكِ إياه.
    O kadar çok şey var ki Anlayamadığım Open Subtitles هناك العديد من الأشياءِ أنا لا أَستطيعُ إدْراكها
    Ancak o zaman ne kadar çok şey başarabileceğini görürsün. Open Subtitles حينها ستدركين ما مقدار مايمكن أن يتم إنجازه.
    Stingo anlamayacağın o kadar çok şey var ki. Open Subtitles هناك أمورٌ كثيرةٌ لا يمكنك أن تفهمها
    Hükümetin gizli yazılımı hakkında nasıl bu kadar çok şey biliyorsun? Open Subtitles كيف تعرف الكثير جداً عن برنامج حكومي سرّي للغاية؟
    Warren, şu anda bu evde olan o kadar çok şey var ki, bunu yapamam. Open Subtitles هناك الكثير يحدث في المنزل الآن يا (وارين)
    Son görüntü teknolojisiyle birleştiğinde onları derinlemesine inceleyip hiç olmadığı kadar çok şey öğrenebildik. Open Subtitles بالإضافة إلى أحدث التكنولوجيا التصويرية، تمكـَّنا من التحقق أعمق، و كشف المزيد أكثر من ذي قبل
    Yapacak o kadar çok şey var ki, o kadar taze ki. TED هناك العديد من الأمور للقيام بها، أمور جديدة كليا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more