Çok çok özür dilerim. Ne kadar üzgün olduğumu bilemezsin. | Open Subtitles | أنا آسف جداً جداً، ليس لديكِ فكرة كم أنا آسف |
Buraya sana ne kadar üzgün olduğumu söylemeye geldim... daha önce sana inanmadığım için. | Open Subtitles | أتيتُ إلى هنا لأقول لكَ كم أنا آسفة لأنني لم أصدّقكَ من قبل |
Hepsi ona deliliğimden dolayı ne kadar üzgün olduğumu kanıtlamak içindi. | Open Subtitles | كل هذا لأحاول أن أثبت لها مدى أسفي للجنون الذي فعلته |
Öğrencilerimden biri neden bu kadar üzgün durduğumu sordu. | Open Subtitles | أحد طلابي فقط سألني لماذا أنا أبدو حزينة جدا |
Bu kadar üzgün görünme B. | Open Subtitles | لا تحزني يا (ب). |
Belki asla beni affetmeyeceksin ama ne kadar üzgün olduğumu bilmene ihtiyacım var. | Open Subtitles | ربما لن أحصل على مسامحتك أبدا، ولكنني أريدك أن تعرفي مقدار أسفي. |
Sizi beklettiğim için ne kadar üzgün olduğumu anlatamam. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أعرب لك عن مدى أسفى لأنتظارك طويلاً |
ve Aicha başladı ve dedi ki "Oğlum suçlu mu değil mi bilmiyorum ama ailelerinize olanlar ile ilgili ne kadar üzgün olduğumu söylemek istiyorum. | TED | و بدأت عائشة و قالت "انا لا اعلم ما اذا كان ابني مذنب ام بريء لكن اريد ان اخبركم عن مدى اسفي لما حدث لعائلاتكم |
Yatıyor. O kadar üzgün ki, Bay Wilkes ona aşağı bile inmemesini söyledi. | Open Subtitles | إنها مستاءة جداً لأن السيد ويلكس منعها من مرافقته إلى أسفل |
Ama evet. Ben... Onun için ne kadar üzgün olduğumu söylemek istedim. | Open Subtitles | لكن ، نعم ، أردتُ أن أقول كم أنا آسف بهذا الشأن |
Ona ne kadar üzgün olduğumu anlatmak isterdim. | TED | أود أن أخبرها كم أنا آسف على ما حدث لها. |
Tüm bunlar için ne kadar üzgün olduğumu ve seni ne kadar çok sevdiğimi söylemek için aradım. | Open Subtitles | إنه لكى أخبرك كم أنا آسف لكل ما حدث و كم أحبك كثيراً |
Sadece ona ne kadar üzgün olduğumu söylemek isterdim. | Open Subtitles | أتمنى لو كنت أستطيع ان أخبره كم أنا آسفة |
Ama sadece, seni videoya aldığım için ne kadar üzgün olduğumu kendim gelip söylemek istedim | Open Subtitles | ولكنني أردت أن أخبرك شخصياً كم أنا آسفة على تسجيلكما |
Margo. Margo, bu konuda ne kadar üzgün olduğumu bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | "مارجو". "مارجو"، أريدك أن تعرفي كم أنا آسفة ازاء ذلك. |
Majesteleri bir şey demeden önce ne kadar üzgün olduğumu belirtmek isterim. | Open Subtitles | قبل أن تكمل صاحبة الجلالة كلامها دعيني أعبر لك عن مدى أسفي. |
ne kadar üzgün olduğumu anlatamam biri bir şey mi dedi? | Open Subtitles | لا أستطيع التعبير عن مدى أسفي هل يخاطبني أحد ما؟ |
Onu hiç bu kadar üzgün görmemiştim. | Open Subtitles | لم أرها قط حزينة جدا هكذا. |
O kadar üzgün durma. | Open Subtitles | لا تحزني |
Nolan, ne kadar üzgün olduğumu anlatmak için yeterli... | Open Subtitles | نولان"، لاأستطيع أن أصف لك مقدار أسفي" |
Ani tartışmamız yüzünden ne kadar üzgün olduğumu söyleyemem. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع أن أخبرك مدى أسفى . بسبب جرى على اختك هناك بتلك الطريقة |
Geçen gece için ne kadar üzgün olduğumu bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | لقد اردت فقط ان اخبرك مدى اسفي لما حدث الليلة الماضية في الحفل |
Bu kadar üzgün olmayı bırakacak mısın? | Open Subtitles | هلا توقفتي عن كونكِ مستاءة جداً ؟ |
Geçen günle ilgili, ...gerçekten kaltak gibi davrandım, ...ve ben sadece ne kadar üzgün olduğumu söylemek istedim. | Open Subtitles | بشأن اليوم السابق تصرفت كـ حقيرة جداً و اردت فقط ان اقول لك كم مقدار اسفي |
Ne kadar üzgün olduğumu biliyorsun. Biraz güven hak ettiğimi düşünüyorum. | Open Subtitles | أنتي تعرفين كم أشعر بالأسف ولكنني أشعر بعدم الثقة هنا قليلاً |
Benimle konuşmayacaksan seni düş kırıklığına uğrattığım için ne kadar üzgün olduğumu gösteren fotoğraflarımı yolluyorum. | Open Subtitles | إن كنت ترفضين التحديث معي فسأرسل لك صور (بولارويد) لأريك كم أنا حزين أنّني خذلتك |
Gelin balayına kadar bu kadar üzgün görünmemeli. | Open Subtitles | العروس لا يجب أن تكون بهذا الحزن حتى بعد شهر العسل |
Ne kadar üzgün olduğumu anlatamam. | Open Subtitles | لا يسعني أن أخبرك بمقدار أسفي |
Ailemizi mahvettiğim için ne kadar üzgün olduğumu Jo'un da bilmesini istiyorum. | Open Subtitles | لذا أشعر برغبة شديدة في أن تعلم (جو) بقدر أسفي على تدمير أسرتنا، لكن لنواجه الأمر، اتّفقنا؟ |