Aklın başına gelip de benimle gelene kadar buradan bir yere gitmem. | Open Subtitles | لا لن أترك هنا حتى يكون عندك أحسس بما فيه الكفاية للرحيل معي |
Demek oluyor ki, öğrenene kadar buradan ayrılmayacağız. | Open Subtitles | يعني بأننا لن نغادر من هنا حتى نعرف ما بِها |
Sorgu yargıcının yardımcısı dört saat geç kaldı. O gelip cesedi alana kadar buradan çıkamıyoruz. | Open Subtitles | الطبيب الشرعي المساعد متأخر 4 ساعات و نحن علقنا هنا حتى ينقل الجثة |
Bir şeyler bulana kadar buradan hiçbir yere gitmiyorum. | Open Subtitles | .فلن أغادر أنا هذا المكان حتى أجد شيئا مفيداّ |
Eğer yarına kadar buradan çıkamazsam hapse geri döneceğim. | Open Subtitles | إن لم أخرج من هنا بحلول الغد سأعود إلى السجن. |
Haydi, aramalısın. Yapana kadar buradan gitmeyeceğim. | Open Subtitles | هيّا افعلي ذلك، ولن أرحل من هنا قبل أن تقومي بذلك |
Gemide arama yapılacak ve bu iş bitene kadar buradan ayrılmazsanız çok memnun olacağım. | Open Subtitles | سنقوم بتفتيش القارب أكون شاكرا لو ظللتم هنا حتى ننتهى |
Cevap verene kadar buradan hiçbir yere gitmiyoruz. | Open Subtitles | لذا نحن لن نرحل من هنا حتى احصل على بعض الاجوبة |
Hiç değilse turşunun tadına bakana kadar buradan kalkmak yok. | Open Subtitles | ستجلس هنا , حتى على الأقل تجرب تذوق المخلل |
Millet, Toby'e bize dışarı eşlik edene kadar buradan ayrılmayacağımıza söz verdik unuttunuz mu? | Open Subtitles | رفاق، وعدنا توبي بأننا سوف نبقى هنا حتى يصطحب لنا بها، تتذكرون؟ |
Adını söylemediğin sürece gece çökünceye ya da yeni gün doğuncaya kadar buradan bir yere gitmeyeceksin. | Open Subtitles | لن تتحرك من هنا حتى تخبرني باسمك حتى وإن حضر الليل أو حضر نهار جديد |
Dinle, seninle görüşeceğimi bilene kadar buradan ayrılmayacağım. | Open Subtitles | اسمع، أنا لا يترك هنا حتى وأنا أعلم عندما أكون ستعمل رؤيتك. |
Sınava girmeme izin verene kadar buradan ayrılmıyorum! | Open Subtitles | ولن أرحل من هنا حتى تسمح لي بدخول هذا الاختبار |
Yakalanana ya da sen özür dileyince kadar buradan kıpırdamayacağım ! | Open Subtitles | سأبقى هنا حتى اقطع او تعتذر لى |
O güvende olana kadar buradan ayrılmayacağım. | Open Subtitles | لن أغادر من هنا حتى أعرف أنه بأمان |
Bu kodu kırana kadar buradan ayrılmayacağız. | Open Subtitles | لن نغادر المكان حتى نستطيع فك هذه الشفرة |
Yarına kadar buradan uçak kalkmıyor. | Open Subtitles | ليس هناك رحلات جوية من هذا المكان حتى غداً. |
Yarına kadar buradan çıkmam gerek. | Open Subtitles | عليّ أن أخرج من هنا بحلول الغد |
Yarına kadar buradan çıkmış olun. | Open Subtitles | أريدكما أن تخرجا من هنا بحلول الغد |
Günbatımına kadar buradan gitmezsek fırtına bizi silecek... | Open Subtitles | اذا لم نخرج من هنا قبل غروب الشمس فأن العاصفة ستقطع الطريق علينا |
Sanırım güneş doğana kadar buradan çıkmış olmamız gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن نخرج من هنا قبل شروق الشمس |
Bak, herkesten senin hakkında duyduğum tek şey, senin ne kadar hayret verici olduğun ve bana yardım edene kadar buradan gitmiyorum! Kahretsin! | Open Subtitles | سمعت عن كم أنت مذهل، لن أرحل حتى تساعدني |