"kadar tehlikeli" - Translation from Turkish to Arabic

• مدى خطورة
• مدى خطورته
• خطير جداً
• أكثر خطورة
• أمر خطير جدا
• خطر جدا
• خطوره
• مدى خطورتها
• غاية الخطورة
• خطورة الوضع
• خطيرة جدا
• شديد الخطورة
• بخطورة
• أخطر من
• مدى الخطورة

Ne kadar tehlikeli olduğunu biliyordu ve yerini hafızamızdan çıkardı.
لقد كانت تعلم مدى خطورة المكان وأخذت منّا هذه الذكرى

Ne kadar tehlikeli olduğunu, ne kadar deli olduğunu bilmiyorsun.
أنت لا تعرف مدى خطورته. أنت لا تعرف مدى جنونه.

Onca sorununa karşın hâlâ insanları eğlendirmek için bu kadar tehlikeli bir şey yapıyor.
حتى بوجود متاعبه مازال ليقوم بشيء خطير جداً فقط لإمتاعنا

Hiçbir şey, insanların bu ikisini birbirinden ayırma gafletine düşmesi kadar tehlikeli değildir.
..لا شيء أكثر خطورة عند وجود المتاعب من محاولة فصلهما عن بعض

Bu kadar tehlikeli olacağını bilseydim, Katılmana izin vermezdim.
لو كنت أعرف أن هذا أمر خطير جدا , وأود أن لم يكن لديك تتيح لك الانضمام إليه.

Madem, o kadar tehlikeli, bunu hükümete devretmen gerekmiyor mu?
لذا,اذا كان خطر جدا الا يجب ان يوضع فى يد الحكومة

Sana ne kadar fazla şey söylenirse o kadar tehlikeli hale gelirsin.
شئ اخر , كلما عرفت اكثر من انسان كلما اصبحت اكثر خطوره

O kadar güzel bir arazi ki ne kadar tehlikeli olduğunu farkına varmıyorlar.
إنها بلدة جميلة و بالتالي فإنهم لا يدركون مدى خطورتها

İki gazeteci arayıp okulun ne kadar tehlikeli olduğunu sordu.
وصلني بالفعل إتصالان من صحفيان يسألانني عن مدى خطورة المدرسة.

Bu ölüme yakın deneyimimi sizlere anlatıyorum çünkü bu deneyim bazı şeylerin yüzeyin altında kalınca ne kadar tehlikeli olduklarını gösteriyor.
أشارككم تجربة الدنو من الموت هذه لأنها توضح مدى خطورة الأشياء عندما تكون تحت السطح.

Meksika'dan getirdiği bu madde ne kadar tehlikeli?
فقط ما مدى خطورة هذه الاشياء التي جلبتها معك من المكسيك؟

Durumumun ne kadar tehlikeli olduğunu anlar anlamaz davayı size getirdim.
رايت للتو مدى خطورة موقفى واسرعت لوضع القضية بين يديك.

Hayır, o kitabı kullanmayacaksın. Ne kadar tehlikeli olduğunu biliyorsun.
لا؛ لا يمكنك استخدام هذا الكتاب أنت تعلم مدى خطورته

Yetişkinler genelde sıkıntıları düşünüyor, projenin bitmesi ne kadar sürecek, ne kadar harcama gerekecek ya da ne kadar tehlikeli olabilir gibi.
يفكر الكبار حول المصاعب والعراقيل، وعن المدة التي سيستغرقها المشروع، وعن التكلفة المالية للمشروع وعن مدى خطورته.

Normal insanların etrafında olamayacak kadar tehlikeli!
إنه خطير جداً ليبقى مع أناس عاديين

Hiç olmadığı kadar tehlikeli. - Şimdi bile.
إنه أكثر خطورة من ذي قبل , حتى في الوقت الراهن

Sürekli onun ne kadar tehlikeli olduğunu söylüyorsun.
هل استمر في الكلام حول كيف أنها أمر خطير جدا.

Ne tür bir çaylak bu kadar tehlikeli bir işe kalkışır ki?
أي مبتدئ سيقوم بشيء خطر جدا كهذا؟

Her gün hayatlarınızı hiçbirimizin hayal bile edemeyeceği kadar tehlikeli ve fantastik şekillerde riske atıyorsunuz.
إنكم تخاطرون بحياتكم كل يوم .... فى طريق أكثر خطوره وروعه من أن يحلم به احد منا ...

Hele de sen ne kadar tehlikeli olduğunu kendin gördün.
أنت من بين الجميع رأيت مدى خطورتها

O kadar tehlikeli bir görev ki eski mürettebatımın hepsi öldü.
إنها مهمة في غاية الخطورة و تسببت في قتل طاقمي الأخير

Herkesten çok senin dışarısının ne kadar tehlikeli olduğunu bilmen gerek.
أنت من بين جميع الناس يجب أن تدرك مدى خطورة الوضع بالخارج

Yumrukları o kadar tehlikeli ki lezbiyen olmasına izin verilmedi.
قبضاتها خطيرة جدا غير مسموح لها ان تصبح سحاقية

Bu kez bu kadar tehlikeli olan ne var ki acemileri göndermen gerekiyor?
ما الأمر شديد الخطورة هذه المرة حتى تضطري إلى إرسال المبتدئين؟

Bu götün ne kadar tehlikeli olduğundan kimsenin şüphesi olduğunu sanmıyorum.
لا أظن أن هناك أحد يشك بخطورة هذا الحقير

Tamamen terk edilmek kadar tehlikeli bir şey yoktur. Yapayanlız.
فلا شيء أخطر من أن تجد نفسك اعزلا ووحيدا.

Ne kadar zor, ne kadar tehlikeli, yada ne kadar iyi hissetmeni sağlasa da.
لا يهمنى مدى الصعوبة أو مدى الخطورة أو حتى مدى النجاح محتمل الفشل