| Güvenli olabileceğin yerde, teknede kalırsan kendimi daha iyi hissedeceğim. | Open Subtitles | أظن يستحسن عليك إن بقيت على هذا القارب، لتكون بأمان |
| Eğer birkaç gün onlarla kalırsan, içindeki o küçük cesaret de ölür. | Open Subtitles | إذا بقيت معهم بضعة أيام اخرى الشجاعة القليلة لديك سوف تموت أيضاً |
| Hem burada kalırsan bunu ona kimin yaptığını da asla bulamazsın. | Open Subtitles | وإذا بقيت هُنا ، فلن تكتشف أبداً من فعل ذلك بها |
| - Eğer bizle kalırsan bundan kurtulmanın bir yolunu bulacağız. | Open Subtitles | إذا بقيتِ هنا فسوف نجد طريقة لنخرج من هذا الشيئ |
| Ama şimdiden itibaren, eğer kız kalırsan, her şey daha kolay olur. | Open Subtitles | ولكن من الان فصاعداً الأشياء ستكون اسهل إذا بقيتي كفتاة |
| Ama yeterince uzun kalırsan kürek atacak bir şey bulursun, merak etme. | Open Subtitles | إذا بقيت في الجوار لمدة كافية ستحصل على شيء لتكنسه، لا تقلق. |
| Burada kalırsan, teyzeme gerçek adının Dr. David Huxley olduğunu söylerim. | Open Subtitles | "إذا بقيت هنا , سأخبر العمه "إليزابيـث "أن أسمك "ديفيـد هكسلـى |
| Burada kalırsan, bu trajedinin bir parçası olacaksın. | Open Subtitles | إذا بقيت هنا , ستجد نفسك جزء من هذة المأساة |
| Hayatta kalırsan da, 3 veya 4 yıl hapiste yatmanı sağlarım. | Open Subtitles | واذا بقيت حيا فسأضمن لك السجن من 3 الى 4 سنوات كتأديب |
| -Benimle kalırsan unuturum. Beraber unutacağız. | Open Subtitles | سأنسى لو بقيت معي وسنلقى حينذاك بكل هذا وراء ظهرينا |
| Eğer onun yanında kalırsan, seni olabileceğinin en iyisi yapar. | Open Subtitles | و لكن اذا بقيت معه سيجعلك أفضل ما يمكن أن تكون |
| Eğer benimle kalırsan Louis... yeniden dünyaya dönebilirim. | Open Subtitles | ذا بقيت معى لويس يمكننا أن نبدأ مغامرتنا مره أخرى |
| Eğer benimle kalırsan Louis... yeniden dünyaya dönebilirim. | Open Subtitles | ذا بقيت معى لويس يمكننا أن نبدأ مغامرتنا مره أخرى |
| kalırsan, büyü yüzünden mi bilemeyeceğim sense hapse girmek istemediğim için mi, bilemeyeceksin. | Open Subtitles | إذا بقيت لن أعـرف ما إذا كان السحر هو السبب ولن تعرف إذا كان السبب أنا لا أريد أن أسجـن |
| Çünkü yatıya kalırsan ikimiz tüm gece uyanık kalıp neden orgazm olmadığımızı düşünürken uyuyor gibi davranacağız. | Open Subtitles | لأنك لو بقيتِ هنا، فسوف نبقى مستيقظين طوال الليل نتظاهر بأننا نيام، و نتسائل لماذا لم نتوافق؟ |
| Benimle kalırsan her zaman da olacak, çünkü ben annenim. | Open Subtitles | واذا بقيتِ معي , سيستمر ذلك لأنني أنا أمكِ |
| Eğer kalırsan yakalanabilirsin. Yoksa tüm öğrendiklerimizi unuttun mu? | Open Subtitles | إذا بقيتِ هنا فستخاطرين بإنكشاف تكتيكك أم أنكِ نسيتِ كل شيئ أخبرونا به ؟ |
| Ve eğer burda kalırsan, Garfield'in geri dönme yollarını aramak için bir sebebi daha olur. | Open Subtitles | وإذا بقيتي غارفيلد سَيكونُ عِنْدَهُ سبب آخر لإيجاد طريقِ العودة |
| Unutma. Ancak ormandan uzak kalırsan güvenliğini sağlayabilirim. | Open Subtitles | وتذكّري، يمكنني فقط أن أضمن سلامتك إذا بقيتي بعيدة عن الغابة |
| Onunla kalırsan, bu sadece senin değil, onun hayallerini de yıkacak. | Open Subtitles | إذا بقيتَ معها فلن تقتل أحلامكَ فحسب, بل ستقتل أحلامها أيضاً |
| Rahat edebileceğin yere geri dön. kalırsan seni yok eder. | Open Subtitles | عود حيث يمكنك التنفس, اذا كان بقائك هنـا سيدمرك |
| Eğer onunla kalırsan, hep rahat edeceksin | Open Subtitles | إذا بقيتى معه ، أنتى دائما ستكونى مرتاحه |
| Bu eyalette 60 günden fazla kalırsan yine basit bir zenci olursun. | Open Subtitles | لو مكثت في الولاية أكثر من 60 يوم تعود لتصبح عبد زنجي من جديد |
| (Gabriel) Eğer onunla beraber kalmayı seçersen, seni öldürür. (Gabriel) Eğer kurt olarak kalırsan böyle birşey olmaz. | Open Subtitles | إذا قررت البقاء معها فسوف تقتُلك. |
| Burada ne kadar uzun kalırsan kaynakla olan bağlantın o kadar zayıflar. | Open Subtitles | كلما طال بقاؤك هنا، كلما ضعف اتصالك بالمصدر |
| Yanılıyor olabilirim ama burada kalırsan bence çok eğleniriz. | Open Subtitles | أتدرين, ربما أنا مخطيء لكنني أعتقد أنك ستحظين بكثير من المرح. اذا مكثتي معي. |
| Spinella'yı gözünün önünden ayırma mecbur kalırsan da kapıları kilitle. | Open Subtitles | لا تدع سبينلا تبتعد عن ناظريك. واقفل الأبواب إذا اضطررت لذلك. |