"kalküta'" - Translation from Turkish to Arabic

    • كلكتا
        
    • كالكوتا
        
    • كالكتا
        
    • في كلاكتا
        
    Sana yakutlar ve Kalküta'da Ganj nehrine bakan bir villa satın almalı. Open Subtitles عليه أن يشتري لكي الجواهر و قصر في كلكتا على نهر الجانج
    Olay olduğunda Kalküta'daydım... ancak şimdi gelip yeni birini yerleştirme fırsatım oldu. Open Subtitles أنا كُنْتُ في كلكتا عندما حَدثَ ذلك و الآن قادرَ علي طلب البديل.
    Hindistan'ın Kalküta şehrinde her sekiz dakikada bir kişinin açlık nedeniyle öldüğünü biliyor muydunuz? Open Subtitles هل تعرف، في كلكتا. شخص ما يموت جوعا كل ثماني دقائق؟
    Her gün hukuk fakültesindeki akşam dersleri bittiğinde Kalküta sokaklarında otobüsten inermiş. TED وفي كلّ يوم، تغادر الحافلة مساءً بعد دروس القانون خاصتها في شوارع كالكوتا.
    Muhtemelen aktarma için Bombay'dan Kalküta'ya zamanında gidemeyecek. Open Subtitles لن يمكنه فى الغالب أن يخرج من بومباى إلى كالكوتا فى الوقت المناسب لرحلته
    Aslında orası Kalküta'da bir dükkandı, ama orası kitapları sevdiğimiz yerdi. TED وذلك في الواقع متجر في كالكتا ولكنه مكان فيه احببنا كتبنا
    Hayal edin ki bir öğrenci Kalküta'dan birden sizin oğlunuza bir şeyler öğretiyor olsun, ya da sizin oğlunuz Kalküta'daki o çocuğa bir şeyler anlatabilir mi? TED تخيلوا ما سيحدث لو ان ذلك الطالب في كلاكتا استطاع تعليم ولدك فجأة أو ان ابنك استطاع تعليم ذلك الطفل في كلاكتا؟
    Dava açılmayacak, ama dosyalar Kalküta'ya gönderilerek sınır dışı edilmeniz önerilecek. Open Subtitles ربما لا توجد تهم إجرام ، لكنى سأرى هذه الملفات تصل كلكتا بالنصيحة ترحلون كمكروهون سياسيون
    Kalküta'daki bir iş için başvuru dilekçesi yazıyordum. Open Subtitles أنا كُنْتُ أُقدّمُ طلب للحصول على شغل في كلكتا
    Kalküta'da bir kez daha sevinç şehri oldu. Open Subtitles عادت كلكتا مره اخري مدينه للبهجه و المرح
    Kalküta'da iyi bir onkolojiste gitsen iyi olur. Open Subtitles كنت افضل الذهاب الى طبيب اورام جيد في كلكتا.
    Kalküta'da Dalit olarak büyümenin nasıl bir şey olduğu hakkında bir yayın dinleyebilirsiniz. TED يمكنكم سماع البث الصوتي حول ما يبدو عليه الترعرع في الطبقة المنبوذة في كلكتا/الهند.
    1863'te Kalküta Üniversitesi'ne giriş sınavını geçemedim. Open Subtitles فشل بإمتحان الدخول جامعة كلكتا ، 1863
    Aynen Kalküta gibi. Her yerde dilenciler var. Open Subtitles هي مثل كلكتا محاطة من قبل الشحاذين
    Kalküta'ya yolculuğumuz için ihtiyaç duyacağımız şeylerin listesi Open Subtitles ها هى قائمة العتاد الذى سنحتاجه فى رحلتنا إلى كالكوتا
    Öğlen Kalküta'dan Hong Kong'a ayın 25'inde varmak üzere vapur kalkıyor. Open Subtitles هناك سفينة بخارية تغادر كالكوتا فى الظهيرة فى الخامس و العشرين إلى هونج كونج
    Karaçi, Kalküta, Madras, Bangalor. Her yerde. Open Subtitles كراتشي و كالكوتا و مانداراس و بانجالور الجميع
    Yarın her yaştan beş bin Müslüman öğrenci burada Kalküta'da barış için yürüyüş yapacak. Open Subtitles غدا 5000 طالب مسلم من كل الأعمار سيسيرون الى هنا في كالكوتا من أجل السلام
    Ben Kalküta'da -- babam ve dedem gazeteci olup İngilizce dergiler çıkarmaya başlamadan önce doğdum. TED لقد ولدت في كالكتا في عائلة ما حيث والدي وابيه من قبله كانوا صحفيين ولقد كتبوا مجلات باللغة الانجليزية
    Hayal edin Kalküta'daki bir sokak çocuğu ailesine gün boyunca yardım etmek zorunda, ve bu yüzden okula gidemiyor. TED تخيلوا ما يمكن لذلك فعله لأطفال الشوارع في كلاكتا (الهند) الذين يتوجب عليهم إعالة الاسرة خلال اليوم ولهذا السبب لا يمكنهم الالتحاق بالمدرسة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more