"kanıtımız" - Translation from Turkish to Arabic

    • دليل
        
    • أدلة
        
    • الدليل
        
    • دليلنا
        
    • دليلاً
        
    • برهان
        
    • دليلا
        
    • أدله
        
    • دلائل
        
    • أدلّة
        
    • ادلتنا
        
    • لدينا إثبات
        
    • إثبات على
        
    Ancak, orada rızası dışında tutulduğuna dair bir kanıtımız olursa hükümetten destek alabiliriz. Open Subtitles لكن لو أن هناك دليل على احتجازها ضد رغبتها فربما نحظي بدعم حكومي
    Her iki cinayetle de bağdaştıracak bilimsel bir kanıtımız yok. Bu yardımcı olabilir. Open Subtitles ما زلنا لا نملك أي دليل جنائي ربما يربطها بأي من هذه الجرائم
    En önde, o gün orada olduğuna dair kanıtımız var. Open Subtitles وفوق ذلك لدينا دليل فوتوغرافي يظهر أنّ ذلك هو أنت
    Ancak öğrendiklerimin temelinde şu var, şu ana dek, depresyon ve anksiyetenin dokuz farklı nedenine ilişkin bilimsel kanıtımız var. TED ولكنني أعتقد أن أهم ما تعلمته هو أن لدينا أدلة علمية على تسعة مُسببات مختلفة للإصابة بالاكتئاب والقلق حتى الآن.
    Kalıntıların keşfinden sonra galakside üzerinde hayat barındıran başka gezegenler olduğuna inanmamızı sağlayan sebepler vardı ve şimdi kanıtımız var. Open Subtitles منذ أن إكتشفنا هذه الأطلال لدينا سبب لكي نعتقد أن هناك كواكب أخرى مسكونة في المجرة و الآن لدينا الدليل
    Bir de bunun üstüne hafızamız genelde olanlara dair tek kanıtımız. TED وما يزيد الطين بلة، غالباً ماتكون ذاكرتنا هي دليلنا الوحيد لما حدث.
    Haklısınız. Bu işin steroitlerle alakası olduğuna dair bir kanıtımız yok. Open Subtitles ليس لدينا أيّ دليل على أنّ هذا له علاقة مع المنشطات
    Kanıtın doğası gereği onu gösterme hakkım olmasa da İbrahim'in sınır dışı edilmesini gerektiren çok sayıda kanıtımız var. Open Subtitles على الرغم أنني لا أمتلك الحرية للافصاح عن تلك الأدلة لكن هناك دليل كافي يدعمنا للتأكيد على ترحيل ابراهيم
    Bu projenin felaketle sonuçlanmayacağına dair bilimsel bir kanıtımız yok. Open Subtitles لايوجد دليل علمي ابداً, ان هذا المشروع لن ينتهي بكارثة.
    Partide olduğunu gösteren bir kanıtımız yok, onu gören olmamış. Open Subtitles ليس هُناك دليل على وجودها في الحفلة لم يرها أحد
    Bunun olduğuna dair herhangi bir kanıtımız var mı? TED هل نملك أي دليل على أن هذا هو ما يحدث حقا؟
    Dünya gibi başka gezegenlerin varlığına dair herhangi bir kanıtımız yoktu. TED لم يكن لدينا أي دليل على وجود كواكب شبيهة بالأرض .
    Bu maymunların kötü olduklarına dair kanıtımız yok. Open Subtitles ليس لدينا آي دليل على أن هذه القرود هي الشر
    Seyahat çeklerini kaybettiğimize dair hiç bir kanıtımız yok. Open Subtitles ليس لدينا أي دليل فقدنا الشيكات السياحية.
    Ayrıca hiç kanıtımız yok.Yaşlı adamın kaseti nereden bulduğunu bile bilmiyoruz. Open Subtitles ليس لدينا دليل ، حتى أنّ لا نعرف من أين حصل الرجل المسن على الشريط
    Ayrıca, Başkan yardımcısını ihanetten, suçlamaya yetecek kadar kanıtımız yok. Open Subtitles أيضاً، نحن لا نملك أدلة كافية لنتهم نائبة الرئيس بالخيانة.
    Bunu destekleyen kanıtımız var komşunun köpeği Karen'ın arkabahçesini kazıyordu. Open Subtitles لدينا أدلة تقترح أن كلب الجيران كان يحفر في الساحة الخلفية
    Polise göstermen gerek. Elle tutulur tek kanıtımız bu. Open Subtitles لابد أن تريها للشرطة أنها الدليل الوحيد الذي نملكه
    Bu adamla ilgili ne kanıtımız var demiştin? Open Subtitles ما الدليل الذي قلت أنّه لدينا ضدّ هذا الرجل؟
    Gerçeği söylemek gerekirse, kanıtımız biraz belirsiz. Open Subtitles حسنـًا، لكي أكون صادقة معك دليلنا مبهم بعض الشيء
    Kiliseden biri olduğuna dair kanıtımız var, belki de Margus'taki mezarları yağmalayan basit bir rahiptir. Open Subtitles نحن لدينا دليلاً يثبت أن شخصا من كنيستك، ربما كاهن بسيط، انتهك القبور التى لأسلافنا في مارجوس.
    Lordum eğer söylemem uygunsa, bunların Leyasu Klanı olduğuna dair hiçbir kanıtımız yok. Open Subtitles سيدى اذا كان بامكانى قول ذلك ليس لدينا اى برهان بانهم لعشيرة لياسو
    Ki bu da Sendika'nın var olduğuna dair kanıtımız yok demektir. Open Subtitles وهو ما يعني أننا لا نملك دليلا أن النقابة حتى موجودة.
    Cinayetle suçlamak için yeteri kadar kanıtımız yoktu. Open Subtitles لازلنا لانملك أدله كافيه لإدانته بجريمة القتل
    Bu zayıf ama seksi güzelliğimizin, sinemada olduğuna dair kanıtımız var mı? Open Subtitles هل هناك أي دلائل على أن هذه النحيفة ولكن المثيرة"كانت بالسينما؟"
    Sayın Hâkim, bunu ilk savunma kanıtımız olarak sunmak istiyorum. Open Subtitles سيادة القاضي، أريد توثيق هذا ضمن أدلّة الدفاع
    Üzgünüm ki yok, bayan. kanıtımız var. Open Subtitles لا اعتقد ذلك ياسيدتي ، لدينا ادلتنا
    lnnocenti'yi Artoff'un kullandığına dair kanıtımız yok. Open Subtitles إسمع .. يارجل. ليس لدينا إثبات أن آرتوف هو الرجل الذي كان يقود.
    Bu iddiaların, doğruluğuna dair hiçbir kanıtımız yok. Open Subtitles ليس لدينا إثبات على صحة هذه الدوافع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more