Kanları için karınca, sinek ve diğer küçük canlıları yemek istemesi bilim adamlarının kafasını karıştırdı. | Open Subtitles | شهوته لألتهام النمل, الذباب و الحشرات الأخرى ليحصل على دمائهم يحير العلماء. |
Kalbimizde ölen kardeşlerimizin acısını duyuyoruz Kanları her gün bastığımız topraklara aktı. | Open Subtitles | فى قلوبنا نحن نحمل ذكرى أخواننا الذين ماتوا والذين تلطخ دمائهم الشوارع بينما نحن نتكلم الليلة |
Duvardaki taze Kanları yenemezsin. | Open Subtitles | إنها شيكاغو يا صغيرتي حيث الدماء تظل طازجة على الجدران |
Her şey bittikten sonra, nehre gidip elimdeki Kanları temizlemeye çalıştım. | Open Subtitles | إلى انتهى الأمر ذهبت إلى النهر لأغسل الدم من على يدي |
onlar gerçekten yaşamıyorlardı. ne Kanları akıyordu nede zekaları vardı. | Open Subtitles | لم يكونوا حقيقين على قيد الحياة بدون دماء, بدون عقل. |
şu salak turistlerin Kanları ile, aynı çıkacak. | Open Subtitles | أن الدم الذى فى الحافله سوف يكون دم هؤلاء السواح |
Ona yardım derecen ne olursa olsun o çocukların Kanları ellerinden hiç çıkmayacak. | Open Subtitles | بغض النظر عن مدى إنخراطك في مساعدته لن تستطيع إزالة دمهم من يديك |
Atalarımız kendi rahatları, mükleri zevkleri ve Kanları pahasına bu hakları bizler için kazandılar. | Open Subtitles | أجدادنا بصعوبة أشترت لنا الحرية على ملاذاتهم و عقاراتهم و دمائهم |
Bizden çok daha güçlüler çünkü dokularında kendi insan Kanları vardır. | Open Subtitles | همّ أقوى بنّا بكثير. لأن دمائهم البشرية تتباطأ في أنسجتهم. |
Kanları için acıdan kıvrandığın sen benimle sevişirken canlarını veren insanları öldürmek hiç hoşuna gitmedi. | Open Subtitles | لم تستمتع قط بقتل أولئك البشر، ثم التدحرج عارياً في دمائهم مطارحتي الغرام أثناء انجلاء النور من أعينهم |
Yıllardır Kanları bir araya getirmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | منذ اعوام و نحن نحاول دمج الدماء المختلفة للفصائل |
Kanları kaynayınca mı öyle oluyor? | Open Subtitles | هل هذا مايحدث عندما تغلي الدماء في عروقهم ؟ |
- Burada değil! - Dostum, herfi yara bere içinde. Kanları takip et! | Open Subtitles | إنه ليس هنا - يا رجل, إنه ينزف حتى الموت، إتبع الدماء - |
Ordan da ancak 50 bin kişiyi bulan seyircileri görür dökülen Kanları çok az. | TED | من هناك، سوف تحصل على منظر جيد من بين 50،000 متفرج ولكن سوف ترى في الطريق قليلاً من الدم والمبارزة. |
Bu hastanelerin tamamı sadece bu şekilde Kanları alıyorlar ve bu hastanelerin bir çoğu aslında her gün çoklu siparişler veriyorlar. | TED | كل تلك المستشفيات تستلم الدم بهذه الطريقة فحسب ومعظم هذه المستشفيات تقوم بطلب أكثر من طلبية في اليوم |
Hepsinin hikayeleri farklı, ama Kanları aynı kötü kan. | Open Subtitles | لديهم قصص مختلفه، ولكنهم يشتركون فى نفس الدم الفاسد |
Dünya gözümde yok artık. Oğullarımın Kanları temiz. | Open Subtitles | أما دماء أبنائي العذبة فستجعلها تخجل وتحمر |
Tulumun üzerindeki belirli Kanları bölümlere ayırdık ama ayaklarda herkesin kanından çok fazla miktarda vardı. | Open Subtitles | لقد عزلنا دماء محددة على أجزاء ثوب نوم الطفلة لكن على الاقدام كمية كبيرة من دماء الجميع |
Çalınmış Kanları taşıyor, soğutucu malzemelerini araştır. | Open Subtitles | إنه يقوم بنقل دم مسروق لذا قومي بالبحث عن معدات التبريد |
Erkek ve kız kardeşlerimin 94' yılındaki Kanları da sizin elinizde. | Open Subtitles | انت الوحيد الذي يديه ملطخه بدماء دم ل94 من اخوتي و اخواتي |
Mavi kulübenin havarileri bu kehanete karşı gelirse onların Kanları bu tapınağın koridorlarında akacaktır. | Open Subtitles | اذا كانت توابع الصندوق الأزرق تتحدى هذه النبوؤة فسيجري دمهم عبر أرضية المعبد |
Olay yerinde Kanları olan ajanları buldum. | Open Subtitles | و أنتِ حامل أنا أعرف ذلك لقد وجدتُ العملاء الذين وجد دمهم في مسرح الجريمة |
Dışkıları ve akan Kanları üç gün içinde delikleri dolduruyor ve hiç boşalmıyor. | Open Subtitles | تملأ نفايتهم ودمائهم الفتحات لثلاثة أيام ولا تفرغ |
"Seçilmişlerin Kanları dökülecek ve Cehennem'in 7 prensinden birine hayat verilecek." | Open Subtitles | لدماء المختارين سوف تفسد وتساعد على إعطاء الحياة ل1 من 7 أمراء الجحيم. |
Örneğin şu dansçılar, Kanları akmaz ve yanmazlar. | Open Subtitles | هؤلاء الراقصين على سبيل المثال . إنهم لا ينزفون ولا يحترقون |
Evdeki dondurucuya bankadan çaldığı Kanları doldurmuş. | Open Subtitles | لديه ثلاجة مليئة بالدماء البشرية المسروقة من البنك المركزي للدماء بالمنزل. |
Onlara ateş edersek Kanları üstümüze bulaşır, içimize çekeriz. Bu kadar yolu hastalanmak için gelmedik! | Open Subtitles | إن أطلقنا النار عليهم فسنُلطّخ بدمائهم ونشمّها، لم نأتِ لهنا حتّى نمرض. |