"kanunların" - Translation from Turkish to Arabic

    • القوانين
        
    • لخسف
        
    • التشريعية
        
    • ان القانون
        
    Ama bu yabancılar yasasıyla ilgili değil bu kanunların yürütülmesiyle ilgili. Open Subtitles ولكن هذا ليس بشأن القوانين الخارجية, إنه بشأن سن القوانين وحمايتها.
    MV: Öncelikle, bunu çok ciddiye alıyorum, çünkü kanunların uygulanmasında ön yargıya yer yoktur. TED مرغريت: حسناً، أولاً و قبل كل شيء، أخدت الأمر بكامل الجدية فالتحيُّز لا مكان له في تطبيق القوانين
    Biyolojiye, kimyaya, bir de... başka bir şeye özel bazı kanunların sonucunda, annemin ve o yabancının damlaları, birbirine karıştı... ve beni, Habibullah'ı yarattı. Open Subtitles كنتيجة لبعض القوانين الطبيعية الكيمياء وشئء آخر قطرات من أمي اختلطت مع قطرات الغريب
    Bu kanunların nedenleri hala geçerli. Open Subtitles . الأسباب لهذه القوانين مازالت ذات علاقة
    kanunların açıklarıyla yerleşim yerlerinizden olmuştunuz. Open Subtitles تم خداعكم لخسف الأرض بتسويّاتكم
    Sorun şu ki, kanunların konulduğu binaların komite odalarında eğitim olmaz. TED المشكلة هي أن التعليم لا يحصل في قاعات اللجان في المباني التشريعية.
    kanunların bizim gibi çalışan ölüler için yapıldığını nereden bilebilir? Open Subtitles متي سيفهم ان القانون هو من اجل عمال مثلك ومثلي
    Telekomünikasyon şirketlerinin sahip olabileceği televizyon kanalı sayısını sınırlayan kanunların ceza niteliği taşıdığını ve yanlış olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles أؤكد تلك القوانين التى تحدد ملكية محطات التليفزيون من قبل شركات الأتصالات انتقامية وخاطئة
    Uhrevi olanla dünyevi olanı birleştirmek yani aynı kanunların gezegenlerin hareketlerinden yeryüzündeki gel-git dalgalarına, hatta bir elmanın düşüşüne kadar her şeyi yönettiğini ispatlamak o güne kadar bilinen evren anlayışı için fantastik bir birleştirme idi. Open Subtitles التى هى نفس القوانين التى تحكم الكواكب فى حركتها تحكم المد وسقوط الفاكهة هنا على الأرض كان هذا رائع
    Ben, onun kanunların görüş alanı dışında çingenelerle falan takıldığını düşündüm. Open Subtitles ولقد اكتشفت انه الآن مع الغجر بعيدا عن كل القوانين
    Bu komik, çünkü sen kanunların ruhu yerine harfi harfine anlamlarına bağlı kalarak bürokratik kuralları taşlıyorsun. Open Subtitles هذا غريب، لأنك تنتقد القوانين البيروقراطية بالتمسك بجوهر التعليمات بدلاً من روحها
    Çünkü o kanunların ihlâl edildiğini biliyor ve bunu bildirme yükümlülüğüne sahip. Open Subtitles لأنّه يعلم أن القوانين قد خُرِقت، و يجب أن يلتزم بالإبلاغ.
    Kanınla yazdığın kanunların bilemediğin sonuçları da oluyor.. Open Subtitles انت تعرف ان كتابة القوانين بدمك ينطوي على نتائج غير متوقعة
    Bazen çoğunluğun iyiliği için kanunların çarpıtılması ya da çiğnenmesi gerekir. Open Subtitles بعض القوانين بحاجة للتعديل أو الإختراق في سبيل المنفعة العامة.
    ılk kanunların burada benim ülkemde yazıldığını ve bir sisteme dönüştürüldüğünü biliyor musunuz? Open Subtitles أتعلمين أنه كان هنا في بلادي، حيث كُتبت القوانين لأول مرة ورُتبت في نظام حكم
    kanunların bize hizmet etmesi gerek onlara değil. Open Subtitles هناك الصح والخطأ وُضعت القوانين لأجل خدمتنا لا أن تخدمهم هم
    Mecliste, kabilelere dayatma niyetinde olduğun kanunların parçası olmayacağımı söylemiştim. Open Subtitles في التجمع قلت أنني ان أشارك في هذه القوانين التى تنوين ان تفرضيها علي القبائل
    Bu kanunların bir model taslak üzerine kurulu olması gerçeğine Open Subtitles حقيقة أن تلك القوانين قائمة على قالب نموذج
    Onlar, faaliyetlerinden ötürü, kanunların ceza alan tarafındalar hatta görüntüleri değiştirmeye zorlanırlar. TED هم على الطرف المتلقي من القوانين التي تُعاقب أنشطتهم , وحتى مظهرهم .
    Oldukça etkili bir sistem, ama sorun bu kanunların yapılış şekli ve bu hükümetlerin küresel sorunların çözümüne ilişkin düşüncelerinin tamamen yanlış olması, çünkü hepsi kendi içlerine bakıyorlar. TED وهذا في الحقيقة نظام فعّال جدًا، ولكن تكمن المشكلة بالطريقة التي نشأت بها تلك القوانين وطريقة تفكير الحكومة نفسها خاطئة لحل المشاكل العالمية، لأنها تهم جميعها بالداخل.
    kanunların açıklarıyla yerleşim yerlerinizden olmuştunuz. Open Subtitles تم خداعكم لخسف الأرض بتسويّاتكم
    Kendi bedenlerimizle ilgili seçimler yapma hakkımız var, kanunların gözetimi veya evanjelist doktrinden bağımsız olarak. TED لدينا الحق في اتخاذ قرارات حول أجسادنا، خالية من الرقابة التشريعية أو المذهب الإنجيلي.
    Hükümet ve Lars Hesselboe, kanunların endüstriyi korumak için yapıldığını sanıyorlar. - Torben izliyor musun? Open Subtitles والحكومة تظن ان القانون وضع لحماية المنتجين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more