"kaosu" - Translation from Turkish to Arabic

    • الفوضى
        
    • الفوضي
        
    Bunun gibi girdabla beraber, Bu öfke ve kaosu anlatır. Open Subtitles التحرك كالدوامات بهذه الطريقه تعنى الثوره و الغضب و الفوضى
    Bu delik, bizi çevreleyen yabancı ışığın yarattığı kaosu dışarıda tutuyor. Open Subtitles هذه الفتحة تستبعد الفوضى المكونة من أشعة الضوء الخارجية والمحطية بنا
    Büyük yazılım projelerinde bu türden problemleri çözmek için ortadaki sosyal kaosu önleyecek yaklaşımlar geliştirilmeye çalışıldı. TED لأول تقدير تقريبي، مشكله اداره مشروع البرمجيات الكبيرة هي مشكله في الحفاظ على هذه الفوضى الاجتماعيه في الباي
    Jumbo jet faciasından sonra bütün o kaosu ve trafiği umursamayarak beni görmeye evime geldi. Open Subtitles لقد جاء ليرانى فى منزلى ، فى اليوم التالى لتحطم الجامبو . خلال كل تلك الفوضى والمرور
    Galakside korkuyu ve kaosu arttırma çabası içinde olan kişilerin de olduğunun farkındayım. Open Subtitles واعلم ان هناك افراد فى المجرة سوف يبحثوا لاظهار الخوف ونشر الفوضي
    Anne savaş sonrası kaosu sırasında ortadan kaybolmuş. Open Subtitles أما الأم فقد اختفى أثرها بعد الفوضى الناجمة عن الحرب
    Ama o arada, Tom ve ben kaosu idare etmek konusunda uzmanlaştık. Open Subtitles لكن فى ذلك الوقت,توم وانا اصبحنا خبراء فى إدارة الفوضى
    kaosu izliyorlar, onlar için yangın cinsel bir rahatlama yöntemi. Open Subtitles مراقبة الفوضى بالنسبة لهم النار هي بديل للراحة الجنسية
    Wei'deki kaosu bitirmek için çok güçlü bir ordu kuracağım ve seni yeni Bakan olarak atayacağım! Open Subtitles أنا سأكون قادر على بناء جيش قوي للتَعَامُل مع الفوضى داخل واي ويعينك الوزير الجديد
    kaosu düzene çevirmiş ve bu düzeni korumuş önemli bir köşe taşıydı bizim için. Open Subtitles التي صنعت النظام من الفوضى ثم حافظت عليه
    Çapraz ok ise öngörülemeyeni, kaosu temsil ediyor. Open Subtitles والسهم الذى يتخلل المنتصف يدل على عدم التنظيم الفوضى
    Tüm bu dehamla bile, bunu bir kişi bile daha kullanırsa ortaya çıkacak kaosu tasavvur edemiyorum. Open Subtitles حتى مع كل ما لدي من عبقرية لا يمكنني أن أتخيل كمّ الفوضى التي ستنتج عن استخدام أي شخص آخر لهذا
    Acil durum ekipleri kaosu kontrole yardım için sahada çalışıyorlar. Open Subtitles فرق الطوارئ على الأرض نعملسوياللسيطرةعلى الفوضى
    Acil durum ekipleri kaosu kontrole yardım için sahadalar. Open Subtitles فرقنا لحالة الطوارئ متواجدة تعمل على مساعدتكم للسيطرة على الفوضى
    Sağ Göz'ün düzen yerine kaosu seçmesi oldukça manidar. Open Subtitles أنه لمن السخريةِ أن العين اليمنى أختارت الفوضى على النظام
    Yani, burada oturalım ve köleliği, kaosu ve anarşiyi mi bekleyelim? Open Subtitles نحن فقط سنجلس هنا وننتظر الاستعباد الفوضى والهباء ؟
    - Yarattığın kaosu, katliamı gördüm. Open Subtitles لقد رأيت الفوضى التي سببتها وإراقة الدماء
    Mary Sibley'in yarattığı kaosu aza indirgeyeceksin. Open Subtitles أنت تكرهين الفوضى التي عملتها ماري سيبلي
    Bu hediyeler Sleepy Hollow'a sadece kaosu getirmek için değil... Open Subtitles الا يمكن ان تكون هذه الهدايا قد صممت بألا تحضر الفوضى فقط الى سليبي هوللو
    Yarattığı kaosu görmek isteyecek. Open Subtitles هو يحب أن يشهد كل الفوضى التي تسبب فيها.
    Bishop'u ben öldürdüğümden kaosu kontrol etmek de benim sorumluluğum. Open Subtitles مفروض, بس, علشان قتلت بيشوب, اصبحت مسئوليتي ان اتحكم في الفوضي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more