| Alevler, yangın kapılarından geçemez. | Open Subtitles | هذه النيران لا يمكن أن تعبر أبواب الحريق. |
| Çıkış kapılarından ya da uçağın yan tarafındaki açık yerlerden çıkabilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنكم المغادره من أبواب الخروج الأماميه أو من خلال الفتحه الموجوده فى جانب الطائره |
| Çıkış kapılarından ya da uçağın yan tarafındaki açık yerlerden çıkabilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنكم المغادرة من أبواب الخروج الأمامية أو من خلال الفتحة الموجودة في جانب الطائرة |
| Böylece ruhunu Tanrı'ya sunabildi ve cennetin kapılarından içeri girerek sonsuz yaşama kavuştu. | Open Subtitles | يمكنها من أن تهب روحها للرب لعَبر بوابات الفردوس، وتعيش حياةً أبدية |
| Onu bir iskelet at gibi cehennemin kapılarından içeri sür ve kazan! | Open Subtitles | أمتطيه مثل الحصان الهيكلي عبر بوابات الجحيم |
| Yıllar sonra, savaşacak kimse kalmayınca hısımları kapılarından elini kolunu sallayarak girmiş. | Open Subtitles | وبعد عدة سنوات لم يبق أحد للقتال العدو ببساطة مشى نحو البوابات |
| Cehennemin kapılarından izinsiz geçtiğine göre sonuçlarına katlanmaya da hazır ol. | Open Subtitles | ..لقد تعدّيتم على أبواب جهنّم مع أنّكم غير مُستعدّين للمواجهة |
| Hangar kapılarından geçmenin yolunu bulmaları ne kadar sürer? | Open Subtitles | كم من الوقت لدينا قبل أن يخترقوا أبواب الحظيرة؟ |
| Durumu fazla kötü olmayan yaralıları, yakındaki evlerin kapılarından yaptığımız, sedyelerle taşıdık. | Open Subtitles | و الأقل جروحا أخذناهم معنا على النقالات تسللنا من خلال أبواب ... البيوتالقريبة |
| Ben Vergilius'um ve seni cehennemin kapılarından geçireceğim. | Open Subtitles | أنا فيرجيل وأنا سأرشدك إلى أبواب الجحيم |
| Tanrı, cennetin kapılarından uçarak geçmemize izin verir. | Open Subtitles | ليقود الله روحه عالياً إلى أبواب الجنة |
| Buraya babamın nereye gittiğini veya Tanrı'nın, onu cennetin kutsal kapılarından içeri aldığını konuşmak için gelmedim. | Open Subtitles | ...أنا لست هنا للحديث عن ...المكان الذي ذهب إليه والدي أو عن الإله الذي سيستقبله ...عند أبواب السماء المقدسة |
| Böylece bir gün, cennetin kapılarından içeri girdiğimde kendimden önce oraya gönderdiğim o on sekiz kişinin hepsinden teker teker, bizzat özür dileyebilirim. | Open Subtitles | ...حتّى في يومٍ ما عندما أدخل أبواب الجنّة يمكنني الإعتذار شخصياً, لكل من الـ 18 هؤلاء الذين أرسلتهم إلى هناك قبلي |
| "İnanç"ın oraya çoktan ulaştığını ve O cennetin kapılarından gireceklerin ilki olacak. | Open Subtitles | وسمعت المؤمن وهو يعبر السماء في مركبته النارية، وكان الأول في عبور بوابات السماء |
| Roma kapılarından içeri adım atmaları yasaklanacak ve geriye kalan günlerini kınama altında yaşayacaklar. | Open Subtitles | سيمنع عليهم الدخول إلى بوابات روما و سيعيشون تحت اللوم لطيلة حياتهم |
| Cehennemin kapılarından geçmek üzere olduğumu biliyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أعلم أنّي على وشك الولوج إلى بوابات الجحيم |
| Hadi cehennem kapılarından girip ilk cinayet hakkında konuşalım. | Open Subtitles | اذا لندخل من خلال بوابات الجحيم ونتحدث عن جريمة القتل الاولى |
| Ne yaptın, evsiz bir adama para ödeyip Beyaz Saray'ın kapılarından girmesini mi sağladın? | Open Subtitles | ماذا فعلتي ، دفعتي لرجل بلا مأوى لاقتحام بوابات البيت الأبيض ؟ |
| Yoksa Cennet'in kutsal kapılarından giremeyiz. | Open Subtitles | أو نخاطر بغضبه أمام .بوابات الجنة المقدسة |
| Bu sabah, intihar bombacısı Yeşil Bölge'nin kapılarından birini patlattı. | Open Subtitles | شخص أنتحاري فجر أحد البوابات في المنطقة الخضراء هذا الصباح |
| Giriş kapılarından geçen herkes ve her araç didik didik aranıyor. | Open Subtitles | كل شخص وكل مركبة يمروا خلال البوابات يتم تفتيشهم جيداً |