"kapsül" - Translation from Turkish to Arabic

    • الكبسولة
        
    • كبسولة
        
    • الحاوية
        
    • الحجرات
        
    • حجيرة
        
    • كبسولات
        
    • كبسولتان
        
    • جراب
        
    • سنفات
        
    • الحجيرة
        
    • الكابسولة
        
    Çıkarmaya kalkışırsan kapsül kırılacak... ve zehir serbest kalıp ölümüne yol açacak. Open Subtitles إذا حاولت إزالتها ، فإن الكبسولة سوف تنكسر تنشر السم و تقتلك
    Bana mı öyle geliyor yoksa bu kapsül inanılmaz derecede tanıdık mı? Open Subtitles هل هو رأي وحدي، أم تلك الكبسولة تبدو مألوفة بشكل لا يصدق؟
    Bir ucu kırmızı bir ucu sarı bir kapsül beyaz bir kapsülden daha iyi. TED كبسولة ملوّنه, صفراء من الطرف الأول وحمراء من الطرف الآخر أفضل من الكبسولة البيضاء.
    Bu kemoterapi ilacı içeren küçük bir kapsül. TED هي كبسولة متناهية الصغر والدقة تحتوي على عقار العلاج الكيماوي.
    Eğer bu bana olduysa o zaman bir süredir sürekleniyorumdur ve kapsül bedenimin canlandıramayacağını tespit etmiştir. Open Subtitles إن حصل لي ذلك فقد بقيتُ هائمة لفترة طويلة وارتأت الحاوية أنه لا فائدة من إنعاش جسدي
    Önce kapsül başlığını indiriyorum sonra kapsülü sıkıştırıyorum. Open Subtitles في البداية أنزل غطاء الكبسولة هكذا ثم أطلق الشعاع على الكبسولة هكذا
    Tur tamamlanınca, kapsül tekrar atmosfere girecek. Open Subtitles وحين تكتمل الدورة ستعيدك الكبسولة الى داخل الاجواء
    - Ben üçüncü kapsülü tercih ediyorum! Nedir üçüncü kapsül? Open Subtitles أريد الكبسولة الثالثة، إذاً ما هي الكبسولة الثالثة؟
    Bir dokunuşla, kapsül biyolojik olarak kendini sahibine uyarlar. Open Subtitles لمسة واحدة و تقوم الكبسولة بضبط نفسها حيويا مع مالكها
    kapsül, tüm yağ hücrelerini resmen cezbeder ve onları temizler. Open Subtitles بصورة رسمية، الكبسولة تجذب الخلايا الدهنية و تدفعهم للخارج
    kapsül bu daha büyük tankın içine gönderilir, iyileşme tankına. Open Subtitles هذه الكبسولة أرسلت إلى هذا الخزان الكبير الذي يدعى خزان الإستخلاص
    120 metre yukarıda kapsül kulenin zirvesine ulaşıyor ve sonra tekrar geri düşüyor. Open Subtitles عند ارتفاع 400 قدم تصل الكبسولة لقمّة البرج ثم تندفع للأسفل
    kapsül 200 metreye ulaştı. Konum: 0.05. Open Subtitles الكبسولة على مبعدة 200 متر معدل التمدد 0.05
    İkisi de çubuk şeklinde, ikisi de asite dayanıklı... ikisinin de ince bir gölgesi var tıpkı kapalı bir kapsül gibi. Open Subtitles كلتاهما على شكل عصويّ، مقاومات للأحماض .. كما أنّهما تملكان ظلّاً طفيفاً، تبدوان محفوظتان في كبسولة.
    Binadan bir adım dışarı çıkarsa, beynindeki toksik kapsül patlar. Open Subtitles خطوة واحدة تخطوها خارج هذا المبني عندئذ تنفجر كبسولة سامة في دماغها لتقضى عليها
    kapsül yaşlanmalarını bayağı geciktirmiş, ama vücutları ölmek üzere. Open Subtitles أبطأت الحاوية عملية الشيخوخة... لكنّ الأجسام تشرف على الموت
    kapsül içine uzanarak,insanlar bu şeyler için bir besin kaynagi haline geliyor. Open Subtitles إستلقاؤهم في تلك الحجرات يجعلهم مصدراً جاهزاً للغذاء
    kapsül orada işte. Oraya gireceksin. Buradan uçacaksın ve iyi adamlar gelip seni alacak. Open Subtitles تلكَ حجيرة الهروب، اذهبي إليها وحلّقي وسيأتي الصالحون لأخذكِ، إتّفقنا؟
    Nitrometan, dizel yakıt, patlayıcı kapsül ya da bilyeli yatak satın aldın mı? Open Subtitles لقد قمت بشراء وقود النيتروميثان او كبسولات قابلة للتفجير ؟
    Sadece iki kapsül varken açgözlü insanoğlu ne yapar diye. Open Subtitles ،بحالة وجودِ كبسولتان فقط ما الذي قد يفعله البشر، مع ما هم عليه من جشع؟
    Farklı noktalara kapsül bırakma hilesi yapılabilir. Open Subtitles وينبغي أن يكون لانسر الانقطاع عن جراب تفعل خدعة.
    Yeryüzüne inen kapsül araçlarını çalıp buraya, geçiş rampasına geleceğiz. Open Subtitles نحنسنختطفهم السفينة لإكساء سنفات العبور ويصلهنا، على وسادة العبور.
    kapsül güç dalgalanmasından etkilenmiş olmalı. Open Subtitles {\fnArabic Typesetting}لا بدّ أن الحجيرة تلفت بسبب تقلّبات الطاقة.
    kapsül tutunuyor. Okunan tüm değerler iyi durumda. Open Subtitles الكابسولة متماسكه, كل القراءات جيدة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more