| Sanırım son yolculuğumuzda bir yolcuydu. Önemli birisi galiba efendim. kaptanımız öyle ilgileniyordu. | Open Subtitles | أعتقد انها كانت راكبة فى رحلتنا الأخيرة شخصية لها أهمية, سيدى ... قائدنا |
| Onların kaptanı ve bizim kaptanımız oyuncu seçmeye başladı. | Open Subtitles | قائدهم و قائدنا بدأوا فى اختيار اللاعبين |
| kaptanımız olmadığına göre kararları ondan sonraki en kalifiye kişinin vermesi çok doğal değil mi? | Open Subtitles | لقد اختفى قائدنا أليس إجراء طبيعيًّا أن يقوم أفضل شخصٍ مُؤهّل من بعده باتخاذ القرارات؟ |
| kaptanımız şu anda emniyet kemerlerinizin ışığını yakmış bulunmakta... bu da Bedrock kasabasına iniş yaptığımızı göstermektedir. | Open Subtitles | القبطان قد اضاء للتو علامة حزام الأمان الإحداثيات تشير إلى منطقة بيدروك |
| kaptanımız hummaya yakalandı, onu tedavi ettirebilmek için buraya geldik. | Open Subtitles | الحمى أصابت القبطان فأرسينا هنا لطلب المساعده |
| Bizim kaptanımız sizdiniz ve hep siz kalacaksınız. | Open Subtitles | أنت كابتنناو دائمًا كنت |
| kaptanımız bir varış noktası belirlemiş. Başından beri hatta. | Open Subtitles | قبطاننا لديه وجهة منذ البداية. |
| En iyisi kaptanımız hakkında söylediklerine dikkat et. | Open Subtitles | كنت أفضل أن نكون حذرين جدا ما تقوله عن قائدنا. |
| Yeni kaptanımız hiç zaman kaybetmiyor. Bu iyi bir fikir. | Open Subtitles | قائدنا الجديد لا يضيع وقتا ليكن |
| Vay be, keşke bizim takım kaptanımız da Jimmy kadar harika olsaydı! | Open Subtitles | كنت أتمني أن يكون قائدنا رائع مثل جيمي |
| - Demek kaptanına söylediğin... - O kaptanımız falan değil. | Open Subtitles | ـ لذا ، فلتُخبر قائدك ـ إنه ليس قائدنا |
| Tanışmak istedim, çünkü kaptanımız sizi çok seviyor... | Open Subtitles | ،أردتُ لقائك فعلاً ...لأن قائدنا يقدّركَ كثيرًا |
| - Siz herzaman kaptanımız olacaksınız, kaptan. | Open Subtitles | لقد كنت قائدنا دائما يا كابتن |
| Lütfen tekrar kaptanımız ol. | Open Subtitles | أرجوك عد قائدنا مجدداً |
| - O bizim kaptanımız, efendim. | Open Subtitles | -هذا قائدنا يا سيدي. |
| Mal, bu Simon. Simon, bu kaptanımız. | Open Subtitles | (مال), هذا (سيمون) (سيمون), هذا قائدنا |
| kaptanımız hummaya yakalandı. Bu yüzden buraya yardıma getirdik. | Open Subtitles | الحمى أصابت القبطان فأرسينا هنا لطلب المساعده |
| kaptanımız, kemerlerinizi bağlamanızı hatırlatan ikaz ışığını yakmıştır. | Open Subtitles | أيها السيدات و السادة لقد قام القبطان بتشغيل إشارة ربط حزام الأمان |
| Ve sen, bizim mahalle gözetim kaptanımız olduğuna göre şeylerini nerden aldığını, biliyor olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | ومنذ كنت القبطان مراقبة الاحياء، هل يمكن أن نعرف أين انها تحصل على الاشياء لها. |
| kaptanımız alışveriş sırasında bizi teknenin içindeki kafese kapatırdı. | Open Subtitles | لطالما أبقانا القبطان محبسوين في قفص في العنبر أثناء التسليم |
| Bizim kaptanımız sizsiniz ve hep öyleydiniz. | Open Subtitles | أنت كابتنناو دائمًا كنت |
| Ama kaptanımız olmadan çok da iyi değiliz. | Open Subtitles | ...ليس بالجيّد فحسب ليس دون قبطاننا |