"karıştığı" - Translation from Turkish to Arabic

    • متورط
        
    • تورط
        
    • متورطاً
        
    • المتورط
        
    Clay Shaw'un karıştığı bir komplonun varlığını kanıtlamak için... öncelikle suikastta birden fazla tetikçinin bulunduğunu kanıtlamamız gerek. Open Subtitles لإثبات أن هناك مؤامرة متورط فيها كلاي شو يجب أن نثبت أن هناك أكثر من رجل واحد متورط في عملية الاغتيال
    Şey, aslında Kendall bize Dunbar'ı yaktırmaya çalıştı bu da genellikle birinin işe karıştığı anlamına gelir. Open Subtitles حقيقه حاول ان يوقع دونبار فى المصيده هذا يعنى عاده ان احدهم متورط
    Benny Frazier'in Moor sokağındaki Queen's Head de karıştığı olaydaki arabanın plakasını söyler misiniz? Open Subtitles ..نعم, هل يمكنك إبلاغ جهاز البحث الجنائي ان بيني فرايزر متورط فى مشاجرة فى شارع موور؟
    Bu adamın karıştığı para toparlama işinde kanıtlarım var, tamam mı? Open Subtitles لدىّ المزيد من الادلة عن البيئة المالية التى تورط بها هذا الرجل
    Jack bu olaya karıştığı için üzgünüm ama diğer çocuklar da yanlış davranmış. Open Subtitles اسمعي انا اسفة ان جاك تورط بذالك ولكن أولئك الفتيه يتخذون قرارت سيئة ايضا
    - Oh, iyi kötü fikrim var. Dinle, Del'in karıştığı işle hiçbir ilgin yoktu, değil mi Betty? Open Subtitles إسمعي ، لم تكن لك علاقة ، فيما كان ديل متورطاً فيه أليس كذلك بيتي ؟
    Burada eskiden karıştığı bir borç skandalı var. Open Subtitles ها هي فضيحة القرض القديم التي كان متورط فيها
    Olaya polis de karıştığı için hassas bir dava. Open Subtitles ان كنت تقصد أن أحد من الشـرطة متورط القضية تصبح حسـاسـة للغاية
    Buradaki kan da saldırıya karıştığı anlamına geliyor. Bu şampanya kadehi de aynı şekilde. Open Subtitles الدم هنا يقول بأنه متورط في الهجوم نفس الشئ ينطبق على زجاج الشمبانيا المكسور هنا
    Bu kadar çabuk bir bildiri müdürün bu işe karıştığı anlamına geliyor. Open Subtitles الحكم بهذه السرعة يعني أن المفوض متورط في الأمر.
    Memurların da karıştığı 915-H çatışması sizde mi? Open Subtitles عندك -915 اتش الضابط متورط بإطلاق نار في الطريق؟
    Bu onun suça karıştığı anlamına gelmez. Open Subtitles هذا لا يعني أنه متورط بفعل جنائي
    Aileden birinin karıştığı davalarda tarafsız bir ajanın görüşmeyi yapmasını isteriz. Open Subtitles في حالات تورط أحد من العائلة نرغب بوجود عميل غير متحيز ليجري المقابلة
    Bir polisin karıştığı vurulma olayı sonrası standart uygulama prosedürü. Open Subtitles . إجراء اعتيادي بعد تورط الضابط بإطلاق نار
    Son yakalandığı davada, karıştığı bir kavgada kırık bir şişeyle bir çocuğun yüzünü güzelcene kesmiş. Open Subtitles آخر حالة قبض عليه فيها كان قد تورط في عراك.. كسر زجاجة على وجه فتى..
    Hayır o yüzden değil. Mike kavgaya karıştığı için beni geri çevirdiler. Open Subtitles هذا ليس السبب، لقد صدوني لأنه تورط في شجار
    Tek bildiğim onu görmeye gittim ama kavgaya karıştığı için girmeme izin vermediler. Open Subtitles ما علمته عندما ذهبت لزيارته أنه تورط في شجار وأنهم لن يدخلوني
    İçine karıştığı bir vurulma olayı varmış. Open Subtitles أتعني إطلاق النار الذي تورط فيه؟
    Efendim, adamlarım eski başkanın karıştığı herhangi bir hainlik girişimi olmadığını söylüyor. Open Subtitles سيدي رجالي لم يتمكنوا من كشف اي خيانة يمكن للرئيس السابق ربما يكون متورطاً بها
    Del'in hangi işlere karıştığı hakkında hiçbir fikrim yok. Open Subtitles ليس لدي فكرة عن ماكان ديل متورطاً به
    karıştığı dedikodulardan bahsetmeye bile gerek yok. Open Subtitles دون ذكر الإشاعات عمّا كان متورطاً فيه.
    Ben kişisel özelliklerinden çok karıştığı olaylardan rahatsızlık duyuyorum. Open Subtitles أنا قلق قليلا حول خواصه اكثر من بعض الأشياء المزعجة المتورط بها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more