Bunu sevmediğini biliyorum ama onları takmaya karar veren sendin. | Open Subtitles | حبيبي، أعرف أنّ لا تحبها، لكنك من قرر أن ترتديها |
Yoldan sapmaya karar veren kişi ben değilim, tamam mı? | Open Subtitles | لست أنا من قرر أن ننطلق على الطريق.. حسناً؟ |
Bizim birlikte olmamıza karar veren oydu Pooja. | Open Subtitles | انه هو من قرر َ نحن يَجِبُ أَنْ نَكُونَ سوية بوجا |
Ve aslında yemeklerin safhalar halinde servis edilmesi gerektiğine karar veren kişi de oymuş,.. | Open Subtitles | وهو في الحقيقة الذي قرر أن أطباق الطعام يجب أن تقدم على مراحل |
Sandviçinde ne olacağına karar veren birini karşına almak mı istiyorsun? | Open Subtitles | أتريد حقاً أن تعبث مع الرجل الذي يقرر ما يذهب بصندويشتك ؟ |
O duvarların ardında herkesin kaderine karar veren bir gardiyan vardı. | Open Subtitles | خلف هذه الجدران هناك حارس واحد الذي يقرر كل مصير واحد |
Yaralanma grup üyeliğine gıpta etseydim karar veren kişinin o olacağına emindim. | Open Subtitles | كنت أعرف أنه سيكون من يقرر إذا كنت سأحصل على منحة دراسة الصدمة |
Bu şehirde neyin komik olduğuna karar veren kim? | Open Subtitles | من يُقرّر ما المُضحك في هذه المدينة؟ |
AMA YAŞAMAK İÇİN BİR AMACI OLMADIĞINA karar veren BİRİNİ VAZGEÇİRMEK ÇOK ZOR. | Open Subtitles | من الصعب اقناع رجل قرر أن ليس لديه ما يحيا من أجله |
Her amigo olmaya karar veren kişi başta acınası ve dağılmış bir hâlde miydi? | Open Subtitles | أخبرينى هل كل شخص قرر أن يكون مُشجعاً بدأ حياته بتعاسة و أخفاق؟ |
Evde kalıp Amy'ye bakmak için avukatlık bürosundan ayrılmaya karar veren bendim. | Open Subtitles | انا من اختار هذا انا من قرر ترك مجال المحاماة |
Onaylanmamış bir deneyi yapmaya karar veren sendin Tetkik Kurulu'nun ve imzaladığın anlaşmanın doğrudan ihlali. | Open Subtitles | أنت من قرر القيام بتجربة غير مصرح بها في انتهاك مباشر لمجلس المراجعة واتفاقية المنحة التي وقعتها |
Vurulduktan sonra seni bırakıp hırsızlığa devam etmeye karar veren bir adamla evlisin diye mi? | Open Subtitles | لأنكِ متزوجة من الشخص الذي قرر القيام بالسرقة بعد اطلاق النار عليكِ؟ |
H1N1 ile, uçağa binmeye karar veren bir adam söz konusu tek bir uçuşla aslında hastalığı 17 başka kişiye bulaştırdı. | TED | H1N1, كان هناك ذاك الرجل الذي قرر الذهاب على متن الطائرة وفي رحلة واحدة نشر المرض الى 17 شخص |
Haber ne zaman yayınlanır karar veren kişi sen misin? | Open Subtitles | أنت من يقرر ما إذا كانت ومتى ستذاع القصة؟ |
...neyin önemsiz olduğuna karar veren kısmını etkileyebilir. | Open Subtitles | شأنه أن يؤثر على جزء من الدماغ الذي يقرر ما هو مقبول وما هو ليس إنقاذ قيمتها. |
Ne zaman, nerede olacağına ve nasıl biteceğine karar veren kişi. | Open Subtitles | ذلك الرجل الذي يقرر متى وأين سيحدث، وكيف سيسوء الامر |
Kararı vermek senin ne haddine? Buna karar veren ben değilim. | Open Subtitles | -ولِمَ أنتَ من يُقرّر ذلك؟ |
Bizimle birlikte yaşamaya karar veren yabancılara sesleniyoruz. | Open Subtitles | و نقول للغرباء الذين يقررون العيش في بلادنا. |