"karavanda" - Translation from Turkish to Arabic

    • مقطورة
        
    • المقطورة
        
    • في الشاحنة
        
    • في شاحنتك
        
    • كرفان
        
    • عربة متنقلة
        
    • متنقل
        
    • بمقطورته
        
    • الكارافان
        
    • المقطورات
        
    • مقطورتي
        
    • ار فى
        
    Hey, annem karavanda yaşıyor. Giy şunları. Hayatını kurtardım. Open Subtitles مهلاً, أمي تعيش في مقطورة, الآن . ضع هذه عليك, أنا أنقذت حياتك للتو
    Belki de önümüzdeki yıl bahçesinde küçük seramik eşeklerle bir karavanda yaşar. Open Subtitles في مثل هذا الوقت من السنة القادمة ستكون داخل مقطورة مع حمار خزفي في الباحة الأمامية
    Noel'i es geçtin, bir karavanda yaşıyorsun ve boşanıyorsun. Open Subtitles , لقد غبت عن عيد الشكر و عيد الميلاد المجيد , أنت تعيش في مقطورة و تطلقت
    Rengi de güzel değil. karavanda kullanıyordu. Sonra buraya getirdi. Open Subtitles لقد كان يحتفظ بها في المقطورة و جلبها إلى هُنا
    Gob bu arada diğer karavanda Kitty'i oyalamaya çalışıyordu. Open Subtitles وفي نفس الوقت , جوب ماطل ليبقي كيتي في المقطورة الأخرى
    Hamile kalıp, hamile kızların olduğu sınıfa atılan, karavanda yaşayan fakir kızdım. Open Subtitles كنت تلك الفتاة ذات الملابس الرخيصة التي تقيم في مقطورة و التي حملت و تم وضعها في فصل الحوامل
    Evet öyle, ama hikayeyi takip ettim ve 25 yıl önce kızın ailesi bir karavanda yaşıyorken, şimdi Arlington'un en büyük toprak sahiplerinden biri olmuş. Open Subtitles أجل، لقد فعل ذلك، ولكنّي أجريت بحثاً ,وفي الــ 25 عاماً المنصرمة إنتقلت عائلة الفتاة من العيش في مقطورة متنقلة
    Genelde bir karavanda bira ve striptizciler vardır ve striptizciler taciz edilir. Open Subtitles عادة عندما تكون هناك جعة وراقصات تعرٍ في مقطورة نقلب الراقصات
    Hayır, yalan söylediğini kanıtlamak için karavanda uyumam gerekse bile bu fedakarlığı yapmaya hazırım. Open Subtitles إن كان لزاما علي أن أنام في مقطورة لأثبت كذبك,000 فأنا إذا لدي إستعداد لعمل تلك التضحية0
    karavanda çay. Sonunda en dibe battım. Open Subtitles إحتساء الشاي في مقطورة أصبت في مقتل بنهاية الأمر
    Tam da daha kötüsü olamaz diye düşünürken geceyi bir karavanda geçirmek zorunda kaldım. Open Subtitles وفقد حينما أعتقد أن الأمور لن تزود سوءا فعلي حينها إذا أن اقضي الليلة في مقطورة
    Yine burada, bu berbat karavanda ailemle tıkılıp kaldım. Open Subtitles أنا عالقة الى هنا مع والدي في هذا مقطورة الرهيبة.
    Gob bu arada diğer karavanda Kitty'i oyalamaya çalışıyordu. Open Subtitles وفي نفس الوقت , جوب ماطل ليبقي كيتي في المقطورة الأخرى
    Bu taraftaki üçücü karavanda, makyaj masamın üstünde. Open Subtitles المقطورة الثالثة على هذا الجانب في حقيبتي.
    Eminim ki, karavanda pek kitap yoktu. Open Subtitles ليس هناك الكثير من الكتب في المقطورة ,صحيح ؟
    karavanda yatmak istiyorlarsa bırak yatsınlar. Open Subtitles اذا كانوا يريدون ان يناموا فى المقطورة, دعهم ينامون فى المقطورة.
    karavanda yatmak istiyorlarsa bırak yatsınlar. Open Subtitles اذا كانوا يريدون ان يناموا فى المقطورة, دعهم ينامون فى المقطورة.
    karavanda sakladığı paranın o kadar olduğunu düşünüyorduk, ama... Open Subtitles هذا ما كنا نظن أنه حصل عليه في المقطورة, ولكن
    İstediğiniz zaman yanımıza gelebilirsiniz. karavanda epey yerimiz var. - Hayır. Open Subtitles يااعزائي نرحب بمجيئكم توجد مساحة واسعة في الشاحنة لا لا
    karavanda yaşamaya devam edemezsin. Bu tehlikeli. Open Subtitles لا يمكنك الاستمرار في الإقامة في شاحنتك هذا أمر خطير
    Anne, niye diğer aileler gibi karavanda kamp yapmıyoruz? Open Subtitles ماما لماذا لا يمكننا أن نخيم في سيارة كرفان مثل العائلات الأخرى
    Adam karavanda yaşıyor.* O şey için bu sabah arama emri çıkarttım. Open Subtitles الرجل يعيش في عربة متنقلة. ولقد ابلغت نقاط المراقبه عن ذلك هذا الصباح.
    O ve sevgilisiyle aynı karavanda yaşıyorum ve annem her akşam sızdığında odama gelip bana tecavüz ediyor. Open Subtitles أعيش معها وصديقها في منزل متنقل ، ودائما ما يأتي صديقها لاغتصابي
    Ama ölüm zamanında seni o karavanda gören bir şahidim var. Open Subtitles لكن لديّ شاهدة تُعيّنك بمقطورته في وقت وفاته.
    Akşam iş dönüşü, karavanda çalışmaya başlayacaktım, boktan bir durum. Open Subtitles كنت أنوي البدء في الكارافان حين عودتي من العمل.
    - karavanda çok fazla zaman geçirmiyorsunuz degil mi? Open Subtitles أنت لا تقضين الكثير من الوقت في المقطورات أليس كذلك؟
    Benim karavanda da bunun aynısından var. Open Subtitles هذا نفس نوع جهاز الرذاذ الذي أعلقه علي باب مقطورتي
    karavanda uyandı. Open Subtitles نام فى ال "ار فى".

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more