"kasiyer" - Translation from Turkish to Arabic

    • المحاسب
        
    • صراف
        
    • محاسب
        
    • المحاسبة
        
    • المحاسبه
        
    • الصراف
        
    • أمين الصندوق
        
    • أمين صندوق
        
    • الصندايق
        
    • صاحب المحل
        
    Bir sey soracagm. Su kasiyer sana tuhaf geliyor mu? Open Subtitles دعني أسالك، هل يبدو لك ذلك المحاسب غريبًا؟
    Eğer işlerini bu yıl 200 milyarlık büyütebilirse ki yapabilir, 53,000 kasiyer ve tezgahtar kaybedeceğiz. TED فإذا قاموا بتنمية أعمالهم بمقدار 20 مليار دولار هذا العام، سنخسر 53 ألف صراف وموظف.
    Üç eleman var; bir kasiyer, iki tamirci. Open Subtitles ثلاثة موظفين، محاسب ومكانيكيّان
    kasiyer kadının verebilmek için kilitli dolabı açtıklarından hem de. Open Subtitles واحد من الفاخرات المحاسبة اضطرت لفتح الخزانة بالمفتاح للحصول عليها
    Ciddiyim, o kasiyer benim paramla at sürüyor. Open Subtitles أُُأكد لك أن تلك المحاسبه ركبت أحصنه على حسابي
    Bu durumda onu kasiyer yeri ile yüksek oyuncuların bulunduğu odanın civarında bulabilirsiniz. Open Subtitles في هذه الحالة هو موجود في مكان ما بين الصراف وبين طاولات الرهان
    kasiyer, tezgahın altındaki silahını kılıfından çıkardı. Open Subtitles سحب أمين الصندوق المسدس من محفظته كان تحتَ العداد
    Ve 40 yaşındaki kasiyer Sandra Cunningham, Open Subtitles و ساندرا كاننينغهام أمين صندوق عمرها 40 عاما
    Tabi ki, şu merdivenlerden aşağı in, sola dön, kasiyer 5. bölümde. Open Subtitles بالطبع، فقط أذهب إلى أسفل تلك السلالم، أنعطف يساراً وستجد المحاسب في النافذة رقم 5.
    Restorandaki kasiyer size ulaşmam için buraya yönlendirdi. Open Subtitles اخبرني المحاسب في المطعم ان هذا افضل طريق للوصول إليكم
    - O bir, şey... 27. eyalet yolundaki benzin istasyonunda kasiyer. Open Subtitles إنّه المحاسب "في محطة الوقود على الطريق "27
    Yukarıdan aşağıya; müdür, bölüm müdürü, baş kasiyer, kasiyer, depocu temizlikçi, gece temizlikçisi ve son olarak: Open Subtitles انا دائما بالقمه مدير, مدير قسم, رئيس صرافين صراف الحجز, موظف نظافه ,واخيراً فتى التوصيلات
    Başka bir kasiyer daha çağırabilir misiniz? Open Subtitles هل من الممكن أن احصل على صراف عند الحسابات؟
    Müşterisinin ehliyetini isteyen her kasiyer organ bağışçısı olduğunu görür. Open Subtitles أَعْني، أيّ صراف الذي سَألَ a زبون لرخصةِ سائقِهم سَيَعْرفُ ذلك هم متبرعَ عضو.
    O şu an restoranda basit bir kasiyer sadece. Open Subtitles اعني، إنه مجرد محاسب في مطعم الآن
    Bu kasiyer bi harika dostum! . Open Subtitles هذا محاسب رائع للغاية
    O bir kasiyer. Open Subtitles إنه محاسب صندوق
    Çünkü aynı kadın, kasiyer kadın rüyamdaydı ve aynı şeyi yapıyordu. Open Subtitles لأنه نفس المرأة، المحاسبة كانت في الحلم تفعل نفس الشيء
    kasiyer japondu. İyi olduğunu söyledi. Open Subtitles المحاسبة كانت يابانية ، لقد أخبرتني أنها مضحكة
    Ama bu kasiyer de acayip bir stajyermiş. Open Subtitles لكنّه على ما يبدو أن هذه المحاسبه ما زالت متدرب لعينه
    Bu durumda onu kasiyer yeri ile yüksek oyuncuların bulunduğu odanın civarında bulabilirsiniz. Open Subtitles في هذه الحالة هو موجود في مكان ما بين الصراف وبين طاولات الرهان
    Bağırıyordun. kasiyer bile senin yanıldığını söyledi. Open Subtitles لقد كنتِ تصرخين، حتى أمين الصندوق قال بأنكِ مخطئة !
    Steve'den, büfedeki kasiyer. Open Subtitles من (ستيف)، أمين صندوق المقصف
    Kasa iki'ye müsait bir kasiyer lütfen. Open Subtitles "ليتوجه أحد أمناء الصندايق للصندوق رقم 2."
    kasiyer kabul etmemiş ya da silaha mı uzanmış? Open Subtitles رفض صاحب المحل او اشهاره السلاح ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more