"kastettiği" - Translation from Turkish to Arabic

    • يقصده
        
    • يقصدة
        
    • ما قصده
        
    Kurumlar derken kastettiği şey sadece resmi kurallardı; bir anayasa gibi ve rüşvet gibi resmi olmayan kısıtlar. TED و ما كان يقصده بالمؤسسات هو في الحقيقة مجرد قواعد رسمية مثل الدستور، و قيود غير رسمية، مثل الرشوة.
    Hayır, sanatçının kastettiği buydu. Open Subtitles كلا , سيدتي , هذا ما كان يقصده الفنان الذي رسمها
    Neyi kastettiği hakkında hiç fikrim yoktu. Open Subtitles لم أكن ادرك ان هذا ما كان يقصده
    Ackerman'ın basınla işbirliğinden kastettiği bu mu? Open Subtitles إذن,هل هذا ما كان يقصدة أكرمان بالتعاون مع الصحافة؟
    Albay O'Neill'ın kastettiği, biz bu işleri daha farklı yaparız. Open Subtitles ما يقصدة العقيد أونيل أننا نفعل الأشياء بشكل مختلف
    Harry, eğer senden bunu birilerine götürmeni istediyse, ...kastettiği şeyin bu olduğunu hiç sanmıyorum. Open Subtitles (هاري) لو طلبك أن تبعثه، لا أظن بأن هذا ما قصده.
    kastettiği o değildi. Open Subtitles هذا ليس ما قصده
    Çok garip dediğinde Dr. Cottle'ın kastettiği de buydu. Open Subtitles ليس له فصيلة دم ذلك ما كان الدكتور (كوتل) يقصده عندما قال أن ذلك كان شيئاً غريباً
    Shakspeare'in kastettiği bu değil. Open Subtitles ذلك ماكان يقصده شكسبير
    Çünkü Shakspeare'in kastettiği bu değil. Devam etmek istiyorum. Open Subtitles بسبب ذلك ما كان يقصده شكسبير
    - Charles'ın kastettiği bu değildi. Open Subtitles -ليس هذا ما قصده (تشارلز ) -حقاً؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more