"kavramını" - Translation from Turkish to Arabic

    • مفهوم
        
    • المفهوم
        
    • الآحساس بالوقت
        
    Belki de tüm bu "kendini savunma" kavramını yeniden düşünmemiz gerekiyor. Open Subtitles ربّما نحن يجب أن نعيد التفكير بهم مفهوم الدفاع عن النّفس.
    Herkes deney kavramını çok iyi anladığını zanneder. TED والجميع يعتقد أنه يعلم جيداً مفهوم التجربة.
    İşte yaptığımız şey de bu. Her biri matematiğin belirli bir kavramını açıklayan sayısız mobil uygulama geliştirdik. TED هذا ما نقوم به. أساسا، قمنا بتطوير العديد من تطبيقات الجوال، كل واحد منها يشرح مفهوم معين في الرياضيات.
    Bu konferansta bunu birkaç kez duydum, bu şefkat kavramını. TED وقد سمعت بذلك عدة مرات في هذا المؤتمر، هذا المفهوم الذي يتعلق بالاهتمام.
    Sonra da rezonansla (titreşim) enerji aktarımı kavramını ortaya atıyor. TED وهو فعلاً جاء بهذا المفهوم لإعادة تعريف نقل الطاقة
    Saatlerce kumarhanede çalışmak, zaman kavramını yitirmene neden oluyor. Open Subtitles العمل لساعات طويلة في الكازينو يجعلك " " تفقد الآحساس بالوقت
    Sürekli savaş eşiğinde olan bir millete koşu kavramını nasıl açıklarsınız? TED كيف يمكنك أن تقدِّم مفهوم الجري لأمة هي دائماً على حافة الحرب؟
    İnsanlar olarak iğrenme kavramını ahlaka dayandıracak biçimde genişlettik. TED نحن كبشر، قمنا بتوسيع مفهوم الاشمئزاز ليشمل المبادئ الأخلاقية.
    Geriye dönmek ve negatif emisyon kavramını gündeme getirmek istiyorum. TED أرغبُ في العودة إلى الوراء، وأرغبُ في طرح مفهوم الانبعاثات السلبيّة مرة أخرى.
    Ben de bir anlatıcı olarak kurguda bu seçim kavramını yeniden yaratma konusunda her zaman çok ilgiliydim. TED كمؤلف قصصي، كُنت دائمًا مفتونًا بفكرة تطبيق مفهوم الاختيار في الخيال العلمي.
    Ve böylece Bateson simetri bozumu kavramını keşfetti. Şöyle ki; ne zaman bir sistem içinde bir bilgi kaybına uğrasanız, simetriye geri dönüyordunuz. TED واخترع بيتسون مفهوم كسر التناظر, وهو أن أينما فقدت معلومات في نظام ما، تعود مرة أخرى إلى التناظر.
    Kaçmak kavramını bile anlamamıştım ama geceleri Çin'den gelen ışıkları görebiliyordum ve ışığın olduğu yere gidersem bir kâse pirinç bulabilir miyim diye merak ettim. TED لم أكن أدري حتى مفهوم الفرار، لكن كان يمكنني رؤية الأضواء من الصين ليلاً، وتساءلتُ لو أني ذهبتُ لتلك الأنوار، ربما أعثر على طبق أرز.
    Psikopat olduğum için değil, merhamet kavramını hiç öğrenmediğim için. TED ولا يعزى ذلك إلى أنني مريضة نفسية، ولكن لأنني لم أتلقَ أبداً مفهوم التراحم.
    ! Ona $3 milyon para miras kaldı, ve o para kavramını bilmiyor? Open Subtitles ورث لتوه 3 ملايين دولار ولا يفهم مفهوم المال؟
    Ona 3 milyon dolar kaldı ve para kavramını anlayamıyor mu? Open Subtitles ورث لتوه 3 ملايين دولار ولا يفهم مفهوم المال؟
    Her zaman için, Nikola Tesla'nın bir tür hayranı olmuşumdur, ve kendisinin, 1930'lı yıllarda bir 'Yüklü parçacık ışın silahı' kavramını geliştirmiş olduğu kesin. Open Subtitles كنت دوما معجبا بتيسلا وبلا شك كان لديه مفهوم.. عن سلاح اشعاعي في 1930
    Bir saniye. "Diş perisi" kavramını anlıyor musunuz? Open Subtitles انتظر ثانيةً . هل تفهم مفهوم جنّيّ الأسنان ؟
    Bu adam gizli duygular ve bastırılmış arzular üzerindeki meşhur çalışmasıyla olağanüstü bilinçdışı akıl kavramını geliştirdi. Open Subtitles الرجل الشهير بدراسة المشاعر الخفية و الدوافع المكبوتة كي يصيغ المفهوم غير العادي للعقل الباطن
    İbrahim'in geleneksel kavramlarını ve günümüz Hıristiyan Tanrı kavramını çürütüyor. Open Subtitles الأفكار التقليدية لإبراهيم و المفهوم المعاصر للرب في المسيحية
    Saatlerce kumarhanede çalışmak, zaman kavramını yitirmene neden oluyor. Open Subtitles العمل لساعات طويلة في الكازينو يجعلك " " تفقد الآحساس بالوقت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more