"kayınbiraderim" - Translation from Turkish to Arabic

    • نسيبي
        
    • صهري
        
    • زوج أختي
        
    • شقيق زوجتي
        
    • اخو زوجتي
        
    • شقيق زوجي
        
    • النسيب
        
    • أخ زوجتي
        
    • أخو زوجتي
        
    • نسيبى
        
    • أخو زوجي
        
    Kayınbiraderim Hamamatsu'da bir turşu dükkanı işletiyor. Open Subtitles حسنا، نسيبي يدير محلا لبيع المخلل في هاماماتسو
    Kayınbiraderim meclis üyesi, komutan da arkadaşım. Open Subtitles نسيبي كاوينسليمان، وأَنا الصديق الشخصي لقائدِكَ.
    Her halükarda, bir noktada Kayınbiraderim Leonard seri katillerle ilgili bir kitap yazmaya karar verdi. TED على كل حال، قرر صهري ليونارد، أن يكتب كتابًا عن قاتل متسلسل.
    Kayınbiraderim bu katille görüşmeye gitti ve buluştuklarında bu adamın tamamen korku saldığını farketti. TED فذهب صهري لعقد مقابلة هذا القاتل وأدرك عند لقائه أن هذا الرجل مخيف إلى حد كبير
    ben de "Ne oldu?" diye düşünmeye başladım sonra Kayınbiraderim geldi. Open Subtitles ظللت أنتظر وأنتظر دون أن يأتي طوال الليل ولا النهار التالي وانشغل فكري، ماذا حدث؟ بعدها جاء زوج أختي قائلًا:
    Birden aklıma geldi, Reggie, benim Kayınbiraderim son görüşmemizde hiç kimsenin bilmediği müthiş bir şey bildiğini söyledi. Open Subtitles كنت أفكر لو أن ريجي - شقيق زوجتي.. قد عثر على معلومة مثل هذه المعلومة
    Lütfen sadece işine konsantre ol, Kayınbiraderim. Open Subtitles ارجوك ركز على عمل, يا اخو زوجتي.
    Benim de 4 tane var kuzenim, Kayınbiraderim ve onun iki oğlu. Open Subtitles هؤلاء هم أبنائي الأربعة هذا ابن عمي، وهذا نسيبي وفتياه
    Yapamam bunu dostum, o hâlâ benim Kayınbiraderim. Open Subtitles لا يمكنني فعل هذا، يا رجل، إنه لا يزال نسيبي.
    İşte en sevdiğim Kayınbiraderim Martin. Open Subtitles وهنا هو، نسيبي المفضّل، مارتي.
    Yani Kayınbiraderim de geldi. Open Subtitles و هذا يعني أن نسيبي هنا في المدينة
    Ben de daha önce gitmedim, bu yüzden hiç bilmiyorum Kayınbiraderim. Open Subtitles لم اكن هناك, لذا لا اعرف, نسيبي.
    Bu noktada, Kayınbiraderim cevabını öğrenebilmeyi çok istediği soruyu sorabilecek cesareti toparladı. "Bunu nasıl yapabildin?" TED في لحظة من اللحظات، استجمع صهري شجاعته ليسأله سؤال يود حقًا أن يعرف إجابته. وهو : كيف استطعت فعل ذلك؟
    Ama ne de olsa Kayınbiraderim. Onu tekrar işe almayı düşünürseniz... bunu şahsıma yapılmış bir lütuf olarak kabul ederim. Open Subtitles لكنة صهري ,و سأعتبرة معروفاً شخصياً إذا أعدت النظر في إعادتة لعملة
    Aman Tanrım! Müstakbel Kayınbiraderim şeytani bir dâhi! Open Subtitles يا إلهي ، صهري المستقبلي هو ذكي بشكل شيطاني
    Bu sözü o benim Kayınbiraderim olmadan önce vermiştim.. Open Subtitles قطعتُ له هذا الوعد ,قبل أن يصبح زوج أختي
    O, çocuklarla olan Kayınbiraderim Bryan'dır. Open Subtitles ،"كان ذلك زوج أختي "برايان "وابنه "ألكساندر
    Kayınbiraderim de fotoğrafa bayağı takmış durumda. Open Subtitles شقيق زوجتي الأصغر كان مصور أيضاَ
    Kayınbiraderim, bunu yaranın üzerine sürmem gerekiyor. Open Subtitles اخو زوجتي, احتاج ان الصق هذا عليك.
    Kayınbiraderim New York'un taşrasındaki Binghamton Üniversitesi'nde profesör. Open Subtitles شقيق زوجي أستاذ كيمياء في جامعة "بينجامتون في شمال "نيويورك
    Kayınbiraderim damat oluyor ve başına sarık takıyor. Open Subtitles {\cH92FBFD\3cHFF0000} " النسيب يصبح عريساً ويرتدى عمامة على رأسه " {\cH92FBFD\3cHFF0000} " زوجة أخاه تقدم له بركاتها"
    Karımın arkadaşları. Küçük olan Kayınbiraderim. Open Subtitles أصدقاء زوجتي الرجل الذي في نصف هو أخ زوجتي
    ...Kayınbiraderim Frank Raffo, baş berberdi. Open Subtitles ليحصلوا على الجلد المدبوغ وقطع الذهب. كان فرانك رافو، أخو زوجتي هو الحلاق الرئيس.
    Kayınbiraderim büyücü. Bana bunu yapmayı o öğretti. Open Subtitles نسيبى ساحر و هو أرانى كيف أفعلها
    Kayınbiraderim 5'li bölge arasında en iyi çene cerrahlarından biridir. Open Subtitles أخو زوجي واحدٌ من أفضل الجراحين في منطقة الدولة الخماسية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more