Girmenin bir diğer yolu da 30 metrelik kayalıklara tırmanmak. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة الأخرى ستكون تسلق سطح من الصخور لـ100 قدم |
Ya hayırlı bir evlat ol ya da kayalıklara çakıl. | Open Subtitles | كن ابناً باراً أو غطس في الصخور التي في الأسفل |
Hala sert kayalıklara ulaşmamız gerek. Bir yolu olmalı. | Open Subtitles | مازال علينا الوصول إلى الصخور الصلبة ويجب أن تكون الصخور طريقا ً |
Sizin "güzellerin" her gün kayalıklara tırmanıp inmekten hoşlanacağından şüpheliyim. | Open Subtitles | انا اشك بأن جميلتيك ستقدران القفز من على الجرف كل يوم |
Saidi, herkese söyle, biz ateş ederken kayalıklara koşsunlar. | Open Subtitles | سعيدي، يعبر الكلمة التي عندما نطلق، يركض كل شخص للصخور. |
Ev baştan aşağı camdan ve sarp kayalıklara inşa edilmiş. | Open Subtitles | المنزل كله زجاج ، وانه على صخور ضخمة. |
Hey, Thelma, Louise, kayalıklara doğru sürmeyeceksiniz, duydunuz mu? | Open Subtitles | لويز .. من الان لن تقودا على منحدرات .. اسمعتما ؟ |
Gemi yavaşça bu kayalıklara doğru itiliyor. Sonra da onlara çarpıyor. | Open Subtitles | وببطئ دُفعت نحو هذه الصخور في آخر مرة ضربتهم |
Bilinen tek konteynır da kayalıklara vurup parçalanmış. | Open Subtitles | والسبيل الوحيد لأجادها تكسير هذي الصخور البحريه |
Ateş dediğimde, tüm kurşunlarını o kayalıklara saydırmanı istiyorum. | Open Subtitles | حين أعطي الإشارة، لترشقوا تلك الصخور بنيرانكم. |
Ufak bir hata ile 300 metreden aşağıdaki sivri kayalıklara düşersin, ...kafan da bir balkabağı gibi dağılır. | Open Subtitles | انزلاقة واحدة وسوف تسقط 1000 قدم إلى الصخور المتهاوية في الأسفل لتحطم جمجمتك في يقطينة |
O kayalıklara daha önce çıkmıştım. Onu resmen ölüme gönderiyorsun. | Open Subtitles | أنا مَن يجب أنّ يكون على تلك الصخور أنت أرسلته للموت |
Kayıp. 20 metrelik yardan kayalıklara düştü. Kayıp. | Open Subtitles | سقطت بين الصخور من أعلى جرف طوله 20 متراً. |
Orada felaket bir akıntı var. kayalıklara çarpmamak mucize olur. | Open Subtitles | ثمّة تيّار مائيّ شديد هناك، نحتاج لمعجزة لإبعادها عن سلاسل الصخور. |
Tamam, alabildiğiniz tüm teçhizatı alıp, şuradaki kayalıklara saklanın. | Open Subtitles | حسناً , لتأخذوا أي آلة تستطيعون حملها و اختبئوا بين الصخور |
Beyaz balinalar, bu bölgeye kayalıklara sürtünerek deri değiştirmeye gelirler. | Open Subtitles | هنا ، الحيتان تحك اجسامها في الصخور لتغيير جلدها |
Görünüşe göre falezlerden kayalıklara düşmüş ve oradan da mağaraya doğru sürüklenmiş. | Open Subtitles | يبدو انه سقط من الجرف وتم وسحب لكهف |
Kötü bir rüya yüzünden mi bu kayalıklara tırmanıyoruz? | Open Subtitles | نحن نتسلق هذا الجرف بسبب حلم سيئ؟ |
Kötü bir rüya yüzünden mi bu kayalıklara tırmanıyoruz? | Open Subtitles | نحن نتسلق هذا الجرف بسبب حلم سيئ؟ |
kayalıklara varalım. | Open Subtitles | فقط اتجهوا للصخور. |
Keskin yüksek kayalıklara tırmanışını izledim. | Open Subtitles | لقد شاهدتك تتسلقى صخور ضخمة عالية |
Hey, Thelma, Louise, kayalıklara doğru sürmeyeceksiniz, duydunuz mu? | Open Subtitles | لويز .. من الان لن تقودا على منحدرات .. اسمعتما ؟ |
Yani bizi o kayalıklara buz üzerinde mi çıkarmayı düşünüyorsun? | Open Subtitles | تريديننا أن نتسلق؟ نتسلق لقمة المنحدرات على الجليد؟ |
Fırtınaya yakalandık. Gemimiz kaza yaptı. kayalıklara vurmuş olmalı. | Open Subtitles | علقنا في عاصفة، فتحطّمت سفينتنا، لا بدّ أنّنا اصطدمنا بالحيد البحريّ |