"kaybediyordu" - Translation from Turkish to Arabic

• يفقد
• ينكشفُ
• كان يخسر

Öyle çok kan kaybediyordu ki, elimi yarasından kaldırınca daha çok kan kaybetmesinden korktum.
ديكسون كان ينزف كثيراً كنت خائفه اذا أزلت يدى من فوق جرحه, فانه سوف يفقد دم أكثر من اللازم.

Yani, bu yüzden neredeyse ruhsatını kaybediyordu. En az geride kalanlarımız kadar korkmuştu.
أعني ، أنه ربما يفقد تصريحه لمزاولة المهنة بسبب ذلك هو يخاف من الباقين منا

Seks harikaydı, ancak sürekli kelepçelerin anahtarlarını kaybediyordu.
المعاشرة كانت جيدة ولكنه ظل يفقد مفاتيح الأغلال دوماً

Çok kan kaybediyordu. Kanamayı durdurmaya çalıştık.
كان يفقد الكثير من الدم، حاولنا وقف النزيف

Tanığı kaybediyordu Johnnie de dikkat dağıtmak için ırkçıIık bombası attı.
شاهدهُ كان ينكشفُ امره، لذلك (جوني) قام بوضع أمر العنصرية ليلفت الإنتباه.

Gizli yaşamı olan yapımcı kimliğiyle çıkardığı film para kaybediyordu.
لأن الفيلم الذي أطلقته في حياتها السرية كمديرة تنفيذية لأستوديو أفلام كان يخسر أموالاً طائلة

Bütün sistem güç kaybediyordu ben bir şey yapmasam ikiniz de ölecektiniz.
،النظام بأكمله كان يفقد الطاقة وكلاكما كان على وشك الموت .لو لم أتصرّف

Bir dişinin radyo vericili tasma takıyor olmasına rağmen ekip köpekleri sürekli kaybediyordu.
رغم تطويق الأنثى لتتبّعها لا سلكيًا ظلّ الطاقم يفقد أثر الكلاب

Lord Carnarvon Mısır'a hayran kalmıştı ama o bile inancını kaybediyordu ve paranın kesileceğini söyleyerek tehdit etti.
وفي نفس الوقت كان الممول الرئيسي لهوارد كارتر بدأ هو أيضا يفقد إيمانه بأن التنقيب قد يسفرعن نتيجة وبدا على كلامه نبرات التهديد بقطع المعونة المالية

Jimmy göğüs ucunu bir beşik kazasında kaybediyordu.
جيمي كاد أن يفقد حلمته في السرير

Dengesini neredeyse kaybediyordu.
وكان من الممكن أن يفقد التحكم.

Ve kontrolü az kalsın kaybediyordu.
ويكاد يفقد السيطرة على سيارته.

Şirketini, itibarını, laboratuvarını, her şeyini kaybediyordu.
كان يفقد شركته، سمعته، مختبره، وكل شئ.

Babam evini kaybediyordu ve yardıma ihtiyacım vardı.
والدي كان يفقد منزله، وأنا من أنا... بحاجة الى مساعدة.

Adam karısını kaybediyordu.
حسناً , الرجل كان يفقد زوجته

O da sevdiği birini kaybediyordu.
كان أيضاً يفقد شخصاً أحبّه

Baban ellerini kullanma yetisini kaybediyordu.
-كان والدكِ يفقد القدرة على إستخدام يديه .

Hep giysilerini kaybediyordu.
دائما يفقد قطعا من الملابس

Oğlum neredeyse hayatını kaybediyordu.
كاد إبني يفقد حياته...