"keşfetme" - Translation from Turkish to Arabic

    • اكتشاف
        
    • إكتشاف
        
    • لإكتشاف
        
    • استكشاف
        
    • لاكتشاف
        
    • لإستكشاف
        
    • الاستكشاف
        
    • الاكتشاف
        
    • والاستثمار
        
    Bilimde bu konuları keşfetme gerçekten de zevkli ve özendirici bir iş. TED و اكتشاف من مثل هذه الامور هو بالتأكيد نتيجة مرضية للعمل المضني في العلوم
    Temel olarak keşfedilecek yeni bir yer ve insanları hayvanlardan farklı kılan şey bu, keşfetme, merak etme güdüsü ve yeni bir şey öğrenme. TED بشكل أساسي، هو اكتشاف مكان آخر، وهذا ما يميّز الإنسان عن الحيوان، هو حس الاستكشاف وحس الدهشة، وتعلم شيء جديد.
    Bir sürü kuyrukluyıldız buldum ve şu anda 21.sini keşfetme işine dahil oldum. Open Subtitles وجدت الكثير من المذنّبات ساعدت فى إكتشاف 21 منهم لا شيء مثل الليل
    O herif karısının radyumu keşfetme ünvanını almasına izin verdi. Open Subtitles هو ذلك الرجل الذي سمح لزوجته بأن ينسب لها إكتشاف الراديوم
    Hepimiz kendimizi keşfetme cesaretini göstermeliyiz. Open Subtitles يجب أن يكون لدينا الشجاعة لإكتشاف أنفسنا
    Onun fiziksel dünyayı bütünüyle keşfetme arzusu, hayatını şekillendirecekti nihayetinde de radikal ve yeni felsefelere ilham olacaktı. TED رغبتها في استكشاف العالم المادي بالكامل ستقلب حياتها، وفي نهاية المطاف، استلهمت فلسفة جديدة مُناهضة.
    Öyle olabilir ama potansiyelini keşfetme imkanına sahip olması gerektiğini düşünüyorum. Open Subtitles ربما ذلك. لكني أعتقد أن ينبغي أن يأخذ فرصته لاكتشاف إمكانياته.
    Şimdiye-hazcılıktan kazanacağınız ise enerjidir, kendinizi, yeni yerleri, insanları, hisleri keşfetme enerjisi. TED ما نحصل عليه من القدرية الحالية هو الطاقة، الطاقة لإستكشاف نفسك، الأماكن، الناس، الملذات الحسية.
    Bunu yapabilmek icin, düşünmeniz gereken, bu ilaç keşfetme işini yavaşlatan şey nedir? TED ولكي تفعل ذلك، يجب عليك التفكير، أين هو عنق الزجاجة في اكتشاف هذا الدواء؟
    Entelektüel tarafını keşfetme yolculuğuna çıkmak için hazır mısın? Open Subtitles هل أنتِ مستعدة للذهاب في رحلة اكتشاف ذات فكرية؟
    İnsanlığın, gezegenimizin, güneş sisteminin kökenini... keşfetme ile ilgili bir mesele. Open Subtitles المسألة هي مسألة اكتشاف الأصل البشري و أصل كوكبنا و أصل نظامنا الشمسي
    Ve ayrıldıktan sonra sefil bir kendimi keşfetme yolculuğuna çıktım. Open Subtitles وبعد انفصالنا يا "ليمون" مررت برحلة مزرية من اكتشاف النفس
    O kitap içsel bir yolculuk, kendini keşfetme hakkındadır. Open Subtitles وهو عن إكتشاف الذات وهو عبارة عن رحلة داخلية
    Kendimi keşfetme yolumda bir öğretmeni incittim ve bu yazı bir basamak olarak sunulsa bile ona yaptığım şeyi telafi etmenin bir yolu olamaz. Open Subtitles معلم واثق تأذى بسبب طريقتي في إكتشاف الذات ومع ذلك, فتلك المقالة قد تعمل خطوة وهو من المستحيل أن يعوض عن مافعلته له
    Bak şimdi burada kendini keşfetme gezisinde. Open Subtitles و من يهتم ؟ حسناً الآن هو فى رحله لإكتشاف الذات
    Enterprise gemisinin yolcuları bunlar yeni tuhaf dünyaları keşfetme görevine devam ediyor.. Open Subtitles "هذه رحلات المركبة النجمية "انتربرايز إنها مهمة تستمر لإكتشاف عوالم جديدة غريبة
    Sanırım hoşuma giden bir şey keşfetme fikri. Open Subtitles أظن أنني أحب فقط فكرة استكشاف الأشياء
    Ama eğer ayakta durursam, o zaman da bedenimle uzayı keşfetme rahatlığı duyuyorum, ne dediğimi anlıyor musun? Open Subtitles ...ولو وقفت, ساعتها ...بأحس انى حر فى استكشاف الفضاء بجسمى, فاهم قصدى؟
    Kendimi keşfetme yolculuğuna çıktıktan sonra kasten birisiyle çıkmadım ve daha derinlemesine görebildim. Open Subtitles وبعدها ذهبت في رحلة لاكتشاف الذات ولم أواعد عالمياً وبدأت بالنظر إلى الداخل
    Bu ender sinyalleri keşfetme umudumuz hala var, ancak, eğer perspektifimizi genişletirsek. Open Subtitles قد يكون هناك أمل حتّى الآن لاكتشاف هذه الإشارات النادرة ، ومع ذلك, إذا وسّعنا منظورنا.
    Her daim, konumumun bana gri alanı keşfetme özgürlüğünü verdiğini düşünmüşümdür efendim. Open Subtitles شعرتُ دائماً أنَّ موقعي يُعطيني خط العرض لإستكشاف المناطق الرمادية تلك، سيدي...
    Ancak keşfetme arayışı beni, kısa sürede gezegenin en uzak köşelerine, bu keşfedilmemiş kıtanın yeni, potansiyel girişlerini bulmaya savurdu. TED ولكن السعي وراء الاستكشاف سرعان ما قادني إلى أبعد زاوية في الكوكب، باحثًا عن مداخل محتملة لهذه القارة الغير مكتشفة.
    15 sene önce ilk defa keşfetme ve faydalanmayı duyduğumda, Stanford Üniversitesi'nde misafir öğretim üyesi olarak çalışıyordum. TED سمعت لأول مرة عن الاكتشاف و الاستثمار منذ 15عام عندما عملت كباحث زائر في جامعة ستانفورد.
    keşfetme ve faydalanmayı tek başımıza dengeleyebilmenin hiçbirimiz için mümkün olmadığını düşünüyorum. TED لا اعتقد أنه ممكن لأي منا أن يكون قادر على الموازنة بين الاكتشاف والاستثمار بنفسه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more