Burası tüm bu son derece garip anahtar kelimelerin geri teptiği yer. | TED | هذا هو المكان التي تأتي فيه كل الكلمات الأساسية الغريبة للغاية لتستقر. |
kelimelerin ve iradenin gücünü, etrafımdakilerin ve kendimin önyargılarına meydan okumak için kullandım. | TED | استخدام قوة الكلمات والإرادة لتحدي مفاهيم هؤلاء من هم حولي ومفاهيمي أنا ايضاً |
Haberleri bazı kelimelerin bir araya gelmesini duymak için dinledim ama gelmediler. | Open Subtitles | راقبت الأخبار منتظرا أن أسمع مجموعة معينة من الكلمات, لكنها لم تأتي |
Diğer favori argo kelimelerin için de alternatif aramak istiyorsun herhalde? | Open Subtitles | وابحث عن البديل باللاتينية لكل كلماتك المفضلة |
Gerçek şu ki duydukları sohbetlerin sayısı çok sayıda duydukları kelimelerin aksine biraz daha fazla önem taşıyor. | TED | وفي الواقع، عدد المحادثات التي يستمعون إليها تؤثر أكثر بقليل من العدد الصافي للكلمات التي يستمعون إليها. |
Yüz ya da vücut dili, kelimelerin söylediğinden fazlasını anlatır. | Open Subtitles | لغة الوجه و الجسد تقول عنا أكثر مما تستطيعه الكلمات |
Şimdi orası, kelimelerin şekillendiği beynin sol tarafıyla iletişim kuramıyor. | Open Subtitles | لا يمكنه فحسب التواصل مع النصف الأيسر للمخالذي يكوّن الكلمات |
Kafasına balık kapanı geçiyor, söylediği kelimelerin onları koruyacağına inandığı gibi. | Open Subtitles | يرتدي مصيدة أسماك , يُعتَقد أنَّها لحماية الكلمات بينما يتمُّ نطقها |
Hatta Anthony Hopkins. Bayan Delsanto, kelimelerin yalancı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | على اي حال, آنسة ديل سانتو قالت ان الكلمات أكاذيب |
Bu kelimelerin ne anlama geldiği hakkında hiçbir fikrin yok değil mi? | Open Subtitles | لا فكرة لديك عن معنى أي من تلك الكلمات أليس كذلك ؟ |
Kısa bir süre içinde koruyucum tarafından söylenen kelimelerin çoğunu kavramaya başladım. | Open Subtitles | لدرجة أنه في وقت قصير بدأت أفهم معظم الكلمات التي قالها صديقي |
Gerçekten, bu kelimelerin hiçbirinin daha önceden ağzından çıktığını duymadım. | Open Subtitles | حرفيا لم اسمع اي من هذه الكلمات منك من قبل |
Ayrıca mesaj yazarken kelimelerin arasına boşluk koyma huyu da yoktur. | Open Subtitles | ،الهجاء صحيحٌ تمامًا .كما أنهُ لا يستخدم المسافة بين الكلمات عادةً |
Bu kelimelerin her biri sosyal çevremizdeki insanları etkileyecektir. | TED | كل كلمة بين تلك الكلمات تساعدنا على فرض أنفسنا على الاخرين في حياتنا الاجتماعية |
kelimelerin kalbimizi nasıl etkilediğini, kelimelerin hayatımızda ne kadar önemli bir yeri olduğunu anladım. | TED | كيف ان الكلمات تؤثر في قلوبنا كيف تلعب الكلمات دورا مهما في الحياة |
kelimelerin de , benim için, renkleri ve duyguları ve dokuları var. | TED | الكلمات أيضاً لديها ألوان ومشاعر ومجسمات |
Kullandığınız kelimelerin onu bilinçsizce konuşturmadığını nereden biliyorsunuz? | Open Subtitles | كيف تعرف إن كانت كلماتك لم تتكلم معه بشكل غير واع ؟ |
Sen hapisteyken senin kelimelerin, mesajın bizi buldu. | Open Subtitles | بينما كنت بالسجن، كلماتك ورسالتك وجدت طريقها إلينا. |
Senin kelimelerin. "Kazanan!" bölüm üç. | Open Subtitles | "إنها كلماتك من كتاب "الفائز الفصل الثالث |
Konuşmalar sürdü gitti, kelimelerin zihinsel haritaları vardı ve çok geçmeden anlaşıldı ki dahilikleri karşısında şaşırmaktansa ben ciddi şekilde saçmalıklara maruz kalıyordum. | TED | و لكن الحوارات استمرت, مع خرائط عقلية للكلمات, و عاجلاً أصبحت العملية بدل أن تكون مليئة بالإبداع, لقد أصابوني حقيقة بحيرة مليئة بالهراء. |
Odaklan ve dikkat kesil akışına kelimelerin. | Open Subtitles | إذ يمكن إصلاح ذلك تمامًا من خلال فرقعةٍ وحيدة عن طريق التركيز ومتابعة تدفّق كلماتي |
kelimelerin tenlere renk ve ses kattığını bilmiyor musun yoksa? | Open Subtitles | لا تَعْرفُ تلك الكلماتِ إحملْ الألوانَ والأصواتَ إلى اللحمِ؟ |
Katılımcıların diğer yarısına ise bu kaba kelimelerin olmadığı bir liste verildi. | TED | ونصف المشاركين حصلوا على قائمة كلمات بدون هذه الكلمات المثيرة للوقاحة. |
Dudaklarından kelimelerin dökülmesini sağlamaya çalışmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تُحاولا جعلهم يتحدّثون بطلاقة. |