| Kemik kaval kemiğine doğru zorlanmış ve diz kapağını geçerek kaval kemiği üzerine çıkmıştı. | Open Subtitles | بأندفاع العظم بالعظمة العليا من الرجل فلقت العظمة العليا مباشرة و أستمريت |
| Bu kemikteki çentiğe her ne sebep olduysa arka kaval kemiğine ait atardamarı kesmiş olmalı. | Open Subtitles | أيا كان ما سبب الشّق على العظم سيكون قد قطع الشريان الظنبوبي الخلفي |
| Şakak kemiğine aldığı darbe ile oluşan travma, üç kırılmış kaburga kemiği ve kırbaç izlerinden olabilecek türde birçok deri yırtığı. | Open Subtitles | تلقى صدمة شديدة على عظمة صدغه ولديه ثلاثة أضلع مكسورة وعدة جروح قطعية سطحية يبدو أنها نتجت عن آثار ضرب بالسوط. |
| Diz kemiğinden kaval kemiğine. | Open Subtitles | والركبة تتصل بعظم الساق |
| Bir başkasında, kafatası kemiğine gömülü bir diş ucu parçası bulunmuştur. | Open Subtitles | و في أحفورة أخرى، كان طرفُ السـِّن مطموراً في عظام الجمجمة |
| Supraspinöz çukur... ...sağ kol kemiğine bağlı durumda.. | Open Subtitles | الحفرة فوق الشوكة، الطرف العلوي لعظم العضد الأيمن. |
| Leğen kemiğine gömülü beyaz lekeler... | Open Subtitles | تلك البقع البيضاء التي كانت مُسجىً في عظم الحوض؟ |
| Keskin bir tahta parçası başka nasıl dil kemiğine değebilir ki? | Open Subtitles | بأي طريقة أخرى يتسنى ..لقطعة حادة من الخشب تتلامس مع العظم اللامي؟ |
| Leğen kemiğinin bu parçası ve çene kemiğine göre, 30'larının ortasında, beyaz bir erkek. | Open Subtitles | بالنظر لهذا العظم من الحوض سأقول أنهُ ذكر قوقازي في منتصف الثلاثينيات |
| Kurşun vastus lateralis'e girmiş, uyluk kemiğine bağlı olan kasa yani. | Open Subtitles | الرصاصة اخترقت بوحشية عضلة الفخذ بجانب العظم |
| Tendon çekicileri yaratıldı ve Jim'in tibia kemiğine iliştirilerek zıt etkili kaslara yeniden bağlandı. | TED | حيث صُنعت بَكرَات للوتر الجديد ووُصلت مع عظمة الساق لإعادة ربط العضلات المتضادة. |
| Köprücük kemiğine yawara, kaburgaya yawara kasıklara yawara. | Open Subtitles | يوارا عند اسفل الظهر. يوارا عندإستراحه الضلع. يوارا عند عظمة الفخذ. |
| Böylece Brogan, 13'ünü geçmiş her erkekten bir tavuk kemiğine kendi işaretlerini koymasını istedi. | Open Subtitles | لذلك قام بروغان بالبحث عن أي رجل عمره 13 سنة فأكثر ووضع اسم كل واحد منهم على عظمة دجاجة |
| Ayak kemiği bacak kemiğine bağlıdır. | Open Subtitles | عظام القدم تتصل بعظم الساق. |
| Bacak kemiğiyse diz kemiğine bağlıdır. | Open Subtitles | عظم الساق بتصل بعظم الركبة. |
| Fakat yakın zamanda, yerel fosil avcılarının bulduğu birkaç Spinosaurus kemiğine sahip bir kazı alanının izini bulabildik. | TED | أخيرًا، وفي وقت قريب جدًا، استطعنا تعقب موقع للحفر حيث وجد صياد أحفوري محلي عدة عظام للسبينوصور. |
| Kasık kemiğine bakın, kuşlardaki gibi geriye doğru kıvrık. | Open Subtitles | إنظروا إلى عظام العانة مقلوب نحو الأعلى كعظم الطير |
| Boyun kemiğine geldim lan! | Open Subtitles | حسنا دعني افكر لقد وصلنا لعظم الرقبة الآن |
| İnsan kalıntılarını teşhis edebiliyorsunuz küçük bir parmak kemiğine dayanarak ama yanınızdaki kişinin cinsiyetini tahmin edemiyor musunuz? | Open Subtitles | نسـألَـه. أنتم تستطيعون معرفة هوية البقايا البشرية بنــاءً على عظم الأصبع الصغيرة، |
| Göğüsten kasık kemiğine kadar boş yere kestik. | Open Subtitles | لقد فتحناه من الصدر للعظم الشعبي دون داع |
| Tutuştuğunda adamı kemiğine kadar yakar. | Open Subtitles | عندما أشعل النار , تلك الأبخرة أحرقت عظامه |
| Kurşunun, brakiyal ve karotis arterleri parçalayıp köprücük kemiğine saplanmış. | Open Subtitles | رصاصتك مزقت له الشريانين العضدي و السباتي وإستقرت بجانب الترقوة. |