"kemikle" - Translation from Turkish to Arabic

    • العظام
        
    • بعظمة
        
    • والعظام
        
    İlk adım geleneklere uygun cerrahi müdahaleleri yapmak ve neşter ya da bisturinin kemikle temas etmemesine çok dikkat etmektir. Open Subtitles أول خطوة باستخدام أدوات جراحية تقليدية مع الحذر ألا يتلامس المبضع أو المشرط مع العظام
    Uğraştığın diğer binlerce kemikle kinetik olarak karşılaştır. Open Subtitles المسيها قارنيها تلامسياً بآلاف العظام التي قمتِ بفصحها
    Yakında hepiniz arena kumlarını kan ve kemikle dolduracaksınız. Open Subtitles قريباً سوف تَكتبون على الرمال بالدماء و العظام لكل من تقدموا للمُواجهة.
    Sonra ayağında kırık bir kemikle yine yarışarak herkese ne kadar güçlü olduğunu gösterdi. Open Subtitles و تسابق بعظمة مكسورة في رجله إنه يُري للجميع طينته الحقيقية
    Ayrıca bir kemikle yabancı birini evine davet ediyorsun. Open Subtitles هذه الرسالة .. والعظام ثم تستقبلين شخصاً غريباً في بيتكِ
    Sen at olsaydın bunca kırık kemikle seni vurmuş olurlardı. Open Subtitles حتى لو كنت حصانا سيقتلونك بسهولة بهذه العظام المكسورة
    Senin göz parçasıyla kemikle, laboratuvarla veya dahi programlamacım ile ilgin yok. Open Subtitles أنتي لن تقومي بكتابة مقالة عن العين ،أو العظام أو المُختبر أو المُبرمج المعجزة
    Biri şimşekle oynar Diğeri kemikle Open Subtitles ″ أحد يستعمل البرق ″ ″ الآخر يستعمل العظام
    Biri şimşekle oynar Diğeri kemikle Open Subtitles ″ أحد يستعمل البرق ″ ″ الآخر يستعمل العظام
    Biri şimşekle oynar Diğeri kemikle Open Subtitles ″ أحد يستعمل البرق ″ ″ الآخر يستعمل العظام
    Şanslı olanlar, kırık bir kemikle kurtuluyor. Open Subtitles المحظوظين البقاء على قيد الحياة مع مجرد كسر في العظام.
    Derinin altında. kemikle sinirlerde. Open Subtitles . جلده ، إلى العظام ، أو النسيج
    kemikle yaşa, kemikle öl, bu... Üzgünüm. Open Subtitles تعيش مع العظام، وتموت مع العظام إنّه...
    kemikle Beslenmek, kitabınızdaki kalıntılar gibi. Open Subtitles "مثل البقايا في كتابك "ولدت في العظام
    Philadelphia'nın birkaç kırık kemikle kent olarak çok değerli bir ödül olacağını beklemek için hiçbir neden yoktur. Open Subtitles ليس لديهم سبب ليتوقعوا جائزة قيمة من مدينة (فلاديلفيا) "مع عدد قليل من العظام المكسورة
    Biri şimşekle oynar Diğeri kemikle Open Subtitles ″ (ثور و دكتور (جونز ″ ″ أحد يستعمل البرق ″ ″ الآخر يستعمل العظام
    Diğeri kemikle Open Subtitles ″ الآخر يستعمل العظام
    - ...bir kemikle geri dönmüş. Open Subtitles - عاد مع العظام .
    Sonraki sabah gardiyanlardan biri elinde kemikle bir arabanın altında sızmış hâlde bulmuş. Open Subtitles بالصباح التالى رآه أحد الجنود مغشياً عليه تحت عربة وهو مازال ممسكاً بعظمة اللحم بيده
    Kimse kimseyi sembolik olsun diye bir kemikle öldürmez, İngiltere'de bile. Open Subtitles لا أحد يقتل شخصاً بعظمة بشكل رمزي، ولا حتى في (إنجلترا)
    Burası bir deri bir kemikle kaplı. Open Subtitles هذا المكان برمته من الجلد والعظام.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more